Geçen yıl etkinlikler sağlı sollu iptal edilirken pandemi
tecrübemiz arttıkça bu yıl yaratıcı çözümler bulunmaya başlandı. Eurovision da
bu sayede yapılabilecek olan etkinliklerden biri. Peki yaklaşık 40 ülkeyi bir araya
getiren ve yüz milyonların izlediği yarışma 18-20-22 Mayıs tarihlerinde nasıl
gerçekleştirilecek?
1- Kısıtlı Seyirci
Eurovision’ın düzenleneceği Ahoy Arena’ya bu sene seyirci
alınacak. Yani o coşkulu kalabalığı yine ekranlarda görebileceğiz. Ancak seyirci
sayısı arenanın normal kapasitesinin çok altında olacak şekilde belirlendi.
Canlı yayınlarda 3500 seyirci bulunacak ve oturmalı düzenle riskli temas
ihtimali azaltılacak. Arenanın içindeki herkes oturmadığı zamanlarda maske
takmak zorunda olacak. Ayrıca seyircilerin delegasyon ve sanatçılarla,
sağlıklarını tehlikeye atacak kadar yakınlaşması engellenecek. Ne de olsa şovu
ortaya koyanlar onlar. Bilet alma şansı ise geçen sene bilet alıp iptal etmek
zorunda kalanlara verilecek.
2- Arenada Green Room
"Az seyirci alınacaksa alan boş görünmeyecek mi?" diye
düşünüyor olabilirsiniz. Bunu engellemek için sanatçıların sahne sıralarını
beklediği, canlı yayında röportaj verdiği, gelen 12 puanlara ekipleriyle
birlikte sevindiği "green room" arenanın içine inşa edilecek. Mekânın
bir stadyum olduğu 2011’de de sahne ve green room’un aynı alanı paylaştığını
görmüştük. Canlı yayında performansları izleyen diğer sanatçıların tepkilerini
göstermeye karar verirlerse ilginç olabilir.
3- Live on Tape Yedek Performanslar
Her ihtimale karşı sanatçılardan kaydedilmiş canlı
performanslar hazırlamaları istendi. Bunun için sanatçıya limitli bir süre
veriliyor. Ülkenin temsilci kanalı kendi hazırladığı sahnede sanatçının en
fazla üç canlı performansını kaydediyor. Ve sesi düzeltmeye imkân olmaması için
kanal bu üç performanstan en beğendiğini 1 saat içinde teslim etmek zorunda.
Tüm süreci Avrupa Yayın Birliğinden bir yetkili uzaktan izliyor. Böylece haksız
avantajın önüne geçmeyi hedefliyorlar. Tüm ülkeler bu performanslarını kaydetti.
Yani yarın aniden tüm Avrupa salgından kırılsa bile Eurovision bu
performanslarla düzenlenebilecek. Hatta yarışmayı canlı düzenledikten sonra bu
performansları da ayrı bir kanaldan yayınlayacaklarını duyurdular. Şu ana kadar
live on tape performansıyla yarışacağı kesinleşen tek ülke Avustralya. Çünkü
pandemiyi yenen ada ülkesi hala ipleri sıkı tutuyor ve temsilci Montaigne’in
Avrupa’ya gidemeyeceğine karar verildi. Eğer diğer ülkelerden bir sanatçı
gidemezse ya da yarışma sırasında hasta olursa bu performansı kullanılacak.
4- Delegasyonlara Otel Yasağı
Elbette her sanatçı Eurovision deneyimini doya doya yaşamak
ister. Bu manada Montaigne şanssız olsa da Rotterdam’a gidebilecek olanlar da
çok eğlenemeyecek. Çünkü tüm ülke delegasyonlarına sadece provalar için arenaya
gitmelerine, başka bir sebeple otellerinden çıkmamalarına dair tavsiyede
bulunuldu. Gezip tozarlarsa sadece kendilerini değil tüm prodüksiyonu riske
atma ihtimalleri var. Ancak 22 Mayıs Cumartesi gecesi canlı yayın bittiğinde
artık kim tutar onları bilemeyeceğim. Zincirinden boşanmış 38 ülke
temsilcisiyle Rotterdam’da sabahlar olmayabilir.
5- Alternatif Senaryolar
Geçen seneki iptal durumunun tekrar yaşanmaması için Avrupa
Yayın Birliği bu sefer hazırlığını baştan yaptı. Pandeminin gidişatına göre
farklı senaryolar oluşturdu. Bunlardan ilki her şey iyiye giderse tamamen
normal bir Eurovision’ın yapılacağı en iyi senaryoydu. Bu olmadı. B senaryosu
sınırlı seyirciyle ya da seyircisiz, temsilcilerle yarışmayı Rotterdam’da
yapmaktı. Şu an geçerli olan senaryo bu. C ve D senaryolarında ise işlerin daha
kötü olması ihtimaline karşı gelebilen temsilcilerle Rotterdam’dan canlı yayın
yapmak veya yarışmayı tamamen uzaktan yapmak da planlanmıştı. Neyse ki bu
senaryoları kullanmaya gerek kalmadı.
6- Etkinlikler
Her sene Eurovision şehri çeşitli etkinliklerle renklenir.
Halkın gelebileceği bir Eurovision köyü kurulur, delegasyon ve akredite basın
ekipleri geceleri Euro Club’da eğlenir. Hemen her akşam güncel ve eski
temsilcilerin sahne aldığı etkinlikler olur. Maalesef bunlar bu sene olmayacak.
Rotterdam oldukça kısıtlı bir Eurovision tecrübesi yaşayacak olsa da
otellerinden çıkamayan sanatçılar ve pandemi kurallarıyla bunların olması zaten
pek de ihtimal dahilinde değildi. En azından hafta boyunca izleyecek ve
oylamasıyla heyecanlanacak bir Eurovision’ımız olduğu için avunabiliriz.
7- Basın
Her sene dünyanın dört bir yanından basın mensupları Eurovision
şehrine gelir. Bu sene bizzat Rotterdam’da olabilecek basın kontenjanı üçte
birine indirildi ve sadece 500 kişiye akreditasyon verildi. Rotterdam’a gelemeyecek
basın mensupları içinse online bir basın merkezi kuruldu. Buradan sahne
arkasını takip edebilecekler.
Bazı ülkelerde durum iyiye gitmiş olsa da biz şimdiye
kadarki en sıkı yasaklardayken Eurovision heyecanı bir nebze olsun günümüzü
aydınlatıyor. Sizin de 39 temsilciyi dinleyip favorilerinizi seçmenizi
öneririm. 18 Mayıs’taki ilk yarı finale çok zaman kalmadı!