Küçük prensin fısıltısıyız biz, Asteroid B-612'nin naif daimi yalnızları. Arada
Satürn kucakladı yalnızlığımızı ama yetemedi. Bir yolculuğa çıktık evrende AlSelimiz
için, Gül'ümüz için. Onu korumak için, kimi zaman paşa gönüllü, kimi zaman
matematik işlemiyle kendini kandırmış insanlarla başa çıktık.
"Kelebeklerle
tanışmak istiyorsan bir iki tırtıla katlanmalısın!"
Çok bekledik. Tırtıllar kelebek oldu da
kanatlanıp uçmamıza izin vermeden kanatlarımızı kopardılar. Oysa bir gün
istemiştik. Kelebek ömrü kadar bile mutlu olmamıza izin vermediler. Tekrardan
paşa gönüllere selam.
"Birinin sizi evcilleştirmesine izin verirseniz
gözyaşlarını da hesaba katmalısınız. "
Alsel bizi evcilleştirdi. Hepimizin
ruhunu dinlendirdiği bir liman oldu. Ama ayrılığı hiç hesaba katmamışız. Gözyaşları
bizim daimi adresimizdir normalde ama bu kez farklı. Yolumuzu kaybettik, hazırlayamadık.
Zararı yok.. Niye hep biz ölüyoruz anlayamadım zaten.
Veda etmeye hazır değiliz çünkü Alsel'e verilmeyen değerin kırgınlığı var
yüreğimizde. Yaşanacak o kadar şey varken kendi bencilliğini aşamayan ellerde
harcanışın kederi. Ama biz pişman olmadık. Alsel'i sevmiş olmak çok özel. Sevememişlere
selam..
"Bazen gitmek gerekir" demişti Selin Yılmaz. Bu bir terk ediş
değil, hayatımızdan gitseler bile içimizden bir çırpıda sökemeyiz. Hem çok
fazla hem çok güzel sevenlerdeniz biz. Alsel için çok mücadele verdik. Şimdi
ise veda etme vakti. Küçük Prensi gülüne uğurlama vakti. Biz
fısıltısıyız demiştim ya, bizim için de dünyaya dönme vakti. Büyüsüz sıradan
hayatlarımıza, o limandan ayrılıp herkesin yoluna dağılma vakti.
Buna sebep
olan "paşa gönülleri" Allah affetsin. Çünkü biz asla affetmeyeceğiz.
AlSel’e nefes olan Hande Erçel ve Tolga Sarıtaş'a en büyük
teşekkürler. Bundan sonraki işlerinde neler olacak bilmiyorum ama yolları açık
olsun. Ali Mertoğlu ve Selin Yılmaz benim için hep özel kalacak ve asla
unutmayacağım. Alsel benim uzayım, benim Gül'üm, benim iyi olan her şeyim. Tüm
şiirlerde aradığım, şarkılarda ruhunu bulduğum, her özlü sözde varolanım.
‘‘Bütün üzüntüler zamanla geçer. Bir gün üzüntüm geçince beni tanımış
olduğuna sevineceksin. Hep dostum olarak kalacak, benimle birlikte gülmek
isteyeceksin. Koşup pencereyi açacak, gökyüzünde sana benzeyen dostlarını
göreceksin. Onların şaşırmasına 'Evet ne olmuş, yıldızlara bakarken gülerim ben' diyeceksin. Seni deli sanacaklar..’’
Bir gün üzüntümüz geçtiğinde Alsel'i tanımış olduğumuza sevineceğiz.
Baktığınız
her güzel şeyde Alseli hatırlamanız dileğiyle...