Sektörden Haberler: Uçtu uçtu Ezel uçtu
12 Aralık 2015
Nurella tatile çıktı!
PH Yapım'ın Tv8 için hazırlayacağı "İşte benim Stilim Ünlüler" yarışmasında jüri olarak Nur Yerlitaş ve Kemal Doğulu yer almayacakmış. Konuyla ilgili yapım şirketi ultra nezaket içeren bir açıklama yaptı amma magazinin kurtlu bağrı durur mu? Durmaz. Hemen Nur Yerlitaş ile PH Yapım'ın bütçe konusunda anlaşamadığı haberlerini yapmaya başladılar.
Nur Yerlitaş'ın öncelikli motivasyonunun para olmadığını sağır sultan olsanız bilirsiniz. Televizyonda olmasının özellikle de PH ve Acun Ilıcalı ile çalışmasının en önemli sebeplerinden birinin manevi bağlar olduğuna kalıbımı basarım ki bu ilişkide paranın konu edilemeyeceği aşikar. Ne Nur Yerlitaş abartılı paralar isteyerek maddi kapris yapar, ne de yapımcı onu kaşe yüzünden kırar. Özetle Nur Yerlitaş'ın kaşe pazarlığına gireceğini düşünmek bile abesle iştigal olur.
Yok, illa bu işin içinde çapanoğlu arıyorsanız ve gelip de bana sorarsanız Nurella ya gerçekten yoruldu ya da henüz kamuya açıklanmayan ünlü yarışmacılar listesindeki bir isme gıcık oldu. Hislerime güvenerek ikinci seçeneğin çok daha güçlü bir ihtimal olduğunu düşünüyorum. Kemal Doğulu'nun da bütün program boyunca "manevi annem" dediği Nurella'yı takip ederek yarışmadaki jüri görevinden çekilmesi bu tezimi doğruluyor aslında. Ünlü yarışmacıların listesi açıklansın, meraktayız!
Bu arada Survivor yarışmacıları da belli olmaya başladı. İlk yarışmacı olarak adı açıklanan Yılmaz Morgül'ün bir bahane bularak yarışmaya katılmaktan vazgeçeceğine dair bahisler de açıldı. Morgül'ü yakın tanıyanlar asla o yarışmaya katılmayacacağını son dakikada bir bahane bularak yan çizeceğini iddia ediyorlar. Bakalım kim haklı çıkacak?
Çare Cevdet Mercan!
Şimdi hiçbir Allahın kulu beni Timur Savcı'nın Muhteşem Yüzyıl Kösem'de olmayan noktaları görmediğine inandıramaz. Savcı çok genç yaşlarından beri bu sektörde ve şahane pişti. Hikaye ve cast konusunda azıcık yan bassa bile (ki bu konuda da bir teorim var ama haftaya anlatacağım) işin "teknik" yeterliliği konusunda zaafa düşmez. Bu konuda yarı ciddili bir komplo teorim de var. Bence bütün bunlar dış mihrak! Amerikalılar Savcı'nın basiretini bağladılar ki Türkler bir daha kafayı kaldırıp çok satılan "good content" yaratamasınlar. Hatta baktılar ki işi Zeynep Günay Tan çekerse dizi tutacak, acilen onun da ortadan yok olmasını sağladılar. Şaka bir yana "Kösem nasıl kurtulur" sorusu da bu haftanın best topiklerinden oldu. Herkes bir reçete yazıyor. Bol bol reklam verilmeli, yere göğe "Beren Saat geliyor" yazılmalıymış.. Verilsin, yazılsın elbette.
Benim dilim çatal ve bazen son lafı ilk söylüyorum. Geleneği bozmayayım; bence olması gerekeni söyleyeyim. Rejinin hızla oyun almayı bilen, yüksek duygulu bir dil tutturması lazım. Herkesi kenara aldım Mete Horozoğlu ve Nadir Sarıbacak'ın bile rotası şaştı. Belli ki bir Allah'ın kulu çekilenleri izleyip, "Hacı sen naapıyon?" demiyor, adamlar salmış çayıra, gelişine oynuyorlar. Mete Horozoğlu bu hafta adeta bir Noel Baba tonlamasıyla oynadı. Gören yok mu bunu sahne çekilirken?
Hani Hülya Avşar sahnelerine gösterilen filtreleme gayreti ve ışık özeni hikayenin diğer elemanlarına zerre gösterilse hendeğin yarısı aşılmış olacak. Reji Avşar'ın çizgilerini saklamaya konsantre olacağına diksiyonunu toplamasına destek atsa daha faydalı ya, neyse. Sonuç. Bence, Timur Savcı ve Star Tv el ele verip, hikayeyi 10 bölüm için başka bir yönetmene hatta alenen isim vereyim Cevdet Mercan'a emanet edip, kenara çekilsinler. O zaman belki işin bir şansı olur. Muhatapları kusura bakmasın, bu cümleyi içim yanarak kuruyorum ama, kullanılan reji dili ve kaplumbağa kurgusuyla hikayeyi izlemek artık benim için bile çok zor...