Aşk çemberi sarmış dört bir yanımı!
Aşk bazen en büyük yara, aynı zamanda en büyük yara bandı olabiliyor. Ömer, bütün yaralarını iyileştirecek en kuvvetli merhemin Defne olduğunu hissettiği sırada, daha önce hiç hissetmediği ve kendisinde açılacak en büyük yaranın sebebinin de Defne olacağını anladı bu bölüm. Ama yanlış anladın Ömer be... Aşk kafanın içinde bin tane labirent döşedi, sen de çıkamadın. Maalesef...

Bölümde tam manasıyla sinir katsayımız tavana zıpladı. Soldan soldan geldiler yani. Evet bu bölüm Ömer'in hislerinin daha fazla gözümüze sokulması lazımdı. Bunu başarmak için kıskanma taktiği de kullanıldı. Bilen bilir dizide en sevdiğim sahneler olur genellikle. Böyle, izlemesi keyifli, karakterlerin sahici duygularının çıktığı sahneler filan... Ama keşke olay Yasemin'in lehine dönmeden halledilebilseydi. Neyse, bir başlara dönelim bakalım...

Bölüm başlarında anladık ki Sinan bunca zaman Yasemin'e duyduğu hislerinin yanlışlığıyla kıvranıyor ve çevresindeki en yakın merhametli insana başvuracak: Defne'ye! Ya vallahi Ömer ile Defne arasındaki Sinan'a razıyım ama Yasemin'e tahammül kapasitem dolmuş arkadaşlar.


Ömer'e Defne'ye olan hislerimi kaçıncı bölüm söylesem acaba?

Nerimancığım, bilirsin, bu dizideki favori karakterim sendin. Yine güldürdün. Reisliğini gösterdin, ama çok büyük hata yaptın. Bu sefer kendi kalesine gol atan taraf sen oldun. Bir kere şunda bir anlaşalım: Defne, Ömer'in yanında, senin yarattığın bir karakter olmadı hiçbir zaman -ve evet, o alt sınıf bir kız, ama senin de oradan geldiğini unutman; olmadı cınım ya. Gönlümdeki yerin sallandı Neriman. Bir sonraki bölüm tamir edersen seviniciğiiiim!


">
Herhangi bir şeyi  kazandıktan sonra, ben ve arkadaşım :(

Ah be İso, nasıl güzel adamsın sen! Kalbin, sevgin, arkadaşlığın, adamlığın... Her zaman yanımda olmasını isteyeceğim bir insansın. Kollarımı açıp kendimi birine bırakacak olsam arkama hiç bakma ihtiyacı hissetmeyeceğim bir insansın sen. Senin gibi adamları üzmesinler ya! Yine ve yeniden alkış emojisini Kerem Fırtına'ya atıyorum. 

En sevdiğim sahnelerden biri de Defne'nin Nihan'a duygularından bahsettiği kısımdı. Sinan'a karşı -iyi bir insan olduğunu düşünmesi dışında- herhangi bir duygu beslememesi ve Ömer'e karşı duygularının üst seviyelerde olduğunu anlamamız rahatlattı bizi. 
Tabii, en sevdiğim sahnelerden bir diğeri Ömer ve Sadri Usta arasında yaşandı. Ömer'in duygularının titreşim modundan bir üst seviyeye atladığını anladığımız kısım da güzel olmuştu.

Ömer'in kıskanma sahneleri güzeldi ama yalan söyleyemeyeceğim, bölümden midir nedir, pek zevk alamadım. O yüzden, bu kıskançlık sahnelerinin başka bölümde telafi edilmesini istiyorum pls. Keyif alamama sebeplerimden biri de sanıyorum güzel hediyenin güme gideceği endişesiydi. Gerilimsiz, endişesiz, daha komik bir bölümde tekrar görmek isterim mesela...


  Defne'nin masayı kendi odama taşımak farz oldu!

Defne, seçebileceği en güzel hediyeyi seçti. Biz ekran başında tabii "AFERİNN","HELAAL" nidaları ortaya saçarken kızımızın büyük bir salaklık yapacağını düşünemedik. Ama inanıyorum ki Ömer, kitabı Defne'nin aldığını öğrense, bir de şu hediye için uğraşlarını görse birkaç kez daha aşık olurdu.

Ya, Sinan'a ayrıca kızmak istiyorum. Sen ne demeye kravat iğnesini ortaya atarak şu kötülükler kraliçesinin beyin tuşlarını 'on' duruma getiriyorsun balım?  Ha, bir de değinmeden geçemeyeceğim bir nokta var: Yasemin her PR dediğinde -eski GB'ciler hissetmiştir- nasıl irite olduk belli değil... Gördüğünüz gibi, bu bölüm neredeyse her karaktere kızgınım. Neriman'ın söylediklerinin gazına gelip enerjisini çöpe atan Defne'ye, Ömer'in kıskançlık damarının patlamasına izin vererek Yasemin'i alıp gitmesine... Bu bölüm sonrası hepimiz bir 'Mineeeeeeeeee, rezene çayıııııı' durumundayız sanıyorum.

İşte, aşk grip gibi ya... Kalbin akar, tıkanır. Yokluğunda, kaçınırsın; sanki virüsmüş gibi korunursun. Mevsimi gelince de hiçbir aşı işe yaramaz olur. İyileştirmeyi beceremediğin gibi, daha kötüye gitmesi için bütün pencereleri açarsın; zatürre olursun Ömer gibi! Ha bir de Defne gibi!

Gerekli makamlara sesleniyorum: Dizide ortalığı karıştırmak için Ömer-Defne ikilisinin arasına Sinan'ı koyabilirsin (belli noktaya kadar), Yasemin'i tek başına kullanabilirsin ama Yasemin ile Ömer'i bir bütün olarak kullandığında nöronlarımız kolbastı yaparcasına rahatsız ediyor bizi. Şu Yasemin'in boynu bükük bir halde, acılar içinde göreceğimiz bölümlerin çok uzak olmamasını temenni ederek yazımı sonlandırıyorum. Haftaya görüşmek üzere!


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER