Kiralık Aşk: Ömer’in her hali “seviyorum” diyor zaten...

Ömer’e "seviyorum” sözünü söylemedi diye kızanları da anlamıyorum. İlla da söylemeye gerek yok bence çünkü her hali, sözleri, bakışları bağırıyor zaten “seviyorum” diye ama sanırım Defne’nin bunu duymaya ihtiyacı var. Oysa Defne bir baksa gözü kendisinden başka kimseyi görmeyen bu adama, anlayacak. Kendisinden sonra değiştiğini biliyor mesela Ömer’in. Kimseye davranmadığı gibi davranıyor Ömer ve “Biz evleniyoruz Defne” derken de içine her duygusunu katarak söylüyor. çünkü Ömer için biriyle evlenmek zaten seviyorum demek, seni hep seveceğim demek, ruh eşimi buldum demek. Bunca zaman “Ömer neden evlenmemiş anladım.” demişti Defne. “Zormuş onunla evlenmek” diye de eklemişti. İso da “Kimseyi senin kadar sevmedi diye evlenmedi.” demişti. İşte buydu cevap. 

Kısa notlar

* "Sen hep doğruyu yaparsın zaten. Biri hata yapacaksa o Defne’dir.” tarzında bir şey söyledi Defne. Ömer’in bu kadar dürüst olması eziyor Defne’yi. Düşününce anlayabiliyorsun Defne’nin ruh halini ama bunu yansıtış şeklini sevmedim, sevemeyeceğim. Kendi kafasında oluşturduklarıyla ve olmayan bir geçmişten dolayı hesap sorması, üstüne gidip Fikret’in yanında “Siz zaten birbirinizi tamamlıyorsunuz. Süper ikilisiniz.” tarzında konuşması çok yanlıştı. Kendisini ve Ömer’i zor durumda bıraktı.

* Gallo meselesinde benim beklediğimden daha soğukkanlı bir tepki verdi Ömer. Kafası karışacak diyenleri de utandırdı bence. Bunca zaman o kızı neden aradığını ve ona sadece minnet duyduğunu çok net ve duygusu çok yerinde bir şekilde anlattı Ömer. Artık bundan sonra da hala Ömer Fikret’e bir şey hisseder mi demeyin lütfen!
(Defne bu davranışlarıyla zorla adama hata yaptırır. Ömer yapmaz ama güvenim tam!)

* Fikret de yani hemen geçmişten bir pay çıkarmaya çalıştı kendisine. Vallahi sorusu beni çok şaşırttı. “Biz şimdi neyiz?" de neydi yahu? Ben utandım o sorarken bu soruyu. Pardon da ne olacaktı??

* Ömer’in kıskançlığı biraz manasız oldu sanki. Gördüğü manzara o kadar da kızmasını gerektirmiyordu. Hep Defne kıskanıyor azıcık da Ömer kıskansın oldu mu? Sanırım o misafirin Selim olduğu söylenmedi veya kendisi bir türlü o eve misafir olamadı diye kızdı Ömer. Hakikaten yahu bu adamı neden hiç kahvaltıya, yemeğe davet etmiyorsunuz? Neden aşk doktoru Selim bey geliyor da Ömer gidemiyor o kahvaltılara, o Türk kahvelerini neden içemiyor? Hayır, yapılsa o da içecek o kahveyi  double espresso diye diretmeyecek değil mi? Zamanında “Bugün kahve yok. Çay var içer misin?” diye soran Defne’ye “ Sen bu ellerle yaparsın da içmez miyim?” diyen Ömer’i hatırlatırım. Ona o kahvaltıyı yaptırmayan, o çayı içirmeyen Defne’yi de. Sevgiler.

* İso bir tanedir diyoruz. Her hafta doyamıyoruz bunu demelere. Her hafta hakkını veriyor dost ya da kardeş olmanın. Şunu da söylemden edemeyeceğim hakikaten ustayla birbirilerini tamamladılar. Peki ustanın Yasemin ile ilişkilerine dair söyledikleri? İso bundan sonra Yasemin’e adım atar mı bilemedim. İlginç gelişmeler olacak gibi.

* Sinan ve Yasemin güzel oldular hem de çok güzel oldular. Ahh araya Sude girmese bir de. Vallahi dört bir koldan hikayelerimiz acayip ilerliyor.  Sude Sinan’ı geri alacağım, evleneceğim diyor. O kadar da iddialı ki ben bile inanacağım nerdeyse. Düğün diyorlar haziranda diyorlar kafamızda bin tane sorular. Kimin düğünü acaba?

* "Sor canım sor canımın içi” “Sen benim canımsın Defne. Ben seni hiç kırar mıyım?” ve daha niceleri benim için eşdeğer hatta bazen daha fazladır “seni seviyorum” lardan. Ömer’in her hali “Seviyorum” demek zaten.

* Defne’nin saçlarıyla, atarlı (dozunda atarlı olursa seveceğim söz! ) tavırlarıyla geçmişe döndüğü mesajını alıyoruz iki bölümdür. Şimdi de kendisini kötü hissettiren bu Ömer ve Gallo uyumundan dolayı kendisi için adım atacağını umuyorum. Sır konusunu yine erteledi ki bence çok büyük hata. Hele düğüne yaklaştıkça daha da kötü olacak ama içimde şöyle bir duygu oluştu; Defne kendi yolunu çizmeye başlayacak Ömer’den bağımsız.

Bu ezikliği, üzerine oyundan dolayı yapışan bu rolü atacak ve kendini yeni baştan yaratacak. Artık yüklerinden dolayı ezilen Defne, saçmalayan Defne değil de kendi olan, kendisi için bir şeyler yapan Defne görelim değil mi? Böyle bir karar alır ve uygularsa Defne oyun da önemini yitirir. Ya Ömer’den vazgeçecek ya da kendinden. Bakalım Defne hangisini seçecek? Acaba hep yeni baştan başladım, başlayacağım deyip yine aynı cendereye mi düşecek? İzleyip görelim. Madem bu (Ömer görünümlü) Defne’nin hikayesi bir değişim şart artık. Patlama üstüne patlama yaşadı Defne ama sonuç fos! Where is the hereket orada bereket diyorum. Come on yani Defne! Artık risk al ve dipten yüzeye çık!

Ben bölümü, çekimi, enerjisini gayet beğendim. Olaylar hızlanıyor ve daha da heyecanlı bölümler gelecekmiş gibi hissediyorum. Nice 41’lere diyelim o zaman dizimize. Herkesin ellerine sağlık.
 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER