Mükemmel
bir bölüm izledik. Karakterler birbirine ısınıyor. Olaylar belirginleşiyor. Ortam
kızışıyor. Ezo uyanıyor. Murat katillere yaklaşıyor. İzleyenler 46 Yok Olan ile
dizi seyrine doyamıyor.
Dün
sınav mınav demedim, doyasıya 46 Yok Olan izledim. Hafta sonu evde ve uykusuz
kalabilirim ancak hiç pişman değilim. Neler oldu neler? O kadar akıcı bir
bölümdü ki, bir ara izlerken bunu kesip engelleyen reklama kızdım. Son
reklamlara zaten hiç gelemiyorum. Bu bölüm gelecek bölümlerden beklentimi çok
yükseltti. Twitter da coştu. Böyle olunca, çok motive izliyor ve yorum yapıyor
insan.
Murat’ın
sempatik ve kaçan kovalanır tavırları çok hoştu. Gülüşmeler, azar işitmeler,
deviren kadın Selin’in Ceyla’yı görünce ortadan kayboluşu ve Ceyla’nın Selin’e
gizli kaplan bakışları… Hepsi çok güzeldi. Bu dizi de bu tip “basit” sahnelerde
dahi o kadar kaliteli ve hoş ki bayılıyorum. Normalde izlemeye tahammül
edemeyeceğimiz sahneler, 46 Yok Olan’da keyif aldığımız anlara dönüşüyor.
Bu
bölüm için Murat Günay’a bir hediyem var. Bülent Ersoy’dan
Sefam Olsun.
Akılda
kalan sahneler Murat ve Salim’in ceset temizliği ve sonrasında video keyfi.
Murat’ın DMT sonrası söyledi birkaç cümle, değil bölüm sonrası dizi sonrasında
da akıllarda kalacaktır.
@46YokOlan hesabından
#46Gecesi hashtagi ile dün hepsi tek tek twitlendi. Dün
gece toplam1651 tvit atılmış. Dün 46 Yok Olan Twitter’ı salladı. İşte bunlardan
bir kaçı ve ilgili kesit
videosu;
“Hepimiz öleceğiz,
bugün olmasa yarın toprağa gireceğiz, kozmolojik ölçekte hiçbir anlamımız yok.”
“İnsan denilen
varlık o kadar kibirli ki, bir gün daha fazla yaşamak için yapmayacağı hiçbir
şey yok.”
“Manyak
adamlar, manyaklaaar” diyen evsizin çirkin adamı mecburen öldürdüğü sahne biraz
tuhaf olmuştu. Aslında aksine, sahnenin Murat tarafından planlanmış olması ve
bu kendi değil başkasına öldürtme taktiğini tekrarlayacağı sinyali çok
akıllıcaydı. Ancak karakterler çok rahattı. Bu noktada sanırım tecrübe devreye
giriyor. Oyuncuların özellikle evsiz karakterinin burada daha alkolik ya da
kendinde olmayan biri olması, ilk uyandığında şarap istemesi gibi bazı eklemelerle
güçlenmesi ve sahnenin de daha inandırıcı olması sağlanabilirdi. Çok
etkilenmedim.
Bakınız ve değerlendiriniz, peki ya sizce?
Salim
ve Füsun ilişkisi de ayrı bir komedi filmi. Salim rolünde çok başarılı, Hoca
ile olan tüm diyaloglar müthiş. Ancak Füsun? Olmadı bizim 40 yıllık emektar Akbaba’ya
gitmedi… Füsun’un baskın ve kışkırtıcı bir rolü var sanırım. Panik atağı var. Ancak
kendi bir o kadar sakin ve tavırları da yumuşak. Böyle olunca da Salim’in
yanında zayıf kalıyor. Örneğin, Salim’in eve geldiği sahnede, Salim konuşuyor
ya, o da kalksa bağırsa, bir şeyler kırsa, yüzünü asıp çevirmesinden daha
ateşli bir sahne olacak.
Zombiiinin
Uyanışı… Balili vakit varken kaç kurtar kendini…
Bir
de Ezo’lu sahnelerle ilgili bir eleştirim olacak. Ezo’nun yatakta uyanışı
mükemmel olmuş. Ancak sonraki zombi yürüyüşlerde başı hep dik, ayaklar hep
paralel, sanki yıllardır yatan o değildi. Bir de hemşire bir gitti sonra bir
türlü gelemedi. Ezo’nun biraz düşe kalka yataktan inmesi, yürürken de ara ara
sürünmesi, hemşirenin onu yarıda yakalaması ile sahne daha iyi olmaz mıydı?
Ezo’dan
habersiz Ferit ve Yıldız meğer bu işte ortaklarmış. Kedi köpek gibiler demiştim
ancak olaylar aydınlanır gibi olunca kuzu sarmasına döndüler. Ferit’in eve
geldiğinde, Yıldız’a senin yüzünden oldu demesi akıllara olayın çoğuna
Yıldız’ın sebep olduğunu bir kez daha getirdi. Ezo ile Yıldız’ın yeniden karşı
karşıya gelmesini iple çekiyorum. Murat’ın bu işin üstüne gideceği kesin, ancak
amca onu vazgeçirmek için bakalım ne yapacak? “Bak Ezo’da uyandı Murat, bırak
artık oğlum” mu diyecek? “Asım Demirci aslında benim” mi? Göreceğiz…
46
Yok Olan 13.bölüm sonunda bitiyor. Bu bir gösterde değil. Ne yazık ki, çoğu
mide bulandırıcı gündüz kuşağı programı yıllar sürerken, 46 Yok Olan gibi
hikayesi ve oyuncuları muhteşem, olayları ve sahneleri heyecanlı bir dizinin
bitecek. Buyrun dünün reytingleri.
Ranini Tv Reyting Çok iddialı demeyin, benim için,
46 Yok Olan gelmiş geçmiş diziler arasında kendi kulvarında ilk 3 te. 46 Yok
Olan için 13 bölüm çok az oldu, diziye yeterli şans verilmedi ve emeğe de saygı
gösterilmedi diye düşünüyorum. Aklım almıyor, nasıl oluyor da dün gece bile 40.
sırada?
Şunu
da anlamıyorum. Şuan yanılmıyorsam, hemen hemen her kanalda ayrı bir romantik
komedi dizi var. Hatta bunlara eklenecek şuan tanıtımı olan yenileri de var. Hepsinde
konu hemen hemen aynı, aşık olan kız ve onun kendine aşık etmeye çalıştığı
erkek. Karakterler farklı ancak onlar da aşık olunası güzellik ve
yakışıklılıkta değil. Peki neden onların izlenirliği ve devamlılığı daha fazla?
Ben
şu soruya yanıt bulamıyorum. 46 Yok Olan farklı hikâyesi, tecrübeli tiyatrocu
kadrosu, dinamik ve heyecan dolu sahneleri, düşündüren ve kalite kokan
bölümleri ile sonlanacaksa ve o bir dizi ise, diğerleri tam olarak ne?