Televizyon dizisi Medium ile Emmy, Richard Linklater'ın fenomen filmi Boyhod ile de Altın Küre ve Oscar kazanan oyuncu Patricia Arquette'yi tanımayan yoktur değil mi? Kendine özgü duruş ve fikirleriyle daima ön planda olan, yetenekli ve neredeyse bütün sülalesi de oyunculuk yapan Arquette, 1986 yılında 18 yaşındayken başladığı kariyer yolculuğunda sinema ve televizyonu şahane bir şekilde paralel götürüyor.
Ülkemizde FoxCrime kanalında yayınlanan CSI: Cyber, 30 Haziran'da sezon finali yaptı. Dizinin ilk sezon tekrarları yakında başlayacak ve yeni sezon 2016'da yine FoxCrime'da olacak. Biz de azıcık geç de olsa özel Ajan Avery Ryan rolüyle izlediğimiz Patricia Arquette'ye aklımıza takılan soruları ilettik. Soruları götüren, cevapları getiren sağ olsun!
R: CSI: CYBER televizyondaki
diğer polisiye dizilerden neden farklı?
PA: Elinde silah tutan bir polisi yıllardır
görüyoruz, cinayetleri yıllardır biliyoruz fakat suçun başka türleri de mevcut.
R: Peki onu CSI
serisinin diğer dizilerinden ayıran nedir?
PA: Gerçekten farklı ve günümüzün suç
gündemini işleyen bir dizi. Suçluların yaptıkları şey bugün bu ve biz toplum
olarak onların neler yapabileceklerini bilmiyoruz. Bu yüzden bütün bunları bilmekgerçekten heyecan verici ve biraz da korkutucu. Aynı
zamanda bu konuda kendinizi eğitmek de bence çok ilgi çekici..
R: Sizce siber suçlar hakkında
bir dizi yayınlamak için doğru bir zaman mı?
PA: Bence zamanlama mükemmel. Bazen
insanlar, “sizin diziniz manşetlerden mi oluşturuluyor” diye soruyorlar. Halbuki
böyle değil, bazen bir dizinin ortasında hikaye yaratılır. Ekibimiz gerçek
hukuk profesyonelleriyle çalışıyor, alanında uzman kişilerle çalışıyor.
Haberlerde yayınlananlardan çok daha ileride hikayeler, gerçek öyküler
yazılıyor.
R: Siber suç konusuna ne kadar
hakimsiniz?
PA: Her geçen gün biraz daha mantıklı
gelmeye başlıyor, zaman geçtikçe konseptler katman katman birbirine geçiyor
ve kafama oturuyor.
R: Yeni teknolojinin keyfini çıkarmaktan çok yarattığı tehditlerden endişe mi duymalıyız?
PA: Büyük bir mucit bir konsept bulacak, yeni
bir teknolojiyi bulacak ve bunu belli bir amaç için dünyaya sunacaklar. Örneğin
alarm sisteminiz, sizin kontrolünüzde çalışır, evde olup olmadığınıza göre açıp
kapatabilirsiniz. Ama bir suçlunun ellerinde, o cihaz ne yapabilir ki?
Hayatımızdaki pek çok şey, Wi-Fi ile kontrol edilebiliyor, şehrin her yerinde
devlete kimin nereye ne zaman gittiğini söyleyen makineler var. O kadar çok
katman var ki, düşününce aklımı kaçıracak gibi oluyorum.
R: Dizinin ilk bölümü "Kidnapping
2.0”, alışkın olmadığımız bir kaçırma hikayesiyle başlıyor. Çocuklu aileler için korkutucu bir bölüm değil mi?
PA: Biz tür olarak, bebeklerimize
karşı çok fazla korumacıyız. Bebek telsizleri, kameraları, bunların hepsi
ebeveynler bebeklerinin güvende olduğundan emin olsun diye kullanılıyor. Ama bu
makinelerin de hacklenebildiğinin bilincinde olmamız lazım.
R: Bu tip dizler sayesinde gündelik hayatta kullanacağımız bilgiler ediniyoruz. Sizce bu diziden neler öğrendik?
PA: Bence insanlar kendilerini suçla ilgili
oldukça eğittiler diğer CSI dizileri sayesinde. Bence bu dizide teknolojiyi
öğrenecekler, cebinizde bir telefon olduğunu mu düşünüyorsunuz? Aslında o
sadece bir telefon değil, dizide telefonların yapabildiği başka şeyler var ve bence
insanlar evlerinde neler olabileceğini de öğreniyorlar.
R: Yani dizide her gün
kullandığımız ama hacklenebilir olan başka eşyalar görecek miyiz?
PA: Hepimizin evinde kahve makinesi var, onları her sabah kahve yapmak için çalıştırdığımızı düşünürüz.
Böylece istediğimiz zaman kahve içebiliriz. Evet kahve makineleri bunu
yapabilir, ama başka bir çok şey de yapabilirler.
R: Korkutucuymuş gerçekten... Peki, Avery Ryan siber psikolog
Mary Aiken’dan esinlenilmiş bir karakter. Mary’nin uzmanlığının diziye nasıl
bir etkisi oldu?
PA: Onun uğraştığı teknoloji sektöründeki
suçlular, sokaktaki suçlulardan çok daha farklı. Onların kullandıkları, hatta
alet çantaları bile bambaşka. Kendisi aynı zamanda Beyaz Saray’la da çalıştı
ve çocuk istismarı gibi önemli konularda Interpol’e de yardım etti. Dünya için
iyi şeyler yaptı.
R: Patron Avery Ryan?
PA: Bence ekibin diğer genç üyeleri söz
konusu olduğunda oldukça anaç ve bazı yönlerde biraz katı. Bazen soğuk ve
gözlemleyici ama aynı zamanda insanlara karşı sıcak olabilmek gibi bir yeteneği
var ve bu yüzden karmaşık bir insan. Bence zeki ve içgüdüleri çok kuvvetli. Her
durumdaki her kişi için ve takımı için hep en iyisi olmak istiyor ve genelde
doğru inisiyatifler alıyor.
R: Dünya için iyi şeyler yaptı, anaç bir patron. Demek ki Avery Ryan işini iyi yapan biri. Bunu nasıl sağlıyor?
PA: Onun geçmek istemediği belirli bir
duygusal alan var, işindeki başarısı ve yetenekleri biraz da bu sebeple. Bu
aynı zamanda kendini güvende tutmanın da iyi bir yolu, bu kadar mantık ve bilgi
odaklı olunca bu sizi kalbinizden biraz uzaklaştırıyor. Aynı zamanda
oynaması çok keyifli bir rol çünkü bazen kendini biriyle güvende hissetmek
istiyor ama hayat onu savurabiliyor, bunu oynamak da oldukça keyifli.
R: Avery Ryan'ı oynamak keyifli dediniz, bu tip bir karakteri oynamanın sizde yarattığı diğer etkiler nasıl?
PA: Bir oyuncu olarak, sizden çok daha farklı birini oynamak
gerçekten büyük bir meydan okuma, kendinizi sürekli değişik alanlarda
deniyorsunuz. Benim oynadığım karakterlerin çoğu duygusal ağırlıklıydı, bu karakterse
çok daha mantıklı biri.
R: Dizideki diğer oyuncu arkadaşlarınızı nasıl tarif
edersin?
PA: Bütün oyuncularımız inanılmaz. Herkes
ortaya yeni bir şeyler koyuyor. Birinci bölümde şöyle düşündüm, bu kadro
gerçekten çok heyecan verici.
R: CSI Cyber seti hakkındaki düşünceleriniz?
PA: İnanılmaz, gerçekten çok güzel.
Biliyorsunuz, aslında Washington’da olmamız gerekiyor ama set Kuzey Hollywood’da.
Ama o kadar mükemmel bir set oluşturulmuş ki, bu gerçekten hayranlık
uyandırıyor.
R: Rosanna Arquette “Selfie 2.0”
bölümünde konuk oyuncu oldu. Kardeşinizle çalışmak nasıl bir histi?
PA: Mükemmeldi. O gerçekten harika bir
oyuncu. Aynı zamanda rolüne kendinden çok fazla şey kattı ve harika bir iş
çıkardı. Hem çok tatlı ve komiktir, hem de bütün bunların arasında hala bana
annelik yapar. Mesela, çok duygusal sahneleri vardı ama o arada bana gelip
sürekli “canım yeterince dinlenebiliyorsun değil mi?” diye sordu, benimle
ilgilenmeye çalıştı. Gerçekten çok eğlenceliydi. Onunla çalışmak bana hem çok
güven veriyor, hem de o bir aktris olarak gerçekten bana çok ilham veriyor.”
R: Sizce diğer CSI dizilerinin
hayranları CSI Cyber’dan hoşlanacak mı?
PA: Onların bu yeni diziyi görmelerinden
ötürü çok mutluyum. Kesinlikle çok farklı bir yapım. Çok iyi, genç bir kadronun
yarattığı mükemmel bir enerji var, sürekli insanı şaşırtan bir unsuru elbette
var ve bazen geldiğini görmediğiniz yeni bilgiler var.