Sen Çal Kapımı: Ateş ve suyun gizli dansı

Sen Çal Kapımı: Ateş ve suyun gizli dansı
Sesimi duyan ve de yazıyı okumaya başlayan herkese merhabalar! Öncelikle umarım gününüz güzel geçiyordur ve her şey sizin için yolundadır. “Sen Çal Kapımı” dizisini tanımlamak için aklıma hangi kelimeler geliyor dersem, ben de bilmiyorum. Bolca düşündüm hatta. Dizi birçok saklı duygu içerisinde barındırıyor. Hırs, heyecan, tutku, dürüstlük, masal, şiir vb. Her duygu bir karakterin içinde gizlenmiş. Fifi (Figen) gizemli, Melo (Melek) saf, Ceren güvenli, Engin ve Seyfi sadık, Erdem komik, Selin hırslı, Pırıl işkolik. Karakterleri kendi kafamda eşleştirmeye çalışsam ilk aklımda bu biçimde şekilleniyorlar. Serkan ve Eda’ya geldiğinde sıra onları tanımlayacak bir kelime veya duygu bulamadım, bulsaydım benim gözümde hikayelerini azımsamış olurdum. İlk etapta düşünürken aklıma ne kadar birbirlerine zıt karakter olarak tasarlandıkları geldi. Sonrasında Eda benim için ateşi temsil etti, Serkan ise suyu.
 
Eda eşittir ateş, Serkan ise su. Eda hırçın, fevri, kararları için hiç plan yapmayan, inatçı, azimli ve olduğu gibi. Serkan ise tam zıttı, hayatında en ufak detayı bile planlayan, düzensizliği asla sevmeyen, hayatının hep durgun olmasını isteyen, hırslı, kendini bir maskenin arkasına saklayan biri. Hikayelerini ilk izlediğimde Eda’yı ve Serkan’ı bu özellikler ışığında tanımladım. İlerleyen bölümlerde iki karakterin birbirlerinin hayatlarına girdikten sonra neleri değiştirdiklerini keşfediyoruz. Dizi bize ateş ve suyun gizli dansını göstermiş oluyor aslında.
 
Yayınlanan en son bölümde Eda’nın Serkan’a ve hayatına neler kattığı, nasıl bir öneme sahip olduğu aktarıldı. Bu kısım onların gizli dansının, birbirine dönüşümlerinin ilk parçasıydı. Serkan bir anda dengesini kaybedince sudan ateşe dönüştü. İş yerinde çalışanlara karşı anlayışlı olmaya başlayan Serkan Eda’nın yokluğunda herkese öfkeyle parlayan birine dönüştü. Hayatında karışıklıkları ve düzensizlikleri hiç sevmeyen Serkan Bolat düzensizliğin ve karmaşanın sebebi oldu. Ateş olup yakıp yıktı ortalığı. Eda ise bölüm başında ne kadar üzgünse, bölüm sonunda da bir o kadar kendinden emindi. Yürüyüşünden, bakışlarından her bir detayından kararlılık okunuyordu. Bölüm sonunda su olan Eda, ateşe dönüşen ise Serkan oldu. Bakalım diğer bölümün sonunda Serkan Bolat tarafından yangın yerine dönüşen kalbini su olup iyileştirmeyi seçecek mi Eda?
 
Bölümü izlerken en beklediğim sahne Eda’nın Serkan’ın annesi, Aydan Hanım’a yaptığı iyiliğin ortaya çıkmasını beklemek oldu. Çok umut ettim Serkan o videoyu görsün ve de bir kere daha pişman olsun yaptıklarından. Fragmanı izledikten sonra 9. bölümde videonun ortaya çıkacağını gördüğümde daha da mutlu oldum çünkü Serkan’ın biraz daha burnunun sürtünmesine ihtiyacı var. Hayatta her zaman her şeyin mantıkla işlemediğini, güvenin her olasılıkta fiziksel bir kanıta ihtiyaç duymayacağı ve kolayca kaybedilip çok zor kazanılan bir şey olduğunu… Son dakikalarda Eda’nın getirdiği zarfı açmadan da ona güvenmesi zaten bir şeylerin değiştiğinin göstergesiydi. Kendi düşüncem umarım bir sonraki bölümde kendinden ve de yaptıklarından oldukça pişman, özür dilemeye hazır bir Serkan görürüz. Çünkü ne kadar çabuk hatanın kendinde olduğunu anlarsa o kadar çabuk o beklenilen mutlu zamanlara kavuşuruz.
 
Dizide çoğu karakterin derinlikli olması, sadece isim olarak hikâye de barınmadıklarını bilmek izlerken zamanın daha keyifle geçmesini sağlıyor. Aydan Hanım çok farklı bir şekilde anlatılabilirdi. Fesat ya da tek amacı Eda ve Serkan’ı ayırmaya çalışan, bunun için bir sürü şey planlayan biri olabilirdi. Fakat Serkan’ın karşısına geçip bir kadına bağırmanın ne kadar yanlış ve de gurur kırıcı olmasını söylemesi, aynı şekilde Eda’yı (pardon Sevda’yı ^^) koruması diziye özel bir durum. Aynı zamanda çok derinlikli bir karakter olarak tasarlanmış. Hikâye de sadece Serkan’ın annesi sıfatıyla bulunmuyor. Kendine ait bambaşka bir öyküsü var. Geçmişte yaşanılanları daha tam olarak bilmiyor olsak da yaşadıklarının çok derin bir öyküsü var, bizde bu kanıtları görüyoruz. Seyfi ve Aydan Hanım’ı izlemek ayrı bir sevinç katıyor izleyene. Aralarında sadece bir çalışan-patron ilişkisi olmadığını hem mutlu hem de hüzünlü anlarda birbirlerine destek olduklarına şahit oluyoruz. Neslihan Yeldan ve Alican Aytekin iyi ki bu karakterlere hayat veriyorlar. Onları beraber izlemek, sahip oldukları enerjiye tanıklık etmek çok keyifli.
 
Bu kadar güzel ve derinlikli karakterlere sahip olan dize de Kaan Karadağ gibi izleyen tarafından anlaşılmayan bir karakter olması tek rahatsız edici olan şey. Her dize de kötü bir karakter tabi ki olmalı fakat karakterin neden bu kadar kötülük yaptığına dair kanıtlara da ihtiyaç duyuluyor bazen. Herhangi bir kanıt sunulmadığında da karakter inandırıcılığını kaybediyor ve izlemeyi de biraz zorlaştırıyor. Kaan ve Serkan arasında geçmişte neler yaşadıklarına dair birkaç anı gösterilse karakter çok daha inandırıcılık kazanabilir.  Melo ve Kaan Karadağ arasında geçen konuşmalar ayrı bir karışıklık yaşatıyordu. Neyse ki gerçekler ortaya çıktı ve de Melo da Kaan tarafından kandırılmaktan kurtuldu. Ben Melo’nun ileriki bölümlerde kendinden emin ve de kendine güvenen bir karaktere evrilmesini umut ediyorum. Bunun dışında dizi de bir sürü gri karakter var. Selin, Ferit gibi. Biz onların neden gri olduklarını çok iyi görebiliyoruz. Hepsinin kendi içinde birçok sebebi var. Kendi açımdan Selin’in kötü bir karaktere dönüşmesini ve de asla “herkes gibi” çoğu dizide yaşanan kötü birine evrilmesini hiç istemem. Bakalım ilerleyen zamanlarda bizleri neler bekliyor hep birlikte göreceğiz.
 
Bu bölümde suyun ateşe dönüşmesini, yani Serkan ve çevresindeki insanlar için Eda’nın nasıl bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gördük. İleriki bölüm de Serkan’ın kendini affettirme çabasına ve pişmanlığına tanık olacağız. Her hafta evlerimize misafir olarak bu güzel diziyi izlememizi sağlayan, sadece iki saatte için de olsa bizleri karmaşık hayatlarımızdan uzaklaştırıp nefes aldıran bütün insanların eline ve de emeğine sağlık. Son olarak yazıyı okuyan herkesin hem gözlerine hem de ayırdıkları zaman için teşekkür eder, herkese bolca sağlıklı huzurlu, mutlu günler dilerim. 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER