Bölümün ana konusu Şebnem ve bir türlü yerine gelmeyen (ya da geldiyse de haberi olmadığımız, böyle bir ihtimal ne yazık ki var) hafızası olduğundan, yazı yüksek doz Şebnem Gürsoy içerir, şimdiden uyarayım. Hazırsanız başlıyorum efendim;
Arda’nın sürpriz evlenme teklifiyle şok olan grubumuz hemen olaya el atıp Şebnem’i vazgeçirmeye çalıştı ama ne mümkün, kızımız nuh dedi peygamber demedi. Meğer Şebnem ne evlilik meraklısıymış da bizim haberimiz yokmuş. Ama Arda’ya iki çift laf etmezsem olmaz. Arda sen canım hayırdır? Daha acısız intihar yöntemleri vardı neden Şebnem’i kandırmak? Hayır; seviyor mu, sevmiyor mu anlayamadım ben kızı. Amaç ne? Bir yalanı ne kadar çok tekrarlarsan, o kadar çabuk inanırsın derler lafınımı duydu? Daha birkaç gün önce seni kapıdan kovan kızın durumundan faydalanıp evlenmeye çalışıyorsun. Hadi sen kendini inandırdın, peki Şebnem? Ya hafızası yerine gelirse ne olacak? Fırsatı değerlendirmek senin olayın galiba ama her fırsat o kadar da iyi değildir dikkat et sen yine.

Şebnem'in odasını o kadar övdüler ki, şu oda beni hayal kırıklığına uğrattı resmen.
Neyse olan oldu deyip Şebnem’i evlilikten vazgeçirmeye çalışan kızlar kazadan önce yaptıkları hatayı biraz olsun telafi ettiler tabi. Önce durumu anlatmaya çalıştılar, fotoğraf ve videoları gösterdiler ama planlar o kadar acemiceydi ki tutmamasına pek şaşırmadım açıkçası.. Şebnem’in sosyal medya konusundaki aktifliğini göze alırsak; eski tweet ve fotoğraflarına bakmaması beni biraz şaşırttı yalan yok. Kızlar hatta erkekler bile bu kadar uğraşırken, Seniha Hanımın bir şey yapmaması hatta ailesine haber vermemesi beni biraz şaşırttı. Kızları evleniyor ama onların haberi yok, bu olay beni biraz işkillendirmedi değil.
Dizideki aşk üçgenlerinden fazlaca sıkılsam da, Özgür ve Önder ikilisi bu konudaki fikrimi değiştiriyor iki haftadır. İnanılmaz eğlenceli geçiyor sahneleri. Aralarındaki tatlı rekabet çok hoş olsa da, duygularını ilk fark eden çift olduklarından bir gelişme bekliyoruz artık. Özgür pişman olan birinin yapması gereken her şeyi yaptı, Almila’dan bir karar, bir hareket gelmeli artık. Hep dediğim gibi dizide ilişkisi düzgün giden bir çift şart örnek teşkil edecek.

Can; ne çektin be evladım sen. Resmen sevdiğim kız bana abi deyince durumu olsu seninki.
Kainat-Can-Ege cephesinde ise işler fazlaca karışmış durumda. Kainat her ne kadar sadece arkadaşız dese de ne yardan, ne de serden vazgeçebiliyor. Tamam Ege bu ara Barcelona kıvamında üst üste ataklar yapıyor ama biz bu numaraları daha önce de gördük be Kainatcığım. Bu hareketlerin patenti Can da zaten. Hayır neden iyilik yap denize at tabirini bu kız üzerinde uyguluyorlar anlamıyorum. Güçlü, tek başına idare edebilen bir karakter gibi gösterilen Kainat’a yakışmıyor bu tavırlar, Lana’lıkdan çıkıp biraz Louis Lane olma zamanı bence artık.

Kendin ettin, kendin buldun Küçük Bey. Hiç öyle ciğerci önündeki kedi gibi bakma.
Gelelim asıl konumuza ve karakterimize.Tüm bu olaylar olurken hiçbir şey yapmayan Selim beni en çok şaşırtan kişi oldu. Arda’yı getiren, Şebnem’in başına saran o ama elini kolunu bağlayıp hiçbir şey yapmayan yine o. Bölüm boyunca Şebnem için kılını kıpırdatmayıp, görünce de dayanamaması gözlerden kaçmadı tabi. Birde diğer hanım kızımız Hülya var ki evlere şenlik. O ben nerede istersem, kimi istersem tavırlarıyla çocuğun yakasından düşmedi bölüm boyunca. Hani kızlar erkekleri bu kadar çok aramazdı, ısrar etmezdi? Yalan mıydı her şey? Dizimizin kadrolu kahramanı, gönüllerin şampiyonu Can bu olaya da el atıp istemem yan cebime koy diyen Küçük Bey’i düğüne getirmese geleceği yok. Neyse ki son sahnede kapı arasından bakışlarıyla tüm izleyenlerin gönlünü fethetti. Furkan Andıç’ın dizisini ilk defa takip eden biri olarak bu kadar güzel ve aşık bakabildiğini bilmiyordum, bundan sonra sıkı takipçisiyim.
Son olarak Selim’e rakibi Ulan İstanbul’da en sevdiğim karakter olan Servet Abinin de dediklerini aynen iletiyorum. Öpeceksin arkadaş. Öpmedikten sonra o dudağın burundan ne farkı kalıyor?
Yayınlanan bölüm dizi kışa uzayacağı için biraz geçiş, biraz senarist değişikliğinin etkisiyle yer yer sıksa da, genele bakınca eğlenceli bir bölümle karşımızdaydı. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.