Tutunamayanlar: Daha önce böylesini görmüştüm ama itirazım yok

Tutunamayanlar: Daha önce böylesini görmüştüm ama itirazım yok
Herkese selam, buraya en son ne zaman içerik girdiğimi ve hatta nasıl gireceğimi unuttum. Her fırsatta pamuk kalpli, masallar ülkesi prensesi patronum Ranini’ye “Şunu yapacağım uygun mu?” diye soruyorum, o içeriğin asla tamamlanmayacağını bildiği halde “Yaaap..” diyor. İşte, haber vermeden yazıyorum ona da şok şimdi bu. Sürprizleri severim. Ne sürpriz ama!

Burada Kardeş Payı dizisinin düzenli bölüm yorumcusuydum. Hatırlayanlar var mı? Mesela ben hatırlamıyorum. Absürt komedinin, küçük yaşantımda temsilcisi sayılırım. (Bunu okuyan arkadaşım olursa “He aynen aynen öylesin.” diyor olabilir.) Tutunamayanlar beni heyecanlandırdı. Birincisi, bu tarzı sevdiğim için ikincisi de… İtiraf ediyorum, ben bir Doğu Demirkol fanıyım. İçinde yer aldığı her projenin düzenli izleyicisiyim. İstanbul’da yaşamadığım halde, Zorlu Center’daki gösterisine arkadaşlarımı kolundan çekiştirip NOOOLURRRR diye diye gittim. Daha sonra oradaki restaurantlardan birinde görüp “hihihi slm” diye beyefendinin yüzüne bakarak sırıttım. Kendi bile anlamadı neden böyle yaptığımı. Buradaki yazar arkadaşlarımdan Ece ile Ahlat Ağacı filmine gidip gözümü bile kırpmadan izledim. Televizyonda yayınlandı izledim, film 3 saat ya 3 üç. 25 yaşındasın yakışıyor mu bu hareketler Sena? Neyse, bu bir portre yazısına dönüşmeden diziyi yorumlamaya başlıyorum.

2020 Türkiye’sinde absürt komedi beklentimi en asgari düzeye indirdim ama ön yargım yok; izlemeye başladım. İlk bölüm 80, sonrakiler 60 dakika sürecekmiş. Uzatılmış komediden daha kötü ne olabilir ki, süre makul. Kadrosunda, şu ana kadar bu türde yayınlanan tüm dizilerden birkaç oyuncu bulabilirsiniz. Barış Yıldız, Şinasi Yurtsever, Asuman Dabak, Bora Akkaş, Hande Katipoğlu… Rahatsız etti mi, aslında hayır ama bazı karakterler önceki rollerinin devamı izlenimi vermiyor değil. Mesela Büyük Hilmi bir apartmanı üniversiteye çevirmeye karar vermiş gibi ya da Asuman Dabak absürt dizi başrolü annesi olmak zorunda mı? Aman Allah'ım kimleri eleştiriyorum?! 

Dizinin adı Tutunamayanlar ve dizinin içinde gerçekten de şiir, edebiyat var. Attila İlhan’ın Emperyal Oteli şiirine birden fazla sahnede yer vermişler. Ben de başlığımda yer verdim. Öyle şiir romantiği bir insan asla değilim ama bir araba lastiği yuvarlanırken silahlı çatışmalar yapılan dizilerdense bunu bin kat tercih ederim. (NEE GÖNDERME Mİ!!) 

Karakterleri genel hatlarıyla beğendim. Mesela abla rolündeki Ayşe, psikolog ve mesleğini yapamıyor, çocuk bakıcılığı yapıyor. Psikologum :))) Hicabi, profesör. Bir apartmanı üniversiteye çevirmiş ve eğitimdense kâr etmeyi ön planda tutmuş. Şimdi burada "İşte, her yer eğitim kalitesi olmayan, kâr amacı güden apartman üniversiteleriyle dolu olduğu için, mezunlar iş bulamıyor." diyecek halim yok burayı Show Tv Ana Haber'e çevirmeyelim. Hicabi ve öğrencileri sahnelerinde bilgisayarda işlerimi yaparken buldum kendimi. Tam diziye kaptıracağım, enerjim düştü.

 Şair Lütfü karakterini beğendim. Çok satan, ünlü bir şair olmaya öykünüyor. Orhan Pamuk'un BBC One Imagine Orhan Pamuk A Strange Mind belgeselinde geçen "Merhaba poğaçacı" sözünü replik yapmışlar. İyi güzel de bu türdeki dizileri "Aa, işte buraya selam çakmışlar, burada şuraya gönderme var." diye izlemekten yoruluyorum bazen.


Bölümdeki en iyi sahneyi Edgar Allen Poe'nun gençliğine, Baltimore'a dönülen sahne ilan ediyorum. Zamanda uçabilen, mekanda uçamayan İlham Perisi İlhan'ın yardımlarıyla o dönem başarılı olamayıp öldükten sonra çok ünleneceğini komik şekilde anlatmışlar ve orada kaliteli mizah izlediğimi hissettim.

İlk bölümden,şimdilik en favori karakterlerim Belgin ve Yağız'ın hikayedeki yerini anlayamamıştım. Zengin ve şöhretli aile dostu. Karakterlerin ismini doğru yazabilmek için Kim Kimdir'e bakınca anladım. (Aşağıya link bırakıyorum :D) İleride hikayenin daha komik yerlere gitmesini sağlayacaklar belli.

Ece Çeşmioğlu dolandırıcı bir babanın, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan kızı İrem'i canlandırıyor. İlerleyen bölümlerde daha çok sahnesi olacak elbette (Kim Kimdir'i okuyuuuun!) fakat şu an havada kalmış. İlk bölüm karakter tanıtımı gibidir ya biraz da. Bazı karakterlerin çok anlaşılmadığını düşünüyorum ve tanıtımı okumasam yine anlamazdım. Doğu Demirkol'un Türkçesi gerçekten bu şekilde mi merak ediyorum. Eleştiri değil, merak. Ağzı hangi yörenin konuya çok hakim değilim ama bence öyle konuşmasa da komiktir. Eminim bundan.

Beğenmedim diyemem. "Gözümden yaş geldi ne komikti yaaa!!" da diyemem. İzleyeceğim muhtemelen. Sebebini biliyorsunuz Doğu Demirkol fanlığım :( Başarılar diliyorum, istedikleri kadar izlenip bölüm çekerler inşallah. 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER