Aynı gün döngüsünün içine sıkışıp kaldığınızı ve sürekli başa döndüğünüzü hayal ettiğiniz oldu mu hiç?
1993 yapımı Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day) filmiyle popüler olan bu fikir sonrasında dizilerde ve filmlerde ara ara kendisini göstermeye devam etti. Geçtiğimiz yıl Happy Death Day filmi de bu fikirden yola çıkmıştı ve 22 Şubat'ta devam filmiyle sinemalarda olacak. Netflix ise 1 Şubat'ta sekiz bölümlük sezonu olan Russian Doll'u ekrana getirdi.
Diziye isim koyarken tahmin edeceğiniz gibi matruşka bebekler üzerinden gitmişler. Orange is the New Black dizisiyle bilinen Natasha Lyonne dizinin yaratıcılarından birisi ve başrolü üstleniyor. Yapımcı kadrosunda Leslye Headland ve ünlü komedyen/oyuncu Amy Poehler eşlik ediyor. Kadroda Greta Lee, Yul Vazquez, Charlie Barnett ve Elizabeth Ashley gibi isimler de yer alıyor.
Konusu:
Nadia, çoğu şeyi fazla önemsemeyen, eğlencesine düşkün, genellikle kafası iyi halde dolanan bir kadın. Yakın arkadaşı Maxine kendisine doğum günü partisi düzenler, o da pek istemese bile mecburen katılır. Evin tuvaletinde aynaya bakarken başlayan hikaye Nadia'nın bir ara evden çıkmasıyla ve araba kazası geçirmesiyle devam ediyor. Ancak beklenenin aksine Nadia ölmeyip aynı tuvalete ve ayna önüne dönüyor.
Durumdaki tuhaflığın farkına varan ve öncesini hatırlayan Nadia kısa süre içinde tekrar ölüp bir daha başa dönünce ister istemez neler olduğunun peşine düşüyor. Biz de dizide sonrasında neler olduğuna ve döngünün arkasındaki gizeme tanık oluyoruz.
Groundhog Day tarzı hikayeleri seven biriyim, hafif versiyonu Happy Death Day'i de benzer sebepten izlemiştim. Natasha Lyonne de nereye gittiği tartışılır Orange is the New Black'in sevdiğim isimlerinden. Bu yüzden Russian Doll'a da şans vermek istedim.
Diziye başladığımda ilk iki bölümü sevdiğimi pek de iddia edemeyeceğim. Ana karakterin tavırları ve ölüm şekillerini sinir bozucu bulmuştum. Ama hem bölüm süreleri kısa olduğundan hem de sezonu sekiz bölüm sürdüğünden devam ettiydim, iyi ki öyle yapmışım. Benim diziye alışmam üçüncü bölümün sonuyla birlikte oldu. Dördüncü bölüm de destekleyince ikinci yarısını izlemesi daha zevkli ve kolaydı.
Bunda elbette Charlie Barnett'in canlandırdığı Alan karakterinin de etkisi var. Nadia ve Alan karakterinin iyi bir ikili olmasının yanında sezonun devamında olanlar da destekleyiciydi. Russian Doll'un başladığı noktayla bittiği noktanın birbiriyle alakası olmadığını söylesem herhalde abartmış olmam. İkinci yarısını da o yüzden daha fazla sevdim. Russian Doll, sezonunu tamamladığında hikayesini uygun bir sona ulaştırıp öyle bitiriyor. Yine de devam etmesi ve onay alması dileğiyle.
Russian Doll genel olarak böyle bir dizi işte.