Kiralık Aşk: Bol tuzlu aşk..

Kiralık Aşk: Bol tuzlu aşk..
Korkuyorum,
Yarım kalacağımızdan,
Tek başıma sensiz kalmaktan,
Ne güneş, ne yağmur,
Ne yıldızlar,
Ne gökyüzü,
Sensizlik, her şeysizlik demek,
İçinde sen olmayan dünyayı ben ne yapayım,
Sırrım en büyük çaresizliğim,
Ya affetmezsen,
Ya çekip gidersen,
Ya başkasını seversen,
Bil ki nefessiz kalırım,
Bil ki kalbim atmaz,
Özleminle kül olurum,
Sen hep beni sev,
Sen hep hep beni sev...
 
Yine bir şiirimle başladım. Bu sefer sevinçten değil, Defne'nin korkularına ortak olabilmek için yazdım. O kadar muhtaç ki sevilmeye Defne… Anne ve babası tarafından terk edilişinin yaralarını hiç silememiş. Hep kaybetme korkusu var içinde. Şimdi de aynı korkuyu sevdiği adam için yaşıyor. Kıskançlıkları, panikleri hep bu yüzden... Ömer kendisini sevmekten bir gün vazgeçerse, korkusunu yaşıyor. Peki, Ömer farkında mı, Defne'nin onun sevgisine ne kadar ihtiyacı olduğunun? Cevabım bazen evet, bazen hayır oluyor. Ömer yaptıklarıyla beni şaşırtmaya devam ediyor.
 
"Düşündüğüm, umursadığım yalnız sensin, seni seviyorum ben" diyor Mr.İplikçi. Partiye tek başına gelen, basın "bir fotoğraf alabilir miyiz?" dediğinde "bir saniye nişanlım da burada olsun" demeyi akıl edemeyen bir sevgili kendisi. Sadece bu kadar mı? Kaybetmekten korkan ürkek Defne’m çekip giderken, arkasından sadece bakmayı tercih eden bir eş-koca namzeti Mr.İplikçi... Sevdiği adamı başka bir kadınla, zorunluluktan bile olsa aynı karede yan yana görmek, bir de üstüne "evlilik var mı" sorusunun da sorulmasıyla içi sızlayan, kanatları kırılan Defne’yi görmek beni üzdü. Hangi kadın Defne’nin durumunda olsa çekip gitmez, incinmez? Seven her kadın incinir ve çekip giderdi! Aynen Defne'nin yaptığı gibi...
 
Basın da, basındı ama! "Ömer Bey nereye gidiyorsunuz?" sorusunu soran basın, 4 metre ötesinde, Ömer Bey'in kendine tutkuyla çekip, sarmaladığı kadını-sevgilisini resimleyemeyecek kadar alakasızdı. Hevesle duymak istediğimiz "yalnız sen” ve “seni seviyorum" sözleri de yeterli etki yaratamadı, çok aceleye geldi. "Sana bu haller yakışmıyor, Defne" diyebilen Ömer'i hiç sevmedim. Kızı, o hallere sokan kimdi acaba? Elini tutamayan ya da koluna takamayan kimdi? "Evet aşık olurdum" cevabıyla, sevdiği kadının hayallerini kıran yine kimdi? Defne, aklı başında, normal aşık kadın tepkileri veriyor ve bu haller ona çok yakışıyor. Yakışıksız haller Ömer Bey'e aitti. Gallo ile aynı sahnede yer almaktan mutlu gibi görünen, "yakın biraz daha yakın" dendiğinde ses bile çıkaramayan, Gallo'yu da kendine çeken bir Ömer gördüm ve sevemedim! Aslında Ömer'i değil, Gallo ve Ömer'in gözümüze sokulduğu sahneleri sevmiyorum ben.
 
Klişelerden uzak denilen dizimize, Kiralık Aşk’ımıza, klişe bir kadın karakteri yani Gallo sokulmasını da hiç ama hiç sevmedim. Çok denedim olumlu gözlüklerimi takarak bakmayı, onun bu aşk için bir iyilik meleği olmasını çok istedim. Bir dost, bir kardeş olabilme fikrini benimsemeye çalıştım, ama olmadı. "Ne olacağız biz" sözleriyle Defne'mi hiçe sayan, sadece kendini düşünen bencil Gallo'yu farkettiğim anda, onun olduğu hiç bir sahneyi hazmedemez hale geldim.
 
Ben Defne'li ve Ömer'li naif aşkın tutkunuyum! Yaz mevsiminde başlayan o büyülü hikâyenin hayranıyım. Birlikte oldukları anların, bizlere yaşattıkları tutkunun seyircisiyim. Kalbimde ve beynimde yarattıkları fırtınanın kalemime yansıyan haliyim. Onların mutluluğuna tanıklık eden gözlemlerimle coşan, ayrıldıklarında gözyaşlarımla onlara eşlik eden biriyim. Eminim sizler de benimle benzer duyguları paylaşıyorsunuzdur. Bu aşkın Gallo gibi gereksiz bir karaktere ihtiyaç duyulmadan devam edebileceğine inananlardanım. Ben bol DefÖm sahneli Kiralık Aşk'ımı geri istiyorum. Çok şey mi istiyorum?  

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER