Fikret Gallo karakteri diziye dâhil olduğundan beri bir
amacı olduğunu, Defne ve Ömer aşkını daha da güçlendireceğini, onların
birbirine daha da bağlanmasına yardımcı olacağını ve sonrasında gideceğini
yazıp durdum. Son bölümlerde kendisine pek bir uyuz olsam da dediğim oldu.
Gallo, istemeyerek de olsa Defne ve Ömer aşkının daha da büyümesine,
güçlenmesine ve birbirlerine daha da sıkı sarılmalarına yardımcı oldu. Geçen
hafta tahtada yazan İngilizce yazıdan bahsetmiş ve o yarım kalan cümlenin asla
tamamlanmayacağını yazmıştım. Tahta silindi... Ve Gallo gitti... İçinizden hala soranlar olduğunu
biliyorum ve lastik tokyo ile geliyorum haberiniz olsun :) Bilet tek yön gidiş
merak etmeyin^^
Sevgili Nihan senden de her eve lazım^^ Bu bölüm her
sahne, her replik şahaneydi, ama en en en şahanesi Defne ile yaptığınız Gallo
tezahüratıydı ki şunu yazarken bile içimden tempo tutmadan edemiyorum.
Twitter'da hep "Gallo gittiğinde halay çeker miyiz" diye yazmıştım.
Defne ile Nihan halayın alasını çektiler çok şükür. Biz de ekran karşısında boş
durmadık tabisi de^^ Sanem Yeles Nihan karakterine o kadar güzel can veriyor ki
gerçek hayatta karşılaşsam ikisini ayırt edemeyeceğimden korkuyorum.
Gelelim süper kahramanımız Ömer ve 100 kaplan gücündeki
peri kızımız Defne'ye...
Benim Kiralık Aşk tarihimde efsaneler arasına giren 3-4
bölüm var. 44'te artık onların yanında yerini alacak, ama eminim hepimiz için
öyledir benim için 20.bölümün çok özel bir yeri var. Bu bölümde 20.bölümün en
efsane sahnelerinden görüntüler yer alması 44.bölümü daha da bir efsane yaptı
sanki. Ayrıca, Defne'nin Ömer'i kapıya dayadığı sahne de ayrı bir efsaneydi.
Ömer'in kırmızı kapısından sonra Defne'nin ahşap kapısı pek bir güzel oldu^^
Bölümün 3 sahnesine âşık oldum. Zaten şu ana kadar da on
yüz bin milyon kez izlemişimdir. İlki, Model'in enfes şarkısı Mey eşliğinde
Ömer'in Defne'ye kopya verdiği sahneydi. O ayakkabıyı üretin ve satın bence.
Millet sıraya girmezse ben de bir şey bilmiyorum. O nasıl kopya vermektir Ömer
beycim? Topluca eridik biz...
Ve o cümle... O cümle var ya o cümle... "Seni seviyorum"
demenin her şeyden daha güçlü olduğuna ve sevgiyi ifade etmenin en şahane yolu
olduğuna inanırdım ben. Ta ki Ömer'in ağzından o cümleyi duyana dek.
"Defne artık benim içim". Aşkı bu kadar güzel nasıl anlatabilirsiniz
ki? Bundan daha güzel nasıl ifade edilebilir? Bir kadının sevdiği adamın
ağzından bu sözleri duyması nasıl bir histir? Ne tarafa doğru
bayılıyoruz?
Defne'nin Ömer'in onun hakkında hissettiklerini dinlerken
ki yüz ifadesinde her şeyi gördük. Aşk, korku, endişe, rahatlama ve mutluluk...
Her izlediğimde Defne ile birlikte ben de ağlıyorum. O yüz ifadesinde her
duyguyu bize mükemmel şekilde geçiren sevgili Elçin Sangu o nasıl güzel bir
oyunculuktur? Geçen haftaki yazımda da şahane bir oyuncu olduğunu yazmıştım
zaten. Sadece minik bir eleştirim vardı, ama bu bölüm her an, her saniye
efsaneydin. Alkışların en büyüğü sana.
Defne'nin Ömer'in odasına bir peri kızı gibi süzülmesi
sahnesi, çekim, ışık ve efektler açısından gerçekten çok iyiydi. Defne'nin
onunla konuştuğu sırada Ömer'in uyanık olduğunu düşünmüyorum ben. Hani bazen
rüya mı gerçek mi diye ayırt edemediğiniz anlar vardır. İşte tam da öyle bir
andı. Ömer Defne'yi duydu, ama rüya mıydı yoksa gerçek mi ona emin olamadı.
Sonuçta emin olamasa da duyguyu sonuna kadar hissetti ki bölüm sonunda da bunu
anladık zaten^^
Bölümün etiketi "sadece benimsin" di. Bir kaç
yerde rastladım... Bölümde niye söylenmedi diye yazanlar vardı. Aslında
söylendi, ama sesli olarak değil. Defne'nin çiftlikten ayrılırken arabaya
bindiğindeki yüz ifadesine bir daha bakın. İşte tam orada Defne'nin
"sadece benimsin" dediğini duyacaksınız.
Ve bölümün son sahnesi... Benim için bölümün 3.efsane
sahnesi... En sevdiklerimden biri tarafından seçilen en sevdiğim şarkı... Defne
elleriyle, emeğiyle yarattığı bahçesine yeni çiçekler ekmeye, bahçesini daha da
güzelleştirmeye geliyor. O bahçe artık hiç kurumayacak!
Bundan sonra ne mi olur? Ev konusu Hulusi Bey tarafından
çözülecektir bence. Bu da Ömer ve dedesinin arasındaki buzları eritmesinin ilk
adımı olacaktır. Sinan Yasemin'e evlenme teklif edecektir ki bölümün en
başındaki o ayakkabılar Yasemin'e aitti, ama tek gelin o değil^^ Türkan Hulusi
ilişkisi artık ciddileştiği için Neriman'ın da öğrenmesi an meselesi diye
düşünüyorum. Sude Deniz ilişkisi ise ha başladı ha başlayacak. Bu ikili
başlarda haşere gibi etrafa zarar vereceklerdir, ama sonrası farklı olabilir.
Defne ve Ömer ise tam gaz aşklarını yaşamaya devam edecekler.
Ve son söz her zaman olduğu gibi ekibe... Bölümün başında
ayrılan yönetmen Barış Yöş'e nefis veda edildi. Hoşçakal ancak bu kadar güzel
denebilirdi. Yeni ekiple birlikte ise dizimize yaz geldi. Renkler, açılar,
çekimler şahaneydi. Yeni ekip hoş geldi. Emeği geçen herkesin, eline, yüreğine,
zamanına sağlık...
Sevgiyle kalın...
*Ölürsem Beni Seninle Ararlar Şimdi / Cezmi Ersöz