Aile, her düştüğünde yanında olan... Seçemediğin ama onlarsız yapamadıkların... Onlarla mutlu olup, bazen de tek başına ayakta dimdik durmanı sağlayan bütünün parçası. Bazı aileler dışarıdan hep mutlu görünür. Siz bir pencerenin arkasından onları izlersiniz. "Aman hiç dertleri yok bunların, oh ne güzel hayat be! Keşke bizde de olsa acaba hiç kavga etmiyorlar mı, ağlamıyorlar mı, hayatları feleğin çemberinden geçmez mi" dersiniz. Her aile kavga eder, her aile para sıkıntısı çeker, her aile çocuklarının mutluluğunu ister. Okusun, iş sahibi olsun ister. Her aile ferdinin hayali, dört duvar arasında kapısını kapadığında mutlu olup vicdanı rahat bir şekilde başını yastığına koyup güzel bir uyku çekmektir. 

Kuzgun Ailesi de böyle girdi aramıza. "Her insanın sırları vardır, her ailenin kuytu köşesinde kalbinin derinliklerinde sakladığı sırlar bulunur." diyerek. Mustafa ve İnci Kuzgun'un üç çocuğu televizyondan geçip hayatımıza girdiler.. Bu ailede,herkes kendinden bir parça bulabilir. Biraz fazla ya da az sırları olabilir ama, izlerken bir anda kahkaha atabilir beş dakika sonra ağlayabilirsiniz tıpkı hayat gibi…

Hayat Sırları dördüncü bölümü ile tam da böyle başladı ve bitti. Pilavın bir türlü pişirilememesi olayı, Şirin ve Kemal arasındaki diyalogları kardeşliklerine özenerek izleyebilir, İnci Kuzgun'un ağlamasını kedinin doğum yapmasına benzetirken kahkaha patlatabilirsiniz. Seher ve Burak’ın biten aşkına üzülebilir, Zeyno bebeğin kaçırılmasına ağlayabilir, Ayşen Hanım'a gıcık kapıp, "bu nasıl anne, çocuğunun mutsuzluğuna nasıl göz yumabilir" diye kızabilirsiniz. Dedim ya, tıpkı hayat gibi..

Ayşen Hanım mutluluğu yakalayamamış, kendisi mutsuz olunca etrafındakilerin de mutsuzluğuna sebep olmuş. Bazen acılarımız bizi hayata karşı soğutur, kalp kırıklıklarımızı toplayamadığımız, yaşamaktan keyif alamadığımız, acıların gücüne dayanmadığımız zaman Ayşen Hanım'a dönüşebiliriz. Oğlunu mutlu edeceğini düşünürken, oğlunun hayatından yılları çalmış, tek aşkını kaybetmesine sebep olmuş. Burak bu yüzden annesine hep kızgın kalabilir. Anne ile oğul ilişkileri zarar görmüş, Burak annesinden hep kaçmaya çalışmış, bölünmüş bir aile olarak karşımıza çıktı Özer Ailesi. Birbirlerine olan sevgi bağları azalmış, sadece gösterişli yemek masalarında sahte gülümsemeler ile aile havası yaratılmış. Burak’ın şu anda sırrı gözükmüyor ama herkesin bir sırrı vardır. Belki de onun sırrı Amerika'da geçirdi yıllara dayanıyordur merakla bekliyorum.

Seher Kuzgun başarılı bir avukat, tutuğunu koparan, eyvallahı olmayan, kendi ayakları üzerinde durmayı sağlamış, kendini güzel geliştirmiş hanımefendi ama kalpten yaralı. Adı gibi seher rüzgarları esmiş hayatını bir döneminde ve en büyük acılardan birini yaşamış. Evladını kaybetmiş. Güvendiği kişiler birer birer umudunu kırmış ama kimseye bir şey söyleyememiş. Hep tek başına mücadel etmiş. Burak'la barışsalar da önlerinde aşmaları gereken koca bir engel var.  Artık bu sırrı bir şekilde Burak'a söylemesi taraftarıyım tıpkı Kemal Kuzgun gibi.. 

Laf oraya gelmişken: Sen ne güzel bir adamsın Olgun Toker!  Gerçek bir Kemal Kuzgun yaratmış. Seher'le olan konuşmasına bayıldım. "Hadi kardeşine güvenmedin, arkadaşın olarak da söyleyemedin mi?" dedi. Bundan sonra kardeşini yalnız bırakmaz, yeğenini de bulmadan hayatına devam etmez. Umarım o cafe çok ünlü bir mekan olur ve hayallerine kavuşursun. Bir de o gözlerini aç lütfen, seni çok güzel seven bir hanımefendi var oralarda^^

Kemal, babasına kızsa da hayallerini engellediğini düşünse de hayallere yine babası sayesinde kavuştu.

Tekgöz de acaba Kemal'in şu hayattaki en karanlık sırrı mı olacak?

Şirin Kuzgun, tatlım acaba kim iki gündür tanıdı ünlüye bütün hayatını döker ya da herhangi bir insana anlattır? Kendinde dedin, anlatacak şeyler var anlatılmayacak şeyler var. Ah be akıllı kuzum, bazen fazla mı konuşuyorsun? Sen tatlım acaba bu Hakan İmren'e azıcık dikkat mi etsen? Ama Merve Hanım'a güzel konuştun takdir ettim. Hakkını savun kuzum ezdirme kendini sakın! Bu hayatta zorbalara karşı her zaman dur diyeceksin! Ama sanki her an bir pot kırıp kovulacaksın diye de üzülüyorum.

Evet, aile büyükleri baba Kuzgun ve anne Kuzgun’un sırları bu hafta biraz daha açıldı ve gördük ki gerçekten karanlık bir sır varmış ortada. Meğer bizim Kuzgun Baba asıl Mustafa Kuzgun ile yer değiştirmiş. Şu anki Kuzgun olmuş Osman Bey'ciğimiz. Peki sen o hapishaneye nasıl düştün? O adamı sen vurmadıysan kim vurdu? Buradan nasıl bir yere varacak hikaye, merak içindeyim.

Tekgöz’ü sevmedim sevemedim. Bunca yıl sonra Kuzgun'ları nasıl buldu, para için rahatsız etmeye değer miydi bilmiyorum.

İnci Hanım'cığım tam bir annesiniz, ne eksik ne fazlasınız. Mustafa Bey’e çok güzel aşıksınız. Mustafa ve İnci çiftini konuşmalarını çok güzel. Asla birbirlerine olan sevgileri azalmamış her zaman birbirlerini korumuşlar, saygı duymuşlar, dinlemişler birbirlerini güzel eş olmuşlar karşılıklı sırlarını da güzel saklamışlar.

Hayat Sırları dördüncü bölümü baharatı bol bir yemek gibi biraz acı, biraz ekşi, biraz da tatlı bir bölüm olarak bitti.

Yazana, çekene, oynayan kişilere bütün herkese teşekkürler…