İnkılâp
Kitabevi, küresel COVID-19 salgınına karşı
alınan sağlık önlemleri nedeniyle evlerine kapanan okurlara
#evdekalkitaplakal
etiketiyle, yazarlarının eserlerinden öneriler sunmaya devam ediyor. Oyuncu ve yönetmen Buğra Gülsoy’un geçtiğimiz yıl
raflarda yerini alan ilk romanı
Birinci Kıyamet, Türkiye’de pek
bilinmeyen ama 1900’lerde, dönemini etkileyen Sabri Mahir’in izini sürüyor.
Kaçak bir yolcunun gerçek hikâyesini anlatan
Birinci Kıyamet,
inkilap.com’un yanı sıra
dr.com.tr ve
kitapyurdu.com adreslerinde okurları bekliyor!
Oyuncu,
tiyatro yazarı, senarist ve yönetmen Buğra Gülsoy’un ilk romanı Birinci Kıyamet-Güneşin
Battığı Yer, geçtiğimiz yıl
İnkılâp Kitabevi’nden çıktı. Gülsoy’un, Türkiye
ve dünyayı etkileyen Sabri Mahir’in gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek
yazdığı roman, 1900’lü yılların ilk çeyreğini içine alan, aşkın ve savaşın
tanıklığında geçen insan hikâyelerine odaklanıyor.
Birinci Kıyamet’te Galatasaray
Lisesi’nde okuyan ve gizlice kurulan futbol takımının oyuncularından biri olan Sabri
Mahir üzerinden dünyanın kötülüğünü, nefreti, öteki olmayı, korkuyu, yüzleşmeyi
anlatan Buğra Gülsoy, aşkı
ve vatanı aynı teraziye koyarak zamanın yoksunluğuna da vurgu yapıyor. Romanını
“Sevginin
yerini öfkenin aldığı, umutların tükendiği bir dönemde Osmanlı
imparatorluğundan Fransa'ya, İspanya’dan İngiltere’ye ve Almanya'ya uzanan, tüm
kıyametlerin nedeni olup zamanın çökmesini sağlayan kaçak bir yolcunun gerçek
hikâyesi” sözleriyle anlatan Gülsoy’un,
evrensel bir konuyu ele alırken yazarın kullandığı dil, akıcılık ve kurgu da
okura yeni bir pencere açıyor.
Edebiyatın usta ismi Zülfü
Livaneli, Birinci Kıyamet için “Buğra Gülsoy, bir ilk
romandan beklenmeyecek bir kurgu ustalığı ve işlek bir dille okurlarına ilginç
bir hikâye anlatıyor. Okurların sayfalar akıp giderken alacağı edebiyat
tadını tahmin edebiliyorum.” yorumunu yapıyor. Birinci Kıyamet romanının devamı olan İkinci
Kıyamet ise çok yakında okurlarla buluşacak.