Dolunay: Fark etmek acıtır

Dolunay: Fark etmek acıtır
Adam sevdiği kadının gözlerinin içine baka baka şarkısını söyler, gözleriyle aşkını haykırır. Sevdiği kadının bakışları ise başkalarının bakışlarına değiyordur. Ama yeter mi yetmez. Bir de onun şarkısında gelip dans ederler gözlerinin önünde.

Allah'ım ne büyük acılar. İçim parçalandı. Sizin de parçalansın istemiyorsanız veya "Oh iyi oldu." diyorsanız bence hiç okumayın. Köprüden önceki son çıkış burası.      
  
Sevdiğin insanın seni sevmemesi; evet acı bir şey en acısı da bunun farkına vardığın an heralde. Farkettiniz mi bilmiyorum. Kimse boşu boşuna emek vermez, vermiyor. Herkes bir şeyler uğruna savaşır; inandığı, umut ettiği şeyler için. Deniz de bana göre tüm gördüklerine, tüm olanlara rağmen ona tutunuyor. İçindeki umuda. Tabii siz nereden bileceksiniz Nazlı Hanım. 

Sen beni tutarsan hiç düşmem biliyor musun?

Ulan bir kadını ilk sen gör, ilk sen sev, her daim yanında ol, her şeyinle onun ol, kalbin onla atsın; ama kadın senin gözünün önünde aşkını yaşamaktan hiç çekinmesin. Ben olduramadım bunu kafamda. Nazlı'ya çokça kızdım çokça sinirlendim. Nazlı gibi bir karakter böyle yapmamalıydı bana göre. Hadi diyelim Deniz'in ona aşkını itiraf ettiği şarkının öncesinde emin değildi, kaçıyordu bu gerçekten. Fakat şarkıya verdiği tepki inanılmazdı. Deniz Nazlı'ya aşkını itiraf ederken -Nazlı kızımızın bazı psikolojik problemleri olacak ki- Nazlı'nın yaptığı mahkeme duvarı gibi bir surat ve ardından Ferit'e koşma düşüncesi. Biri bizi trollüyor resmen.

Onun bakışları için şarkı söylenmesi gerekiyordu. parmak uçlarına şiirler kondurmak gerekiyordu. onun için kimseler yokken ağlamak gerekiyordu.

Ferit ile Nazlı'nın dans ettiği Deniz'in olanlara dayanamayıp oradan kaçtığı sahne çok etkileyiciydi Deniz'in yaşadıklarına inanmamız adına. Ben o sahnede yeni kavuşmuş iki aşık çift göremedim bencillik de aşka dâhil değilse eğer. Sevdiği kadın tarafından paramparça olmuş bir adam gördüm. Her şey herkesin gözünün önünde olup bittikten, Deniz'in kalbi paramparça olduktan sonra Nazlı'nın üzülmüş, pişman olmuş hali Asuman'ın üzülmesinden fazla değildi eksikti fazla değildi. Nitekim Deniz gittikten sonra da aklına bile gelmedi. Nazlı için büyük bir eksi, kusura bakma Nazlı bizimle değilsin. Sen Ferit hiç bizimle olmadın zaten. 

Daha farklı olsun isterdim ben. İnanmasam da "Sen bana Demir'in emanetisin." diyen Ferit'in sözünü tutamasa da Deniz'e bu kadar acımasız davranmamasını dilerdim. Her şeyden önce arkadaşı olan Deniz'in daha az zarar görmesi için çabalayan bir Nazlı görmek isterdim. Hatta ve hatta fedakarlık yapan iki aşık görmek isterdim ki hem nasıl olduğunu anlayamadığımız aşklarına inanayım. Hem bi' kıymeti olsun aşklarının benim gözümde..

Dolunay'daki hikayenin ilerleyişi resmen gel Deniz'i bağrına bas diyor. Aşık çifte katiyyen acımıyorsunuz hiç kimseyi umursamıyorlar çünkü. Bir aşk izletilecekse daha naif şeyler görmeliyiz zannımca, başkalarını incitmemeye çabalayacak kadar naif karakterler...

Neyse. Neymiş sevenin halinden sevenler anlamıyormuş. Orhan babalar da yanılır. Çok da şey yapmayın, hadi sağlıcakla!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER