Olimpik, MMA şampiyonu ve WWE yıldızı Ronda Rousey en büyük rakibiyle karşı karşıya geliyor: Dünyanın en hızlı ve en tehlikeli köpekbalığı ve denizin en büyük dövüşçüsü Mako köpekbalığı ile. Önce Rousey, bir kafes içinde, Fiji sularında birkaç hafif sıklet köpekbalığı türü ile ringe dalıyor ve sonrasında rekabet Yeni Zelanda'ya taşınarak burada ağır sıklet mako köpekbalığı ile kafessiz serbest dalış yapıyor.
Ronda'yı bunun için eğiten köpekbalığı koruyucusu ve köpekbalığı saldırısından kurtulan Paul de Gelder ile telefonda bir araya gelerek ona yaptıkları eğitim ve programla ilgili bazı sorular sorduk. "Ronda Rousey'nin Mücadelesi" 25 Temmuz Çarşamba (Bu akşam) saat 20:05’te Discovery Channel’da yayınlanacak.
● Köpekbalıklarıyla
olan geçmişinizden ve yaptığınız çalışmalardan biraz bahsedebilir misiniz?
Dürüst olmak gerekirse sanırım biraz şapşalım. Suyun
etrafında büyüdüm ve benim için bir yerde ev gibi. Huzur bulduğum yer. Tabi
ısırılana kadar aynı zamanda güvenli yerimdi de. Fakat bir donanma dalgıcının
sudan üç ay boyunca uzak kalması oldukça uzun bir zamandır. Sydney Limanı’nda
Deniz Kuvvetleri ile köpekbalıklarının olduğunu bildiğimiz bir bölgede yüzüyordum.
Su çok bulanıktı, bu yüzden köpekbalığının görüşü çok iyi değildi. Ve ben
siyah, ıslak bir elbise ve siyah bir çift palet ile yüzeyde duruyordum. Bu
yüzden köpekbalıkları için yemek olabilecek, yaralı bir fok balığı gibi
görünüyordum. Bu benim hatamdı. Ben orduda olmayı dolayısıyla tehlikeli yaşam
tarzını seçtim.
● Shark
Week'e nasıl dahil oldunuz?
Bu yıl, köpekbalıklarıyla uğraşan ve köpekbalıkları
hakkındaki bilgimi ve farkındalığımı genişleten, konfor seviyemi ve sınırlarımı
zorladığım birden fazla TV şovu yaptığım ikinci yıl. Yaptığım 3 program biraz
tehlikeli. Bloodlines: the Spawn of Jaws adı verilen programı çektik ve bu
halihazırda Discovery web sitesinde mevcut. Jaws filminin seti olarak
kullanılan bölgeye geri döndük ve Jaws’ın atalarını araştırdık. Yeni doğurmuş
büyük dişi köpekbalıkları ile bebek köpekbalıklarını arıyorduk. Ve Amerika'nın
doğu kıyısındaki bütün muhteşem güzel alanları keşfettik. Beyaz
köpekbalıklarının onları alt edip edemeyeceğini görmek için mavi köpekbalıkları
ve mako köpekbalıkları ile gece karanlığında suya atladık. Daha fazla ayrıntı
vermeyeceğim ama kesinlikle hayatımın en sinir bozucu dalışlarından biriydi.
● Tanışmadan
önce Ronda Rousey'le ilgili nasıl bir izlenime sahiptiniz?
Büyük bir hayranıydım.
Dövüş kariyeri boyunca, dünyanın gözlerini kadın dövüşçülere açtığı
gerçeğinin kesinlikle inanılmaz bir başarı olduğunu düşündüm. O kadın
dövüşçüleri dünya çapında harita üzerine koydu. Bu sebeple çok saygı duyuyorum.
Güçlü kadınlar fikrini sevdim çünkü kız kardeşim bu kişilerden bir tanesidir. O
bir Irak ve Afganistan gazisi. Havaya uçtuklarında savaş devriyesindeki telin
dışına çıktı ve insanların hayatını kurtardı. O da Ronda gibi kahramanlarımdan
biri. Ve sonra onunla tanışıp, benim dünyam hakkında bilgi verdiğimdeki
tepkisi, öğrenmedeki hevesi ve koçluk için gösterdiği istek gerçekten,
gerçekten tatmin ediciydi. O dünya çapında bir atlet. Belirli bir alanda ondan
daha fazla bilen insanları dinlemekten rahatsız olmuyor. Yani onda kesinlikle
kibir yok. Ve bu beni gerçekten mutlu etti.
● Onunla
program öncesi yaptığınız eğitimden ve tehlikelerinden biraz bahseder misiniz?
Hayatında hiç dalmamış olan Ronda Rousey'i alıp, ona scuba
dalışının nasıl yapılacağını öğretmeli ve daha sonra yüz metre aşağı dalarak,
boğa köpekbalıkları ile Yeni Zelanda kıyılarında tarih öncesinden kalmışcasına
bir yerde mako köpekbalıkları ve mavi köpekbalıkları ile kafesten çıkmak için,
ona tüm bu yolculukta eşlik edecek bir eğitim süreci planlamalıydık. Yeni
Zelanda'dan bir sonraki durak Antarktika’ydı. Ve Antarktika çok vahşi. Herkesin Ronda Rousey'nin farklı bir tarafını
görmesini gerçekten dört gözle bekliyorum. O gerçekten yaptığı her şeyde dünya
şampiyonu.
● Köpek
balıkları konusunda insanlara verebileceğiniz tavsiyeler neler olur?
Köpekbalığı bana saldırmaya başladığında, Discovery Channel
ve Köpekbalığı Haftası'nın yapılması gerek dediği şeyleri yaptım. Gözlerini
hedef al, burnuna yumruk at. Tüm bunları denedim. Ama o anda durum hiç iyi
değildi. Eğer saldırıya uğruyorsanız, yapabileceğiniz tek şey şu adımları takip
etmektir. Gözlerini ve solungaçlarını hedef almaya çalışın ve burnuna
olabildiğince sert vurmaya gayret edin. Ne yazık ki, elim köpekbalığının
ağzının içindeydi ve gerçekten bunu yapamadım. Ama dediğim gibi yüzdüğümüz alanların
farkında olmalıyız. İnternetten araştırın, gazetelere bakın, cankurtaranlarla
konuşun. Mümkün olduğu kadar çok bilgiye sahip olun çünkü bilgi güçtür. Yani
sonuç olarak eğer içinde olduğumuz köpekbalığı durumunu biliyorsak, kendimizi o
köpekbalığı denkleminden çıkarırız.