Çok yoğun
geçen bir haftanın sonunda nihayet Paramparça’nın 28.bölümü izleyebildim. 27.Bölümün
sonunda Cihan, Gülseren’i zorla da olsa bir yere götürmek istemiş ve orada
bölüm final yapmıştı. Açıkçası çok merak uyandıran bir an değildi. Cihan
Gülseren’i nereye götürebilirdi ki? Üstelik çok önemli bir olay da
yaşanmamıştı. Ya kızlarının yanına ya da sürekli gittikleri müthiş manzarası
olan o tepeye götürecekti. Evet, Cihan konuşmak istemiş ve artık aşklarının
simgesi haline gelen o tepeye götürmüştü. Aşkları demişken, daha önceki
yorumlarımda bir seyirci olarak Cihan ve Gülseren aşkına ikna olamamışken onlar
ayrılık acısını yaşamaya başladılar demiştim. Hala bu düşüncemin sonuna kadar
arkasındayım. Haftalardır iki adım ileri bir adım geri giden ilişkilerinde
sonunda ikisi de geri adım attı. Ben bu ilişkiye inanmadığımı dile getirirken
annem “onlar yürekten seviyor birbirlerini” dedi. Yürekten sevmek? Ne kadar
ağır bir cümle değil mi? En umutsuz ve mutsuz oldukları bir anda karşılarına
çıkmıştı aşk. Hiç beklemedikleri bir anda…

Ben hayallerimi kaybettim - Gülseren
Üstelik
onları birbirine bağlayan çok önemli bir unsur da vardı; çocukları… Ödenmesi
gereken bedeller, aralarına giren onca insan, onca kötülük derken yine de
aşklarını herkesten uzak ve saf, temiz tutmayı başarmışlardı. Tamam tamam şimdi
böyle söyleyince ikna oldum onların aşkına…

Kabul edin hepimizin gözleri doldu o yüzüğü görünce
Artık ikisi
de geri adım attı demiştim. Cihan’ın yalıya dönmesi ve boşanma davasını geri
çekmesi Gülseren’i yeni bir yol ayrımına itti. Çünkü Dilara’nın vazgeçmediğini,
vazgeçmeyeceğini çok iyi biliyordu. Dediği gibi aşk bir gün biter ama aile
insanın hep hayatında var olur. Cihan ve Gülseren’in arasına da daima Cihan’ın
ailesi girecekti. Bu yüzden çok zor olsa da bazı kararlar aldı. Bu kararların
öncesinde karşısına çocukluk arkadaşı Mehmet çıktı ve daha ne olabilir derken
babasının öldüğünü söyledi. Artık Gülseren’in yediği darbelere bir yenisi daha
eklenmiş oldu. Cihan yok, kızları yok, görüşmüyor olsalar bile varlığında güven
bulduğu babası yok…

Bağrıma taş basacağım seni unutacağım...
Ve Gülseren
gitmeye karar verdi…
Haklısın
Gülseren, gitmelisin hem hikaye de yeni kapıların açılabilmesi için hem de daha
fazla kendinden ödün vermemek için gitmeli ve yeni bir hayata başlamalısın.

Sen nereden çıktın Mehmet?
Şimdi
hayatımıza yeni birisi daha dahil oldu. Mehmet’in dizide kalıcı ve büyük
ihtimal Gülseren-Cihan aşkında 3.kişi konumunda olacağını düşünüyorum. Ancak
dediğim gibi hikayeye yeni kapıların açılabilmesi için Gülseren İzmir’e gitmeli
hatta orada hayatına yepyeni biri girmeli…

Hazal yine bütün ilgiyi üzerine çekti
Tüm bunların
yanı sıra Ozan ve Hazal ilk defa çok tatsız bir olay vesilesiyle bu kadar
yakınlaştılar. Hazal bir abisi olduğunu, Ozan da bir kardeşi daha olduğunu
hissetti. Keşke bu sözlü taciz yerine başka bir hikaye izleseydik de Ozan ve
Hazal öyle yakınlaşsaydı. Biz de dizide bile olsa bir başka sapıklığın cezasız
kaldığını görmemiş olurduk…

Derin düşünceler içindeyim - Dilara
Cezalar
demişken, Rahmi’nin polisler eşliğinde götürülmesi doğal olarak aklımıza Teoman
cinayetini getirdi. Sadece biz değil Cihan ve Rahmi de öyle düşündüler. Olay tamamen farklıymış. Birisi Alper’e
yapılan saldırıyı ihbar etmiş ve levyeyi de karakola göndermiş. Bence bu Dilara’nın
Rahmi’den intikam alma planıydı. Kendisine yüz çevirmesi ve Gülseren’i
kabullenmesi yanına kalmayacaktı herhalde. Dilara kendine yakışır bir şekilde
aldı intikamını hem de bir taşla iki kuş vurdu. Yalnız Rahmi değil Alper de
tattı o korkuyu.
Son olarak
değinmek istediğim bir iki olay var. Cihan geçen hafta gazete haberinden
öğrendiğimiz kadarı ile Teoman’ın cesedini öylece bırakmış. Uyuşturucu ile öldü
süsü verilse bile ya da ev kazası diye geçse bile sonuçta o gün evde yalnız
olmadığını arkadaşları biliyordu. Üstelik arkadaşı hazırladığı tuzağı da
biliyordu. Neden Hazal’ın karşısına bu olay çıkıp da sorun yaratmadı hala?
Zaten Paramparça’da bu tür olaylar
hep havada bırakılıyor. Mesela ben hala Ozan’ın sözde kız arkadaşının koskoca
yalıyı soyup nasıl elini kolunu sallaya sallaya gezdiğini merak ediyorum.
Umarım sezon
finaline yaklaştığımız şu son bölümlerde kafamızda daha fazla soru işareti
oluşmaz ya da daha fazla sonu gelmeyen olay yaşanmaz.
Bütün
sorularımızın cevaplanacağı bölümlere…