Ateş ve Kelebek’in planları neden hep hüsranla sonuçlanıyor?
A- İyiler her
zaman kaybeder.
B- Plan
yaparken öfkeyle kalkıp zararla oturuyorlar.
C- Cahit’in
eli daha güçlü.
D- Hepsi.
Daha öncekiler gibi yine hah şimdi oldu, dediğimiz anda
patladı mevzu. Normal şartlar altında tüm aksilikler ardı ardına yaşanırken son
anda kahramanlar günü de olayı da kurtarır ama Bodrum sınırları içinde bu asla
böyle değil. Son anda her şey tersine dönüyor ve bir şekilde Ateş kaybediyor.
Harddisk kelimesini duyduğu an tutuşan Cahit, Ateş’in
ulaştığı kapıyı güvenliğin açacağını düşündükçe keyiflenmeme neden oluyor.
Biraz da Cahit yenilsin, hep bize mi lolo. -Aslı’ya öpücük-
Uzay zeki çocuk, iyi de plan yapıyor çünkü ellerini
kirletmekten çekinmiyor ama Alara konusunda kimse taktik vermemiş kendisine
belli. Ateş’i gördüğü an avaz avaz bağırmak yerine gitmesine izin verseydi
hatta yardım etseydi Alara’ya bir adım daha yaklaşırdı ama o Cahit’i seçti.
Gerçi Uzay’ınki de aşk değil, kaybetmeme hırsı. Hayat benden
annemi babamı aldı ben de hayattan her şeyi alacağım, sevdası.
Rana tam olarak dediğim taktiği uygulayarak Alara’yı geri
kazanmaya çalıştı, çünkü hem zeki, hem de neyi ne zaman bilecek kadar doğru
kararlar verebilen birisi. Aynı zamanda izlemesi de çok zevkli bir karakter.
Umarım gelecek bölümlerde kendisine daha çok yer verilir.
Herkes birilerini geri kazanma derdinde, en çok Cenk. Dizi bitse dahi çözemeyeceğim tek karakter Cenk, ne sevdiği
belli ne sevmediği. Cenk’i en büyük sevmeme nedenim ise elbette Kelebek.
Kevgir oldu çocuğun ciğeri be kevgir.
Kelebek kadar kimse çekmedi şu Bodrum’un kahrını.
O dayağı attırmayacaktınız Kelebek’e onu öyle çaresiz, öyle
onuru kırılmış ağlatmayacaktınız… Kelebek’e biraz sevgi, biraz şefkat
gösterilsin yoksa hazırlayıp bavulumu gideceğim Bitez’e o olacak.
Öyleydi böyleydi derken bir bölümün daha sonuna geldik. Plaj
da otel de kapalı olduğundan gelecek hafta ikisinin de açılmasını ve
sahiplerinin işleriyle canla başla ilgilenmesini talep ediyorum. Ha bir de
gençlerin genç olduklarını hatırlamalarını.
Yaş ortalaması on sekiz olan bir avuç gence bu denli dert
yüklemesi yapılmaz, otuz olmadan çökecek hepsi. Ateş ile Kelebek’in saçları
beyazlamış dahi olabilir.
Bir de artık biraz ayrıntı görsek, biraz derine insek,
yukarıda da dediğim gibi duygusal bağ kurabilsek?
Aslı’nın evinin içini daha çok görsek mesela, babasıyla ilişkisine
şahit olsak ne güzel olur.
Okul durumu netleşse, lise mi bitecek, üniversiteye mi
gidilecek, hayalleri neler bunları duysak.
Kelebek ve Aslı dışında da dostluk görsek, görebilsek.
Biraz duygusal bağ, biraz derinlik bütün istediğim buydu…
Bodrum Bodrum!
Gelecek bölüm görüşmek üzere… Ha, Perşembe gelirseniz kapıda
kalırsınız unutmayın dizi bundan sonra Pazar günleri.
30 Ekim Pazar günü Bodrum Masalı için televizyonların
karşısında olmayı unutmayalım.
Dipnot: Bildiğim kadarıyla eldeki stok bölümler tükendi ve
önümüzdeki bölüm dizi yayınlandıktan sonra yazıldı. Fragmandan da anlaşılacağı
üzere bizi efsane bir onuncu bölüm bekliyor.