-- Dikkat, spoiler içeriyor olabilir, tadın kaçmasın istiyorsan okuma--Televizyonun en acımasız motosiklet çetesi
son kez yola çıktı.
Sons of Anarchy’nin
final sezonunun önceki 6 yıldan tek farkıdaha
gaddar olması. Jax hepimizi bir mangal maşasıyla
öldürsün de kurtulalım,
o derece.
2008’de ilk bölümü yayınlanan
Sons of Anarchy, FX’in en şaşaalı rating
makinası olmasına rağmen, yedi sezondur
televizyonun ağa babalarına yaranamıyor. Ödül
törenlerinde yüzüne bakılmıyor.
Breaking Bad, Mad Men, Homeland liginden havalı kritikleri
ceple yemiyor. Yaratıcısı Kurt
Sutter da epey huysuz bir herif. Televizyon eleştirmenlerine habire
saydırıyor. Hatta onlara ‘cuntbloggers’ demişliği
var. Time, Guardian, Salon filan bu laflara alınınca
da lobiler dünyasında işi kolay olmuyor
haliyle.
Aslında Sutter o hoşuna gitmeyen
yorumların pek çoğunu hak ediyor.
Sons of Anarchy her iyi dizinin yaptığı kadar nefis motivasyon inşa
etse de, cesur hikaye sürprizleriyle çenemizi düşürse
de, karakterlerinin derinine değil inine girse de özünde
çok ergen bir öfkeyle hareket ediyor. Çetemizin
ele başı sarı oğlan Jax gibi şuursuzca
eline ilk geçirdiği sert aletle (bkz. kar küresi
sahnesi S5E6) birine kafa göz giriyor. Sonra pişman
oluyor, anneciğinin kollarına koşuyor. Biraz dişi
şefkat, iki porno yıldızıyla
seks, evinin kadınının
alnına öpücükten
sonra yine kurtlanıp bela peşinde koşuyor.
Her sezon şapşal Jax’in anası yüzünden
haberi olmadığı meseleler sebebiyle acı çekiyoruz.
Olan o iki altın saçlı yavruya
(Abel ve Tommy bebekler) oluyor.
Cehennem anaların
ayakları altındadır
Altıncı sezonu,
tüm kötülüklerin
anası Gemma’nın Tara’yı barbekü çatalıyla
kafa delmek suretiyle öldürdüğü noktada
bırakmıştık. Elbette son
sezon da bu DEV sırrın stresiyle başladı.
Acaba olaya şahit olan Juice ispiyon işine girecek miydi?
Gemma’nın ‘Ben yapmadım
Çinliler yaptı’ yalanının
sönmesi için daha ne büyük
felaketler olması gerekecekti? (Ki daha beşinci
bölümde bu sebeple 16 masum eskort kız
+ 2 gariban Çinli öldü) Fakat en önemlisi
yedi yıl sonra Jax annesinin tam bir psikopat olduğunu
idrak edebilecek miydi? Birinci sezondan beri öz babasının
ölümünü gözünü kırpmadan
tezgahlamış bu kadının cezası ne
zaman kesilecekti?
Ve bu korkunç climax’e geldiğimizde
Jax-Gemma oedipal tansiyonu bin yıldır kabaran
beklentileri karşılayacak mıydı?
Son of Anarchy insanı delirtecek kadar tahrik edici bir
dizi. Saçınızı başınızı yolup,
tırnaklarınızı sökmek
istersiniz. ‘Yuh bu kadarı da ayıp ulan!’diye
isyan edersiniz. Her ölüm sonsuz brutal,
her güzel şeyin sonu misliyle acıklıdır.
Tecavüz, çiş dolu
küvette boğulmak, kızını bir
çukurda yakmak, en yakın arkadaşının
dövülerek öldürülüşünü uzun
uzun izlemek, bir sorgulama usulü olarak kıça flüt
sokmak filan sıradan şeylerdir.

Kadınlar, türlü kirli
işin paravanı Teller-Morrow garajında
sıcak yemeği, ılık
memeyi, soğuk birayı eksik etmeyen sadık
hizmetkarlardır. Gün gelir çetenin
tipsizlerinden birinin ‘kadını’olmaya
terfi ederlerse de vajinalarını sonsuza
dek erkeklerine teslim etmiş olurlar. Gemma’nın
toplu tecavüze uğrayıp ‘Clay
beni artık istemeyecek:(’ diye dertlendiği anda dediği
gibi, ‘Erkekler vajinalarının tek sahibi olmak
ister’ (Men need to own their pussy). Oysa, SAMCRO kadınları tarafında
böyle bir sahiplik söz konusu değildir. Yaşlı başlı kocaları,
adı Cherry filan olan mini mini kızların
üstünde uyuyakalır.
Arada metres yapar, bunu saklamaya da ihtiyaç duymaz.
Sorgulanırsa da koca elleriyle karısının
boğazını sıkıverir.
‘Kadınsan kadınlığını bil’filan
diye güzel popolarının üzerine
oturtulur. Hep bir kaza eseri doğan bebekler sersefil garaj köşelerinde,
hatta son birkaç sezon itibarıyla porno stüdyolarında
silikonlu ablalarının kucağında
büyür. Ve sonunda babalarına
benzerler. Sons dışındaki dünya, siyahlar,
kahverengiler, beyazlar, sarılar diye ten rengine göre
ayrılır. Zenciler kulübe giremez, beyaz
Amerikalılar dışında herkes düşmandır.
Tüm kötülükler,
küçük kasabamız ‘Charming’in
huzuru bizden sorulur; Hop kardeşim bizim buralarda öyle
istediğin gibi at koşturamazsın’minvalinde
efeliklerle meşrulaşır. Bu yüzden koca koca depolar
havaya uçar, sıra sıra cesetler orman
diplerine gömülür, Çin
lokantaları, Latin mahalleleri, gangsta gece kulüpleri kurşuna
dizilir. Sonra Jax bir sigara yakar, uzaklara bakar ve şöyle der: ‘Kulübübu
illegal pislikten sıyıracağım.
Artık yasal yollarla para kazanacağız.’ Oldu
bebeğim.

Son of Anarchy, her alanda şirazeden çıkmış olsa
da, abartılı bir büyüteçle
bize yaşadığımız dünyanın
ne boktan bir şey olduğunu hatırlatıyor.
İlla Harley’lere binip ona buna racon kesmeye
gerek yok. Hepimiz bu ırkçı, mizojinist, hain
yerde yaşıyoruz. Kurt Sutter’ı bunları yüceltmekle
suçlayanlar her gün sigortasını ödedikleri
cici evlerinde, bebek odalarına duvar kağıdı seçerken
bunu düşünsünler. Hiçbir karakteri
kahramanlaşmayan, hatta boğazına kadar pisliğin
içine batmış bu adamlar, ölçüsüzce
acı da olsa dünyanın hakkaten kötü bir
yer olduğunu tokat gibi yüzümüze
çarpıyor. Final sezonu işte
bu ızdırap pornosunun son durağı.
Genç Jax Teller’ın acılarıs on
bir Shakesperian çırpınışla
son bulucak. Ve nihayetinde bizimkiler de...
Sonra Tara’nın beyni yere
akarken bembeyaz kesildiğimiz gibi bir süre ekrana bakıp,
yüzümüze azcık
hayat geri döndüğünde ‘Allah belanızı versin’deyip
bir sigara yakacağız.