Aşkı
anlatan hemen her hikayede, aşıklar er ya da geç şu soruyla karşılaşır: aşk her
şey affeder mi? Cevap çoğu zaman olumsuzdur. Aşk her şeyi affederse gurur ne
yapacaktır? Ancak hiçbir aşk hikayesi de bu kadar basit değildir tabii, Attila
İlhan üstadın dediği gibi “ayrılık da sevdaya dahil...”dir ne de olsa...
Kara Para Aşk da ikinci sezona bu
soruyu irdeleyen harika bir sahneyle giriş yaptı. Kardeşi Nilüfer’i kurtarmak
için kara para aklama işinde yer aldığını itiraf eden Elif, Ömer’den bir cevap
bekledi ancak istediği o cevap bir türlü gelmedi. Ömer defalarca sormasına
rağmen gerçeği söylemeyen Elif’i haklı olarak affedemedi. Elif
gözyaşlarına boğulsa da Ömer geri adım atmadı. Elif bastı gitti.
Nereden
bakarsak bakalım, Ömer duygusunda bence de sonuna kadar haklı. Elif her ne
olursa olsun en başından itibaren Ömer’e gerçeği söyleyebilir ve onunla işbirliği yapabilirdi ancak
yapmamayı seçti. Sibel’in ölümünün ardından doğru bildiği ne varsa altüst olan
Ömer için, bundan sonra tek önemli bir şey var, o da güven. Kader arkadaşlığı
yaptığı Elif’e bile güvenemedikten sonra Ömer ne yapsın, kendini dağlara
taşlara mı vursun?
Peki
serde delikanlılık olduğundan Ömer öylece durdu mu? Durmadı tabii! Elif’le
konuşmak için peşinden gitti ama onu yakalayamadı. Ömer’i Ömer yapan bence tam
da bu! Haklı ya da haksız olması farketmeksizin, özellikle Elif’in kendisine
ihtiyaç duyduğu anlarda ne yapıp edip orada oluyor. Bunu da Elif’i ezmek veya
güç göstermek için değil, sırf delikanlılığından yapıyor. Başka türlü
davranmayı bilmiyor! Burada çatlak seslerin “Peki ya Elif?” dediğini duyar
gibiyim. Doğrudur, Elif açısından bunun sinir bozucu bir şey olduğunu kabul ediyorum.
Ömer yanında ama elini tutmuyor, zor anında sarılıyor ama saçını okşamıyor... Ancak
Ömer de böyle bir adam işte! Tutkulu bir aşık evet ama aynı zamanda güvenilir
bir liman, bir dost!
Nitekim,
Elif annesi Zerrin’in ölüm haberini de -kendisine ve özgüvenine her zaman
hayran olduğum Nebahat Çehre’nin en
kötü performansıydı bence Zerrin, bu anlamda diziden çıkmasına çok sevindiğimi
söylemem gerek- yine Ömer’in ağzından öğrendi. Ömer kendi iç fırtınasına
aldırmadan, işi başkasına yıkmadan Elif’e hayatının en acı haberlerinden birini
verdi. Elif, babasının ölümünden sonra yaşadığı ikinci şokta da, yine en büyük
desteği Ömer’den gördü. Ömer gururuna söz geçiremese de varlığıyla Elif’in her
zaman yanında olduğunu hissettirdi.
Ömer
ve Elif bir süre ayrı kalacaklar gibi bir his içimize oturmuşken final
karesiyle her şey bambaşka bir yere gitti. Bakalım bundan sonra Ömer ve Elif
başına neler gelecek?
Ben,
Ömer’in uzunca bir süre işi ve aşkı arasında yalpalayacağını düşünüyorum.
Arda’nın Ömer’e Elif’le ilgili yönelttiği soru bu çatışmanın ilk temelini
oluşturdu sanki. Ömer, Elif’i kara para işinden dolayı polise verecek mi
vermeceyek mi, işte bütün mesele bu! Ömer aşkla her şeyi affedecek mi, yoksa
iş daha da karışacak mı göreceğiz.
Diğer
hikayelere gelirsek, Kara Para Aşk’ın
en sevdiğim öykülerinden olan Nilüfer ve Metin ilişkisi de dolu dizgin başladı
ve öyle gidecek gibi görünüyor. İzleyen birçok tanıdığım için bu hikaye
başlangıçta sorunluydu. Nilüfer’in onca şeye rağmen Metin’e aşık olmasına ikna
olunmamıştı. Fakat şimdi gelinen noktada, kendi kamuoyu araştırmam gösteriyor
ki kimya tutmuş! Ömer-Elif aşkından sonra en çok merak edilen mesele
Nilüfer-Metin aşkı!
İzninizle
burada büyük bir parantezi Metin için açıyorum. Metin benim ekranlarda görmeyi
sevdiğim kötülerden, hem tutkulu hem de acımasız, bu yüzden çok tehlikeli!
Özellikle bu yazıyı okuyan kadın okuyucular sözüm size, tutkulu ve acımasız bir
adama denk gelirseniz aman diyeyim ayağınız frende olsun! Sonra ne olduğunu
anlamadan bir bakarsınız ki dünyanız alt üst olmuş! Aynı şekilde bu yazıyı
okuyan erkek okuyucular, olur da tutkulu ve acımasız bir kadına denk
gelirseniz, Yaprak Dökümü’nün Ferhunde’sini hatırlayın ve bana olmaz demeyin,
herkese olur!
Nilüfer
de Metin için “bana bir şey olmaz” havalarındaydı bugün ise aşktan gözü bir şey
görmüyor! ‘Aşk her şeyi affeder mi’ sorusuna ilginç bir cevap veriyor
Nilüfer-Metin, onların aşkında kıyamet kopsa da birbirlerinden kopamıyorlar ve
aşk sonunda affediyor!
Tabii
Elif’e yakalanmasalar her şey daha iyi olacaktı kuşkusuz... Elif kararı verdi,
bundan sonra Nilüfer’in attığı her adım takip edilecek! Metin ise boş durmuyor,
Elif için yeni planları var! Dişe diş kana kan anlayacağınız!
Kan
demişken eli kana bulanmış yegane kişi Hüseyin’den bahsetmemek olmaz. Hüseyin
ters köşelerine devam ediyor! Cinayetler ve elmaslar yetmezmiş gibi üstüne bir
de ikinci hayatı çıktı! Zamanla daha neler çıkacağına da göreceğiz. Ben Tayyar
ve Hüseyin’in harika bir ekip oluşturacağına düşünüyorum! Tayyar’ın felsefesi –
vur,kır,parçala... sahi o çekiç sahnesi neydi öyle?- Hüseyin’in korkusuzluğuyla
birleşirse çarşı fena karışacak gibi duruyor! Ömer hayatının şokunu henüz
yaşamadı, bakalım Elif de zor zamanında Ömer gibi Ömer’in yanında, dünyayı bile
karşısına alacak kararlılıkta duracak mı hep birlikte göreceğiz.
Genel
bir yorum yapmak gerekirse, ben
Kara Para
Aşk’ın bu sezonunun, ilk sezondan çok daha iyi ve sürükleyici olacağına
inanıyorum. Ömer’in Van’dan gelen müdürü kilit karakterlerden biri olacağa
benzer. Hüseyin’in ikinci hayatı da baya malzeme çıkaracak - ve bence sonunu
hazırlayacak – gibi duruyor. Ömer ve Elif cephesindeyse sular zaten kolay kolay
durulmaz. Nilüfer ve Metin de malumumuz zaten, e bundan sonrası bize kalıyor,
oturup izlemek...