The Protector fragmanına ilk bakış

The Protector fragmanına ilk bakış
Netflix Türkiye bugün çok uzun zamandır hakkında daha fazla detay duymayı beklediğimiz Türkiye’nin ilk özgün Netflix işi olacak The Protectorun fragmanını yayınladı. Türkçe ismi Hakan: Muhafız olan dizinin ilk fragmanına verilen tepkilere internete düşer düşmez göz gezdirmeye başladım. Ne yazık ki bulabildiğim yorumlar Çağatay Ulusoy’un çoğunlukla çok genç yaştaki kız hayranlarının koşulsuz sevgisi ile bu ülkeden kaliteli bir iş çıkabileceğine inanmayanların gördükleri kadarını hemen yermeleri arasında gidip gelmiş.
 
Kendi yorumuma öncelikle Netflix’in aktif olduğu onca ülke arasında özgün içerik üretmek için Türkiye’ye bu kadar çabuk şans vermesinden çok memnun olduğumu söyleyerek başlamalıyım. Başlangıcı daha eskiye dayansa da 2012’den beri orijinal içerik üretip yayınlayan Netflix’in bu kadar kısa sürede Türkiye’ye yüzünü dönmesini, Türk dizi sektörünün dünya pazarında hızla çok kıymetli hale gelmesine ve Türk seyircisinin dünya çapında televizyona (ve özellikle dizilere) gün içinde en çok zaman ayıran kitle olmasına bağlayabiliriz sanırım. Zaten Netflix kurulduğu günden beri Orta Doğu pazarını ve seyircisini çok yakından takip ediyor ve bu grup içerisinde Türkiye’nin göze çarpması kaçınılmazdı. Hal böyle olunca, ‘Netflix Türkiye’de dizi çekecekmiş’ haberleri düştüğünden beri hem Netflix’in Türkiye’den beklentisi büyük oldu; hem de bu yapımı izleyecek Türk seyircinin Netflix’ten beklentisi katlanarak büyüdü. Tabii bunda haberi çok uzun süre önce paylaşılan The Protector’a dair yeni bilgi akışının inanılmaz derecede yavaş olmasının da payı var.
 
Fragmana dönersek, bana inanılmaz derecede 2016 yılında vizyona giren Assassin’s Creed filmini hatırlattı. Merak edenler iki fragmanı karşılaştırabilirler tabii ama konunun geçmişe uzanması, fragmanların renkleri derken ben böyle bir benzerlik kuruverdim işte. Eleştirmenlerden ve esasen uyarlandığı bilgisayar oyununun sevenlerinden son derece kötü eleştiriler alan bu film ile The Protector’un tek bağının bu benzerlik olmasını dileyelim. Bu benzerliğin dışında öncelikle dizinin Türkçe isminin Hakan: Muhafız olması Orta Doğu pazarı için zekice, orijinal isminin The Protector olarak sabitlenmesi de geri kalan potansiyel seyirci kitlesi için doğru bir seçim olmuş kanısındayım.
 
Fragmanın hikayeyi tarifi çok sınırlı olsa da, bizimle hali hazırda paylaşılmış olan fantastik ögeleri, ve karakterin hikaye açıldıkça kendisi ve içinde bulunduğu durumla ilgili keşiflerinin çoğalacağını şimdiden görebiliyoruz. Fragman Hakan’ın kendisine sıkılan kurşunla burun buruna gelmesi ile başlıyor ve ara sıra beni korkutan 2002 Dünya Kupası zamanı Ümit Davala saç modelli Çağatay Ulusoy ile devam ediyor. Dizideki diğer oyunculardan Hazar Ergüçlü ile Çağatay Ulusoy’un ekran uyumunu merak ediyorum. Bana göre Türk dizi tarihinin en başarılı ve keyifli yapımlarından biri olan Medcezir’de birlikte rol alan ikili, bu sefer ekranda esas oğlan ve esas kız olarak karşımıza çıkacak. Fragman boyunca sürekli tansiyonu artan müzik, patlayan arabalar ve kavga-dövüş anlarına bakarsak hikayenin fantastik yanı kadar aksiyon tarafı da ağır basacak gibi duruyor. Ayrıca Çağatay Ulusoy’un bir çeşit dönüşüm geçirdiği, göğsü ve sırtında beliren alevli işaretlerin belirdiği sahneyi de çok merak ettim. İçerde’den sonra Çağatay Ulusoy’un oyunculuğuna dair herhangi bir soru işareti kaldığına da inanmıyorum, bu rolün hakkını da verecektir bence.
 
Benim genel olarak yapımla ilgili tek endişem, Türkiye’yi ele alan her yabancı yapımda sürdürülen ‘oryantalist’ yani batılı gözünden özellikle Orta Doğu’yla özdeşleştirilmiş hikaye anlatımı olmuştu. Tek ümidim aynı klişelerin bu dizide bir şekilde kırılması açıkçası. Ancak fragman boyunca devam eden ağıt-vari müzik, geniş açılı camii çekimleri ve nakışlı kaftan-yüzük kombinasyonu ile bu ümidimin hafiften suya düşer gibi oldu.
 
Ben, Ankara’da yaşıyorum ve İstanbul’a hep turist olarak geldim. İstanbul’a gelen her yerli-yabancı turistin ziyaret ettiği mekanlar öncelikle camiiler olur. Sultanahmet Meydanı, Ayasofya derken başka hiçbir yerde görmediğiniz görkemde bir İslam mimarisine şahit olursunuz. Yerebatan Sarnıcıydı, hamamıydı, İstanbul Boğazı ve yalıları vs. derken paket program halinde İstanbul izlenimi yaşanır ve biter. İstanbul’u konu alan veya yolu İstanbul’dan geçen her yapımda da bunu görürsünüz. Tek dileğim, bu kültür ve bu coğrafyada yetişmiş, bu ülkeye dair kalıplaşmış anlatıları bilen yerli ekip ve yapımcının; bu klişelerden uzaklaşması ve seyiri daha keyifli, önyargılarla sıkıcılaşmış hikaye anlatımı ve fazla dozda kullanılıp eskitilmiş stereotiplerden uzaklaşmaları. Bizimle paylaşılan rejinin ve yapım şirketinin bu saydıklarımdan uzaklaşıp bize taze ve keyifli bir anlatı getirebileceğine inanıyorum. Umarım fragmanda gördüğüm bu klişeler, seyirciyle ilk karşılaşmayı daha tanıdık bir girizgahla yapma dileğinden geliyordur. Bence Netflix’in bu yapımı kısmen yerli bir ekiple hayata geçirip dünyaya sunacak olması bizim de bu kalıpları biraz olsun yıpratıp, hakkında konuşulacak bir iş sunabilmemız için şahane bir fırsat.
 
Şimdilik fragmana dair görüşlerim ve yapıma dair dileklerim bu yönde. Beklentiyi arttıran ve merak uyandıran bir ilk cümle olduğuna inanıyorum The Protector fragmanının. Eğer klişeleri geri plana itebilirsek tadından yenmez bence. En başta bahsettiğim o yerici ve ekstra eleştirel dilden (ve tabii sorgusuz sualsiz ‘fandom’luktan da) biraz uzaklaşıp bu yapıma hakettiği şansı vermek gerektiğine inanıyorum. Zira bugün medyada okuduklarım (Netflix üstlerinin ilk aşamada çekilenleri beğenmemesi ve yeni bir ekiple bu işe el atması vs.) pek iç açıcı gelmedi bana. Ben beklemeye ve izlemeye değer birşeyler olduğuna inanıyorum.
 
Yaklaşık 30 saniyelik fragmanın bende uyandırdıkları bu şekilde oldu. Dizi hakkında daha fazla konuşabilmek için biraz daha sabretmek gerekiyor ama sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla artık çözülmeye başlayacak detaylar. Zira dizinin instagram hesabı bugün siftahını yaptı. Umarım The Protector hakkında çok yakın zamanda “Yakında”dan daha fazla bilgiye sahip oluruz. 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER