Söz: Şimdi niye böyle oldu?
Analar neler doğuruyor dedikleri doğru...
Söz'de geçtiğimiz bölümü Hafız'ın karnına yerleştirilen bombanın ortaya çıkması sonucunda kapatmıştık. Fragmanlardan veya tahminden dolayı kimsenin ölmeyeceğini düşündüğümden bölümün başlarını rahat izlediğimi söyleyebilirim. Çolak'ın kaçması da tabii ki sürpriz olmadı.

Farklı olarak eklenen kısım Çolak'ın ortadan yok olmadan önce geleceklere yönelik hazırladığı ipli ve silahlı tuzaktı. Onu da ekip gelmeden Bahar halletti. Aklıma gelen isim normalde Bahar olmazdı ama fena olmadı, karşılıklı hayat kurtarmalarla yürümeye devam ediyoruz bakalım. Yalnız tüm bu hengamede Hafız'ın içini açık halde bıraktılar, o biraz tuhaf oldu sanki.

Çolak'ın kurtulmasıyla biyolojik saldırı planı için harekete geçilmiş oldu. Profesör ve numuneler ele geçtiği için Çolak biraz zor duruma düştü ama tamamlama gayretinde olduğu için işe koyuldu tabii bir kere. O, plan için yeni profesörün peşinden, ekip de onun peşinden... Yalnız masasının üstündeki puzzleı dağıttığı için kendisine bir kez daha gıcık oldum. Ben puzzle yaparken ya bir tanesi kaybolursa diye stres yapayım, adamdaki lükse ve düşüncesizliğe bak.

Hafız'a gelirsek, o da tedaviye alındı ve Fatma ile yeniden bir araya gelmiş oldular. Zaten rafa kalkmıştı ama daha fazla boşanma lafı açılmaz herhalde. Yalnız Ateş'in "Bir asker ya şehit olmuştur ya da aslan gibidir," lafındaki mantığa katılmadığımı eklemiş olayım, o da dursun. İzlediğimiz şey dizi olmasaydı bu adam muhtemelen şimdiye kadar ölmüştü canım? Ameliyat sonrası ah bu hayat çekilmez eşliğinde karşılanan Hafız, kurtuldu ama sonrasında almış olabileceği hasar nedeniyle malulen emeklilik ihtimali çıktı.

Konunun ucunu açık bıraksak da muhtemelen olmayacak ama bakalım nereye varacağız. Ben bu adamın bir ay dinleneceğini bile düşünemiyorum zaten şu an.



Bu bölümün en sağlam anlarından birisi ise kuşkusuz sığınmacıların kamyonda ölü halde bulunmasıydı. Meğerse Çolak'ın asıl tüpleri ülkeye sokma planı için kullanılan sığınmacıların ilk grubunu, karnındaki tüpleri çıkartıp ölüme terk etmişler. Resmen toplu katliamı görmüş olduk. Bir anlığına birisinin kurtulduğu izlenimi verip sonra onu da aldılar hatta. Gerçi bence ekstraya kaçmaya gerek yoktu ya neyse. Yalnız Fethiciğim, bahsettiğin insanlarda vicdan, haysiyet ve ona benzer şeylerden cidden olsa zaten orada ve bu işlerle alakaları niye olsun?

Bunun ardından bölümün bir kısmına yayılan bir şekilde ikinci partiyi kurtarma çalışmalarına devam edildi. Geveze, Feyzullah ve Aşık'ın da olduğu bir ekip sivillere ulaşsa bile sağ salim kurtarabilmek için uzun bir yol yürümesine girdiler. Teröristler de peşinden. Nihayetinde sivilleri kurtarma planı yapan Geveze kendisini bir nevi feda ederek hedef şaşırtmaya gitti. Bölümün ucu açık kalan noktalarından birisi de bu oldu. Herhalde bir şey olmaz, Atakan bey bu diziye lazım...

Daha dün Anneler Günü olduğu için bölümün odak noktalarından birisi de bu oldu elbette. Fragmandan dolayı Erdem Yarbay'ın anneleri getireceğini biliyorduk. Esasında tatlı bir sahneydi. Mücahit ve annesi üzerinden komiklik, Ateş'in ailesini tanımaması üzerinden de dram yapmış olduk. Gerçi Nazlı sağ olsun leylekler getirdi lafından konuyu anlamayıp deşmeye devam etti ya neyse... Mezarlık ziyareti üzerinden Yavuz'un ailesi hakkında da bir şeyler öğreniriz demiştim ama orası şimdilik kaldı. Kadının 2014 gibi çok da uzak olmayan bir yılda öldüğünü biliyoruz gerçi. Ayrıca Feyzullah'ın izni meselesini de annesinin gerçeği öğrenmemesi için araya sıkıştırmış oldular haliyle, tebrikler.

Ayrıca annaesi gibi ben de o kız meselesini unutmuş değilim, söyleyeyim.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER