Annesi ayrı kızı ayrı dert. Nerden düştüm ben buraya? By Onur
Bence Kurtuluş çok çabuk affetti Nilüfer’i. Tıpkı, daha önceki bölümlerde Filiz’in Erol’u affettiği gibi. Filiz’in kıymetini hâlâ bilmiyor mesela Erol. Çünkü yeteri kadar onu kaybetme korkusunu yaşamadı. Kurtuluş da, bir sucuklu yumurtaya kandı. Biraz Kurtuluş’u kaybetme korkusunu yaşamalıydı Nilüfer. Ay, zaten durmamız gereken konuların üzerinde durmuyoruz biz. Ama iş Lale ve Onur’u ayırmaya gelince her şey şahane(!)
 
Şerife’yi zerre sevmiyorum. Yaptığı hainlikleri masummuş gibi göstermesine de tahammül edemiyorum. Ama, Samet’e aşık olmasını her an destekleyebilirim. Kendimde o potansiyeli görüyorum. Mıymıy, duygularından emin olmayan Nergis’in yerine; akıllanmış, sinsiliği bırakmış, kenafirlik yapmayan Şerife gelirse pekâlâ ŞerSam destekçisi olabilirim.
 
Aşk izleyemeyince No:309 izleyicileri temsili Songül
 
Sizlere bahsetmek istediğim bir konu daha var: Şu evlere ayakkabıyla girmenin, dizilerde modernlikmiş gibi gösterilmesine katlanamıyorum. Pis ayakkabılarla eve girmenin, neresi modernlik Allah aşkına? Bu her dizi için geçerli ama, No:309’da çok daha önemli benim için. Herkes Lale’nin evine ayakkabılarıyla giriyor. Yahu o evde bebek var bebek! Bebekli eve pis ayakkabılarla girmek nedir? Emir’in odasına bile öyle giriyorlar. Evladını düşünen hiçbir anne buna izin vermez. Biraz daha özen ve dikkate ihtiyacımız var.
 
Haftaya görüşmek üzere.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER