Aşk güzel bir duygu… Güzel olmasına güzel de askerlik gibi
bir meslek söz konusu olduğunda belayı da beraberinde getiriyor. Belanın Karabayır’ın
havasıyla suyuyla bir ilgisi var mı bilmem ama kızların aşık oldukları
adamlarla ya da babalarıyla kesinlikle alakası var. Nazlı Ateş’in de dediği
gibi full kaçırıldı hatta eline kurşun sıktılar. Bahar Karabayır’a ilk geldiği
gün çatışmanın ortasında kalmıştı. Su keza öyle… Eylem’in, biraz da kendi
yüzünden, başı beladan kurtulmuyor zaten. Bu saydıklarımı dizide de tek tek
hatırladılar. Peki, çözüm aşık olmamak veya birine bağlanmamak mı? Hayır. Ne
demiş Ömer Hayyam? Aşk bir beladır tanrı
tarafından gelme, kul neden karşı kor tanrı emrine?
Eylem kendisine saldıran Fazıl'ı öldürdü ve üstlerine rapor
verdi. Eylem’in patronu kim bilmiyoruz ama kendisi ile aynı fikirde değilim.
Eylem çok güzel açıklayabilirdi durumu. “Uyuyordum, odama girdi, bana saldırdı,
tecavüz edecekti” gibi şeyler söyleseydi Sancar inanırdı. Zira Fazıl'ın
Eylem’in hain olduğunu ispat edememesi adamın sicilini zaten lekelemişti.
Eylem’in Fazıl'ı nasıl taşıdığı ve gömdüğü ise büyük bir muamma… Üstelik o kalıpta bir adamı kimseye
yakalanmadan dışarı çıkarması Eylem gibi çıtı pıtı biri için mantıksız olmuş.
Eylem’in Sancar'ın telefonunda bulduğu resimlerdeki adam
Büyük Bey’in yardımcısı Saffan Tunç(yanlış anlamamışımdır umarım) imiş. Ben
resimden anlayamamıştım. Saffan’ın Paris’te bombalı eylem hazırlığı içinde
olması Eylem’in, Büyük Bey ile ilgili bilgi sahibi olması Türk İstihbaratının,
Büyük Bey’in ölümü Agah'ın adamın peşine düşmesini sağladı. Mestak’da saklanan
Saffan’ı Eylem ve Fethi aynı anda buldular sayılır.
Eylem’in kıyafetini tango/kavga arası şey için ayarlamışlar
resmen. Görsel olarak güzel, mantık olarak ters olmuş. Adamı kaçırmaya gidiyor
sonuçta gezmeye veya düğüne değil… Tango/kavga sürerken kaşla göz arasında
Saffan kaçtı. Eylem’e “Ara ve nerelerde olduklarını öğren” diyerek bombayı
patlattırması çok ağırdı. Eylem’in adamı vurmasına hiç şaşırmadım. Bilerek
yapmasa da vicdan azabı çekecektir. İstihbarat alamadılar. Adam bülbül gibi
şakısaydı çabucak çözülürdü olaylar. Şimdi uzun yoldan öğrenmeleri gerek Büyük
Bey’in bağlantılarını.
Ateş’in Fethi’ye “Nikahına al, sen de kurtul biz de” demesine
epey güldüm. Fethi’ciğim nüfusuna alman için Eylem’in Fransız İstihbaratı'nı
bırakması gerek… Değişecek olan o. Yani Eylem’in sürekli karşınıza çıkması veya
senin ikilemde kalman son bulacak. Hoş, Eylem istihbaratı bıraksa bile eski bir
ajanla Türk askerinin evlenmesine Genelkurmay'ın izin vermesi pek olası değil
gibi. Bekleyip görelim bakalım nasıl çözülecek bu sorun.
Ateş ve Nazlı en sevdiğim çift… Orçun'a doğal olarak epey
gıcık oluyordum. Giderayak kendini affettirdi. Ateş ile Nazlı’yı buluşturup
birbirlerine patır patır dökülmelerini sağladı. Hatta bizim çifte kumrular o
kadar abarttılar ki Orçun’un ortamdan yok olduğunu fark etmediler. Nazlı'nın
lafını esirgememesi, Ateş’e karşılık vermeleri ne kadar eğlenceli de olsa aşık
hallerini tercih ederim. Erdem Yarbay epey zorlayacak gibi… Bari birbirlerine
destek olsunlar.
Güler’in her şeyi anlatması gerekiyordu. Gecikmeli de olsa
bunu yaptı. Yalnız Erdem’in Güler'e tepki göstermemesi geçen haftaki konuşmadan
sonra enteresan oldu. Belki de fırtınanın ayak seslerini işitiyoruzdur. Hem
Ateş’i hem Nazlı’yı Karabayır’dan uzaklaştırmaya karar verdi. Yani birisini
uzaklaştırsa bile amacına ulaşırdı. Aklında neler var gerçekten merak ediyorum.
Kızını ve Ateş’i karşısına alıp azarlasa ve sonra uzaklaştırma işine girseydi
de bizde öğrenseydik neler düşündüğünü. Üstelik Ateş’i yurt dışı görevine
yollamış ama fragmanda operasyona çıkıyorlardı birlikte. İster misiniz
Karabatak Erdem’in hayatını kurtarsın ve affı kapsın?
Yazı devam ediyor.