Bir
yol ayrımındayım!
Bir
tarafta sol yanım, bir tarafta sağ yanım var.
Kalbim,
aşkımla, dostum arasında sıkışmış kalmış halde!
Ümitsizim...
Yine
kanadım kırık, yine üzgünüm...
Seçim
yapmak zorunda bırakıldım...
Aşkım,
aşkımızı doyasıya yaşamak isterken ben yine çıkmaza düştüm.
Kimseye
hesap vermeden, izin almadan, daha iyisini yaşamaktır aşk.
Uçurumların
kenarında değil, bulutların üstünde var olmaktır aşk.
Ağaçların dallarında
sevdiğinle konaklayabilmektir aşk.
Özgürce,
sevdiğinle uçabilmektir!
Bir
kuş gibi şakıyabilmektir.
Kayan
yıldızlardaki dileklerde buluşmaktır.
Güneşin
ilk ışıklarıyla birlikte uyanmak ve gecenin karanlığına elele
birlikte dalmaktır.
Kavuşmaktır
aşk...
Yeri
geldiğinde sessizliği paylaşmak,
Yeri
geldiğinde hiç susmazcasına anlatmak ve
konuşmaktır.
Sarılmalara,
koklamalara, sevmelere doyamamaktır aşk.
Ama
şimdi aşkımı yaşamama engel bir can dostum var...
Hayat
beni yine arada kalmak zorunda bıraktı.
Ne
gidebiliyorum, ne kalabiliyorum...
Bir
yol ayrımındayım!
Nefes
alamıyorum.
Dostum
ilk defa beni anlamıyor...
Sevmenin
bağışlamak olduğunu kabul etmiyor...
Yanımda
değil tam karşımda, açmıyor kapılarını bana...
Kızgın,
hem de çok kızgın...
Yeniden
başlayabilmenin de aşka dair olduğunu görmek istemiyor.
Kalbimin
Ömer diye atmaktan hiç vazgeçmediğini bilmek istemiyor...
Tekrar
kırılırsam, incinirsem bir daha hiç kendim olamayacağımdan korkuyor...
Belki
de haklı.
Ama
ben ikinci şansımızı kullanmak istiyorum.
Her
şeye ve herkese rağmen...
Can
dostum benim acımı benden daha çok sahiplenmiş...
Eriyip
gitmelerimi sindirememiş.
Akan
gözyaşlarımın hesabının peşine düşmüş.
Benim
adıma isyanlarda ve hiç olmadığı kadar kararlı.
Keşke
sessiz feryadımı bir duysa,
Sevda,
benim sevdam İso,
Hata
benim hatam.
Sevgili
benim sevgilim.
Gözyaşları
benim.
Gülümsemelerim
benim.
Seçimler,
kurallar hepsi benim.
Yalnızlık
benim.
Hayaller
benim.
Ömer
benim!
Aşk,
benim aşkım İso.
Susuyorum
anla diye...
Susuyorum
kırmamak adına...
Küllendiremediğim
aşkımı yaşamak istiyorum...
Yanıyor
kalbim, yanıyor sevdam, yanıyorum, yanıyoruz...
Bu
kadar zor mu görememek?
Bu
kadar zor mu o aşkımın yaşadıklarını, acısını da anlamak?
Çekip
gitti, evet bıraktı beni, tam da bir yıl!
Kalsaydı
daha mı az üzülecektim?
Peki
İso sen daha az mı kızacaktın o zaman?
Aynı
şehirde Ömer'in
varlığını bilip de görememek daha mı iyi gelecekti bana?
Peki
ya o daha mı az yıkılacaktı?
Birbirimize
sürgün olmadık mı biz, bir yalan yüzünden?
Yalan
benim yalanım değil miydi?
O
bensiz, ben onsuz çok çekmedik mi İso?
Özlem
ateşinde yeterince kavrulmadık mı?
Anla
artık, anla.
Sen
anlamazsan kim anlar?
Bu
sen değilsin.
Makul,
mantıklı yol arkadaşım nerede?
Aşk
acısı mı gözüne
perde indirdi?
Bir
yol ayrımındayım.
Dengem
yine şaşmış durumda, sevdiğim yerine onun kuzeniyle konuşur haldeyim.
Bu
ben değilim.
Bir
yanlışa düşmek
istemiyorum.
Ben
vazgeçmek için sevmedim.
Ben
vazgeçmek için aşık olmadım.
Ben,
Ömer'le olmayı seviyorum,onu istiyorum.
Bu
yol ayrımı Ömer'e
çıkar bil!
Tüm
yollar ona çıkar bil.
Sen
bil, o bilsin, herkes bilsin...
Tüm
yollar aşkıma çıkar...
Ben
mutlu olayım diye,
Ben
üzülmeyeyim diye,
Arada
kalmayayım diye,
Sen
benim can dostumsun diye,
Sen
de benim bir parçamsın diye,
Beni
ve sevdiklerimi sahiplenmek adına,
Çözmek
adına,
Kendinden,
inandıklarından ödün
verip seninle konuşmaya geldi.
Fark
ettin mi İso?
Azıcık
çabaladın
mı onu anlamak için?
Onun
da bu ayrılıkla nasıl yıpranmış olduğunu hissedebildin mi?
Titreyen
sesindeki üzüntüsünü anlayabildin mi?
Fark
et, çabala, hisset, anla!
Sevgi
fedakârlıktır, sevgi affedebilmektir!
Akan
gözyaşlarımla bile ben onu sevdim...
"Yeniden
Defne'm ol." dediği anda yaşamayı sevdim.
Aklımı
başından almasını sevdim.
Ben
bu aşkı onunla yaşamayı sevdim ve ben onu hep sevdim...
Yanımda
olmak, desteklemek, mutluluğumu paylaşmak en çok da sana, yol arkadaşıma yakışır...
Beni
yol ayrımında bırakma İso!
Yazı devam ediyor..