- Dikkat spoiler içerir, izlemediysen okuma. Zaten izlemediysen neden okuyasın? Benimki de laf işte!-Ben hariç yedi düvel aylar boyunca
The Affair'in başlamasını bekledi. Joshua Jackson hayranı da olmadığım için dizinin sipariş haberi de, kadro haberi de, ShowTime'da yayına çıkma haberi de ve dahi ülkemizde yayına gireceği haberi de fazlaca etkilemedi desem yeridir. Diziyi izleme kararını Arman Güvenç'in "Seç, beğen, uyarla" yazısı yüzünden verdim. İlgili yazı da yorumun sonuna ekli, merak ettiyseniz okuyabilirsiniz.
Yılın dizisi olarak lanse edilen ShowTime projesi The Affair, 12
Ekim 2014'te Amerika yayınına başladı. Bu gece itibariyle de FoxLife Türkiye kanalında gösterime girdi.
The Affair için ikinci sezon onayı da 10 Kasım 2014 tarihinde gelmişti. Yani ferah feza izlemeye başlayabilirsiniz, en az iki sezon cepte. İlk
sezonu 10 bölüm olarak planlanan dizinin yönetmen koltuğunda aynı
zamanda dizinin yapımcılarından olan ve ülkemizde çok sevilen
dizi
Komiser Kolombo'nun yönetmeni olan Jeffrey Reiner oturuyor.
The Affair'in senaryosu ise yine projenin hikaye sahibi ve yaratıcısı olan Hagai Levi ve Sarah Treem imzasını taşıyor. Bu bölümü Mark Mylod yönetmiş.
Bölüm, olimpik bir havuzda gayet stilli yüzerek libidosunu boşaltmaya çalıştığı her halinden belli olan Noah Solloway (Dominic West) sahnesiyle başlıyor. Noah fiziki kondüsyonu yüksek, karısı Helen'e (Maura Tierney) karşı ilgili, dört çocuklu, taze çıkmış kitaplı yazar ve devlet okulunda öğretmen. Noah ve Helen'in ilişkilerinde temel bir sorun yok. Olan sorunlar da her evliliğin rutin sıkıntıları dedirtecek türden. Evlilik rutini derken, elbette karısının 'zamanımız yok' cevabından ve çocuk çığlığı ile kesilen sabah seksinden bahsediyorum. Aile standart. Çocuklar ve sorunları da... Solloway Ailesi ile muhatap olduğumuz o sabah, üç ay sürecek yaz tatiline çıkmak üzere hazırlık yapmaktalar.
Buraya kadar her şey standart hatta sıkıcı bir klişe gibi ilerlerken ilk tokat dış ses ile geliyor. Noah kapının önünde arabaya son yüklemeleri yaparken, büyük kızının merdivenlerden inişine bakıyor ve aniden bir dış ses devreye giriyor. İşin rengi de o andan itibaren değişiyor. Sonra da ekrana yapışıp kalıyorsunuz. Ah, unutmadan söyleyeyim bütün bunlar ilk sekiz dakikada oluyor. Bu arada bölüm yorumu değil, İlk Bakış okuduğunuz için detaya girmeyeceğim ama şunu bilin ki Noah ve Helen'in iki numaralı çocuğu Martin tam sopalık! Benim evladım olsa ağzını burnunu kırardım. Net.
Gizemli 'dış ses sohbeti'nin her cümlesi sizin kulağınızda, Noah'ın gözü yolda, bütün aile Helen'in ailesinin yazlık evine doğru yollanıyorlar. Yol üzeri lokantalarından birinde mola veriyorlar ve dananın kuyruğu da tam orada kopuyor. Lokantada garson olarak çalışan Alison (RuthWilson) karşımıza çıkıyor. Yine çocuklardan biri yüzünden çıkan 'dramatik' kaos, Noah ve Alison'un tuhaf bir etkileşime girmesine vesile oluyor. Alison'u geride bırakıp, yola devam ediyorlar. Yazlık evde yeteri kadar helen'in ailesini tanıma fırsatı yaratan senaryo gayet hızlı akıyor. Helen'in babası Bruce Butler (John Doman) iyi para kazanan bir yazar çünkü yazdıklarını Hollywood satın alıyor.. Böylece sektöre de inceden laf gönderiyor,
The Affair yazarları. Gizem, suç, seks, gözyaşı, aile, sosyal hayat, mahalle baskısı, sistem eleştirisi.. Ne ararsan var.
The Affair adeta üç oda bir salon drama gibi, yayıl yayılabildiğince!
Yerli dizilerden birinde olsa dilli düdük edeceğim sıradan bir karşılaşma sahnesiyle daha Noah ve garson kız Alison gece vakti, sahilde yeniden denk geliyorlar. Gece, kum, deniz, iri kalçalar, görece genç ama net seksi bir kadınla sohbet eden Noah oldukça da dik duruyor Alison'un cinsel sinyalleri karşısında ya da biz öyle sanıyoruz... Bölümün tam ortasında Alison'ın kocası Cole (Josuah Jackson) ortaya çıkıyor. Bir süre daha devam eden hikayede ekran kararıyor ve olan biten her şeyi bir de Alison'ın gözünden izlemeye başlıyoruz.
The Affair, eskiden TRT ekranlarında yayınlanan, hatta 2000'lerde de Mustafa Altıoklar tarafından yeniden, kötü bir halde uyarlanan ve aslında uluslararası bir format olan "Katil kim?" yarışmasını hatırlattı. Tek bir kurgusal gerçeğin, iki farklı bakış açısıyla anlatılması ve seyirciyi taraf olmaya zorlamasıyla
The Affair cesur bir proje.. Tavsiye ederim, izleyin..
Böyle işte..
R.