12 Mayıs Cumartesi, Türkiye saatiyle 22:00’de başlayacak
olan 2018 Eurovision Şarkı Yarışması finalini, ülkemizde Eurovision’ın
YouTube yayını üzerinden
izleyebiliyoruz. Salı geceki yarı finaliyle, Türkiye televizyonlarında
yayınlanmamasına rağmen trend topicler arasına giren yarışma bu sene oldukça
çekişmeli geçiyor. Finali izlerken arkadaşlarınıza hava atabileceğiniz
bilgilerle sizlere ufak bir kılavuz hazırladık.
Açılış: Final son senelerin en gürültü patırtısız şovuyla
açılıyor. Portekiz’in meşhur Fado müziğinden bir performansın ardından artık
gelenekselleşen, yarışmacıların bayrak yürüyüşü gerçekleşiyor.
Ukrayna: Finale alev alev bir başlangıç Ukrayna’dan geliyor.
Vampirimsi öğelerle 3 dakika boyunca gözünüzü ayıramayacağınız bir şov sunan
Melovin’in bir gözünün lens mi olup olmadığını merak edeceksiniz. Cevap evet ve
sadece imaj olsun diye takıyor.
İspanya: Amaia ve Alfred İspanya’da bir reality programında
tanışıp aşık oldular, sonra bu yarışmayı kazanıp ülkeyi temsil etme hakkını
elde ettiler. Dolayısıyla ülkenin adeta gözbebekleri durumundalar. Ergen
sevgililerin şarkıları da anlaşılabilir şekilde, olarak oldukça şekerli bir
ballad.
Slovenya: Provalar sırasında kendi performansını çok tekdüze
bulan Lea Sirk çözümü sahte bir teknik problemde buldu. Şarkının ortasında
müziğin kesilmesi ve ışıkların açılmasını gerçek sanabilirsiniz ancak tamamen
planlanmış bir “hata”.
Litvanya: Provalara kadar kimsenin fark etmediği bu şarkı,
yarı final ve sonrasında bir anda hit oldu, tüm diğer balladları da bahis
listelerinde yükseltti. Bu duygusal performansın zirve anında şarkıcıya sahnede
katılan kişi, kendi kocası.
Avusturya: Gospel esintili bu ballad karanlık ve tutkulu bir
havaya sahip. Benzer bir türde olan Bulgaristan’la oyları nasıl bölüşecek
göreceğiz.
Estonya: Opera şarkıcısı Elina Nechayeva eteğine yansıtılan
projeksiyon görüntülerle sahnede devleşiyor. Estonya kanalı 60 küsur bin Euro’yu denkleştiremediği için etek neredeyse Lizbon’a getirilemiyordu.
Norveç: 2009 kazananı Alexander Rybak geri döndü. Kiminin
fazla çocuksu ve basit, kimin çok akılda kalıcı bulduğu şarkısı provalarda ilk
3 favori arasındaydı. Yarı final performansından sonra ise hızla düştü. Dönüşü
muhteşem mi olacak fena mı patlayacak göreceğiz. Eurovision’da pek iyi gitmeyen
geri dönüşlerin şarkılı anlatımı için
şu videoma bir göz
atabilirsiniz.
Portekiz: Ev sahibi ülke hoş ama kalabalıkların arasında
kaybolan bu şarkıyla şansını deniyor. Hemen tekrar kazanma niyetleri olmadığı
belli.
Birleşik Krallık: En fazla “eli yüzü düzgün” denilebilecek
bu şarkının finalde pek bir iddiası olmasa da, SuRie şarkısını herkese bir
ağızdan söyletmeyi başarıyor. Arenadaki yüksek İngiliz nüfusu da bunun
sebeplerinden.
Sırbistan: Bu etnik şarkıdan sıkılıp ilginizi başka bir şeye
yönlendirecekseniz biraz sabredin. İkinci yarıda giren dans ritmiyle çok daha
ilgi çekici hale geliyor.
Almanya: Michael Schulte’nin kaybettiği babasına seslendiği
bu şarkı oldukça duygusal ve senenin sürpriz başarılarından biri olabilir.
Arnavutluk: 3 dakika boyunca en tiz notalarda gezinmek için
ya Estonya’nın operasını ya da Arnavutluk’un bu rock şarkısını tercih edeceksiniz.
Eugent Bushpepa gerçekten hayret edilecek bir vokal performansı sergiliyor. Şarkının
kendisi çok da akılda kalıcı değil.
Fransa: “Mercy” adlı bu Fransızca şarkıda solistlerin
teşekkür ettiğini sanacaksınız ancak aslında Fransız mülteci kurtarma gemisinde
doğan Mercy bebeğin hikayesi anlatılıyor. Eurovision’ın bu seneki cıvıl cıvıl
deniz konseptine denk gelmesi oldukça ilginç ve ironik bir tesadüf.
Çek Cumhuriyeti: Genç şarkıcı Mikolas Josef daha ilk provada
kendini sakatlayıp yürüyemez hale gelince performansındaki atlama zıplamalar
tehlikeye girmişti. Yarı finallerde çok daha kontrollü ve az hareket eden
Josef, Cuma itibarıyla daha cesur hareketlerini yapmaya başladı. Bu akşamı da
kazasız atlatırsa iyidir.
Danimarka: Adeta Game of Thrones’dan fırlamış gibi duran bu
şarkı aslında İsveç’e önerilmişti ancak onların meşhur ulusal finali
Melodifestivalen’e giremedi. İsveçlilere kafalarını taşlara vurduracak mı bu
akşam göreceğiz.
Avustralya: Jessica Mauboy çok hoş sesi ve tutkulu
söyleyişiyle bu şarkıya hayat veriyor ancak danslarının bir tuhaf durduğunu
fark edeceksiniz. Jürilerden aldığı oyları Avrupa halkından toplamakta zorlanan
Avustralya, Mauboy’un pek zarif olmayan performansıyla puan alabilecek mi
bakalım.
Finlandiya: Şahsi favorim olan bu performans sırasında ilk
saniyeden sonuncusuna kadar gözünüzü ekrandan ayırmamanızı tavsiye ederim.
Sürprizlerle dolu bu şov Saara Aalto’nun güçlü vokalleriyle birleşip senenin
zirve anlarından biri haline geliyor. Saara’nın her katıldığı yarışmada ikinci gelmek
gibi bir “laneti” (ya da lütfu) var. Bu gece de sonuç 2.lik olursa ateistlerden
bunu da açıklamaları istenecektir.
Bulgaristan: Vokal bazlı bir performans sunan Equinox yılın
en atmosferik şarkılarından birine sahip. Grup üç Bulgar iki Amerikalı’dan oluşuyor.
Moldova: Eurovision’ı kötüleyenlerin bol bol malzeme
bulabileceği bu performansta her şey dahil otellerin animasyon şovlarına
ışınlanıyorsunuz. Çoğu kişi oldukça eğlenceli bulsa da DoReDoS’un performansı
benim için yılın en utanç verici anlarından.
İsveç: Bu bol ışıklı, 2000’ler Justin Timberlake hisli şov,
her detayına kadar öyle planlanmış ki canlı olduğuna inanmakta güçlük
çekebilirsiniz. Provalarda şarkıcının üzerinde durduğu platform
arızalandığından şovun sona atılması gerekmişti. Umarım böyle bir talihsizlik
final gecesi olmaz.
Macaristan: Senenin rock şarkılarından en hardcore’unu sunan
AWS bu müzik türünü sevmeyenlerin bile gözlerini ekrandan ayıramayacağı bir şov
yapıyor. Grubun gitaristi stage dive (izleyicilerin üzerine atlama) yaparak Eurovision’da
bir ilki gerçekleştirecek.
İsrail: Açıklandığından bu yana herkesin favorisi olan
şarkının rüzgarı provalara kadar yetti. Canlı performansıyla şahsen hemfikir
olmakta zorlandığım bir hayal kırıklığı yaratan Netta an itibarıyla ikinci
favori. Kazanması durumunda seneye Tel Aviv’e mi Kudüs’e mi gideceğimizle
ilgili hararetli tartışmalar başlayacak.
Hollanda: 2014’te ülkesini The Common Linnets grubunda
temsil eden ve ikinci olan Waylon bu sene görevi solo üstleniyor. Ancak kanun
kaçaklarıyla ilgili şarkısının şovuna sadece siyahi dansçıları dahil etmesi
eleştiri toplamasına sebep oldu.
İrlanda: Yarışmaya katılıyor olsaydık günlerdir TRT’nin bu
performansı nasıl yayınlayacağını konuşuyor olacaktık. İrlanda’yı yıllar sonra
finale taşıyan şarkının şovunda iki erkek dansçı oldukça romantik bir hikaye
anlatıyorlar. Avrupa’nın daha muhafazakar ülkelerinden nasıl bir tepki alacağı
da merak konusu.
Güney Kıbrıs: Provalar sonrasında senenin favorisi haline
gelen bu ateş gibi performans bizi adeta Sertab’ın, Helena Paparizou’nın
kazandığı yıllara götürüyor. Eleni Foureira’nın mükemmel şovu izleyenleri
hipnotize edecek düzeyde. Ancak organizatörler tarafından önce yarı finaldeki
en avantajlı pozisyon olan son sıranın verilmesi, sonra da finalde yine çok
avantajlı olan sondan bir önceki sırada sahneye çıkması hafif bir kayırmanın da
olduğuna işaret ediyor.
İtalya: Geceyi İtalya’nın anlamsız savaşlara ve politik
oyunlara değinen sosyal mesajlı şarkısıyla kapatıyoruz. Şarkı sözleri insan
hayatının ve yaşam tecrübesinin tüm bunların üstünde olduğuna değiniyor.
Muhtemelen bir Güney Kıbrıs zaferiyle bitecek gecenin ilginç
anlarından biri de geçen yılın kazananı Salvador Sobral’ın ödülünü devredişi
olacak. Zira kendisi geçen seneki konuşmasıyla hareketli pop şarkılarını
“fast-food” diye dışlamış, bunların gerçek müzik olmadığını iddia etmişti. Bu
hafta içinde İsrail’in şarkısına “korkunç” diyerek durumu daha da beter hale
getirdi. Özellikle İsrail kazanırsa Netta ve Sobral arasındaki an görülmeye
değer olacak.