Grey's Anatomy'nin bir büyük vedasının sonuna daha gelmiş bulunuyoruz.
Dizinin bazen momentumu korumak için senaryo gereği bazen de başka sebeplerden oyuncu/karakter kaybetmesine bu zamana kadar diziyi izleyen herkes yeterince aşinadır herhalde. Ancak geçtiğimiz Perşembe gecesi yayınlanan bölümü (16x16) yine de ayrı bir noktaya koymak lazım.
Bu sefer "orijinal" karakterlerinden birisine, yani Alex Karev'e veda ettik. Dönem dönem "Ellen diziyi yapmak istedikçe devam ederiz," falan diyorlar ama ben hiç Alex'in olmadığı bir Grey's Anatomy de düşünmemiştim.
Aslında bölümden dolayı kafam karmakarışık bir durumda. Yazıyı da bundan dolayı yazmak istedim. Justin Chambers'ın ayrılık haberinin çok ani gelmiş olması bir kenarda duruyor. Sezon sonunda veda etseydi belki daha az garipserdik. 16 sezonluk maceranın kendisine yettiğini düşünmesine de bir şey diyemiyorum tabii. Sandra Oh benzer bir açıklama yaptığında 10. sezondaydık. Ama yetmedi, "Oyuncu zaten tüm bölümlerini çekti," diyerek bir adım ileriye götürdüler. Ondan sonrasında geriye karakteri nasıl çıkaracakları kalmıştı, onu da özel veda bölümüyle hallettiler.
Aklımdaki ihtimallerden birisi ölüp ölmeyeceğiydi. Son bir-iki bölümdür o ihtimalden gittikçe uzaklaşmaya başlamıştım. Alex'in bir süre iletişimi devam ettirip çat diye kesmesi, annesine hiç gitmemiş olması, Meredith'i dahi yok sayması daha büyük bir şey olduğunu işaret ediyordu. Bu dizinin de huyudur, malum. Yine de bu şeyin "Izzie" olduğu aklıma gelmedi. O kadar uzun zaman oldu ki... En fazla genel konsepti biraz tuttururdum ama bu kadarı yine de beklentimi aştı.
Alex'in ve Izzie'nin fi tarihinde embriyo dondurmaları tabii ki aklımda değildi. Izzie'nin bunları kullanarak iki çocuk sahibi olması? Alex'in Meredith'in mahkemesi için Izzie'yi bile araması ve durumdan haberdar olması?
Böyle bir bağlantı ve hikaye kurdukları için bir tarafım gerçekten senaristleri takdir ediyor. Zaten açıkçası kendilerine veya Alex'e kızgın falan değilim. Ancak tam anlamıyla mutlu da olamadım henüz. Jo'yu bir türlü istediğim ölçüde sevemedim. Izzie'nin değil de onun Alex'in hayatının aşkı olduğunu gözümüze soktukları zamanlardan memnun kalmadım mesela. Muhtemelen de bundan. Dolayısıyla evlenmelerini bile istememiştim zaten.
Yine de Jo'nun böylesini hak etmediğini söylememek olmaz. Bu nedenle en azından Alex'in her şeyi yüzüne söylemesini tercih ederdim. Tüm bu olup bitenlerle 16 sezonluk karakter gelişimini çok başka bir noktaya getiriverdiler. Ayrıca Alex'i ve Meredith’le olan arkadaşlığını seven tarafım da buruk durumda. Benzer şekilde Meredith'le de güzel bir veda konuşması yapabilirlerdi. Başka bir şey mi deneselerdi diye düşünmem bunlardan.
Olan bitenlerin hoşuma giden tarafı ise "Alex ve Izzie".
Katherine Heigl'ın polemik dolu ayrılığı nedeniyle Izzie karakterini hoşuma gitmeyen şekilde aldılar diziden. Alex'le olan ayrılığı da yarım yamalaktı. Onun da karakter gelişimini batırıp çevresiyle olan bütün ilişkisini bozmuşlardı. 16x16 sağ olsun Alex'e kapanış yaparken benim gözümde Izzie'yi topladı.
Kanserle büyük bir savaş veren Izzie, onkolog olmuş. İki çocuk sahibi olarak tek başına büyütmeye başlamış. Devamında da çift olarak bir araya gelmiş oldular. Alex'in yaptığı açıklamalarda yer alan bir ifade "Ona aşığım"dı. Evet, Jo’yu seviyordu ama Izzie’yi de sevdi. Hala seviyor olması bana uzak da mantıksız da gelmiyor. Hatta hoşuma bile gitti.
Nihayetinde sade ve temiz kapanış oldu. Direkt olarak aldatma hikayesi yazmamalarından dolayı memnunum mesela. Çocuklar düzgün olmasa da uygun bir bahane en azından. Alex'in mektupları bana batmadı. Batana niye diyemem gerçi. 5. sezon finalinden beri George travmasını atlamayan, zaman zaman Cristina'yı geri isteyen birisi olarak elbette bir yanım Alex'i de hatırlamayı ihmal etmeyecek.
Son dönemde dizide olup bitenlerin ardından Tom-Teddy-Owen-Amelia-Link-Jo üzerinden altılı bir yumak kurarak devam ederler gibime geliyor. Ama dahasını "kendileri" bilir artık. Bu da böyleydi işte.