Bir evlilik düşünün. Kız tarafı aşk evliliği olmadığını iddia etse de erkek tarafı bir zamanlar sırılsıklam âşık olduğunu kabul ediyor. Onun problemi şimdi ile. Yani duygularının geride kaldığını iddia ediyor. Esas kız ise onca fedakarlığa, birlikte kurulan hayale rağmen hala aşkı tatmadığını söylemekte. Ki bu noktada bir izleyici gözüyle söyleyebilirim ki bence o da ne hissettiğini bilmiyor. Ve bu evlilik bitiyor… Nedenleri ortada ama o nedenlerin de arkasında başka sebepler gizli olduğundan bu çiftimiz birbirine karşı epey öfkeli bir şekilde ayrılıyor…
Yıllar sonra esas oğlan -ki kendisi Ozan Korfalı oluyor – zengin ve herkesin peşinden koştuğu birine dönüşüyor. Esas kızımızla -ki o da Esra Erten oluyor- yeniden bir araya geliyorlar ve tipik öfkeli esas oğlan kızımızın kalbini kırıyor. Hal böyle olunca kızımızda intikam amaçlı onu yeniden kendine aşık etmeyi planlayıp, sahibi olduğu şirkete stajyer olarak girmeyi başarıyor. Burada akıllarda kalan soru ise Esra’ya dair… İnsan sevmediği biri için böyle büyük kararlar alır mı? Ya da şöyle sormalı: Canını acıtan kişi aslında en sevdiğin değil midir? İntikam almak isterken onun yakınında olmak ya en büyük dileğinse? İşte tüm bu sorular Esra için ve biz izleyiciler için cevapları açısında muallakta.
Esra güçlü bir kız. Genel itibariyle ne istediğini biliyor ama henüz kendisini tanımıyor… Ozan onun için sıradan biri değil, bunu eski eşi olduğu için belirtmiyorum, yaşadıkları neticesinde söylüyorum. İnsan sevmediği biri için onca fedakarlığa katlanır mı? Bence Esra’nın en önce kendisine dürüstçe cevabını vermesi gereken soru bu olmalı. Ozan’ı biliyoruz, o hala aşık. İnkâr etse de canı acıdığı için Esra’yı görmek istemese de bir yanı hala onunla… Bu sebeple bu hikayedeki düğüm iki yerde saklı. Bir Esra’nın gerçek duyguları, iki canlarını acıtan o olaylı ayrılığın perde arkası…
Aşk ikinci kez çalacak mı kapılarını diye sormuyoruz hiç bu hikâyede… Çünkü hala aşık onlar birbirine. Esra için kaderindeki kişi eski kocasından başkası değil… Ozan‘ın ise bu şekilde biçimlendirilmiş kadere hiç karşı çıkası yok içten içe… Çünkü o zaten hala aşık eski karısına…
Hikâye nasıl ilerler bilmiyorum ama nadir olarak ilk tanıştıkları anları izlemediğimiz, geçmişlerini değil bugünlerine tanıklık ettiğimiz bir çift Esra-Ozan ikilisi. Ve ben hikâyenin bu çerçevede ele alınmasını epey sevdim bir izleyici olarak…
Şüphesiz sezonun en başarılı yapımlarından Aşk, Mantık, İntikam… Burcu Özberk ve İlhan Şen’in muhteşem uyumu bile izlemek için başlıca bir sebep… Aynı zamanda oyuncu kadrosu o kadar iyi ki her karakter başarıyla yansıtılıyor ekrana. Bu da seyir zevki yüksek bir yapım halini almasına neden oluyor…
Kısaca biz çok sevdik Aşk, Mantık, İntikam dizisini… Peki ya siz?