Ne demiş atalarımız ‘’Fazla naz
aşık usandırır.’’ Belki burada olan şey naz değil ama beni yormaya başladı
Nazlı’nın bu kaçışı. Ferit kendinden bu kadar ödün veriyorken Nazlı’nın kaçmak
dışında hiçbir şey yapmaması bence izleyiciler tarafından da hevesle
izlenmiyor. Ferit gibi bir adam tahminim dışında adımlar atarken ve her gün
daha da çabalarken izlediğimiz bu bölüm de neydi? Asıl o fragman neydi?
Nazlı-Ferit ilişkisi bu bölüm Nazlı-Ferit-Deniz aşk üçgenine dönüştürmeye
başlandı. Bu bence olmaması gereken bir durumdu. Fotoğraf olayı yüzünden bir
türlü duygularına yenik düşemeyen Nazlı’yı yalan ortaya çıktığı zaman Ferit’in
peşinden koşarken izleyeceğiz büyük ihtimal. Yani sayın seyirciler diyeceğim o
ki; bu kovalamaca oyunu ancak gerçekler ortaya çıktığı zaman yer
değiştirebilir. Biz buna ne kadar daha dayanabiliriz bilmiyorum. Kış sezonuna
son 2 hafta kalmışken bence buna bir el atılmalı.

Nazlı’nın bu kaçışları yetmezmiş gibi başımıza Deniz’in
teklifleri ve büyüyen aşkı çıktı bir de. Deniz çok değişik bir karakter. Zaten
2-3 bölüm önce Hakan konusunda kilit isim olduğunu anlamıştık ama bu bölüm
Deniz’in yakında taraf değiştirmesinin muhtemel olduğu seyirciye de verilmiş
oldu. Deniz’in iş teklifini kabul etmeyeceğini düşünenlerdendim. Ta ki ‘’İstifa
ediyorum.’’ notunu Ferit’in elinde görene kadar. Ağlaya ağlaya istifa
edeceğine, her şeyin değişeceğini söyleyeceğine keşke her şeyi itiraf edip
gitseydin. Hem senaryonun gidişatı değişir hem de biz seyirciler bir rahatlama
yaşardık. Ama kaos kaos kaos. Türk dizileri bundan beslenir. Unutmamak lazım.

Canım senaristler nasıl olacak bu
üçgen Allah aşkına. Olur mu hiç? Böyle bir şeye doğru yol alıyorsunuz ancak
Nazlı’yı hem Ferit’i düşünürken hem de bazen Deniz’e karşı romantik yaparak ne
yapmaya çalışıyorsunuz henüz anlamış değilim. Anlamak istediğimi de söyleyemem.
Deniz-Nazlı ikilisi daha fazla yakınlaştırılırsa şu an sevdiğimiz
karakterlerden olan Alya’da değişiklikler görülebilir. Alya’nın kızlarla yakın
olması bence dizinin ortasında değiştirilmiş bir şey çünkü ilk bölümler hiç
böyle bir şey hissedilmemişti. Alya kızlarla yakın bağ kuruyor ve bu son derece
güzel. Onu da elimizden almak üzeresiniz diyeceğim ama kendisinden ümidim var.
Nazlı ve Ferit’i birleştirmek için elinden geleni yapacaktır. Sonuna kadar
Alya-Deniz!
Aşk üçgenlerini sevdiğinizi
Engin-Tarık-Fatoş üçlüsünden de anlayabiliyoruz. Bir gün Engin’le asansör
sahnesini koyup ertesi bölüm Tarık’la nikah masası sahnesi koyuyorsunuz.
Seyirci bundan da sıkılmış durumda. Engin’le Fatoş arasında her şey güzel
giderken bence Tarık sadece yakın arkadaş kıvamında kalmalı. Bu bölüm
Engin-Fatoş diye bir ikili sanki 9 bölümde hiç yazılmamış gibiydi. Toplu
yemekte bir bakış bile yoktu. Asansör sahnesini ben yanlış mı hatırlıyorum. Ya
da arabadaki kıskançlık sahnesini? Neyse yani demek istediğim şu; artık bu
ikilemden lütfen vazgeçin, bize birazcık ikiliyi gösterin ve onlarla gelin.
Nazlı-Ferit ikilisine tekrar dönüyorum ve en hoş sahneye
değiniyorum. Havuz sonrası evde telefonla konuşma sahnesindeki minik kıskançlık
ne kadar tatlıydı öyle. Ayrıca eklemeliyim ki ‘’Pikniğe değil ya İtalyan
restoranına gidelim.’’ kısmı mükemmeldi. Can Yaman’ın İtalyan Lisesi
geçmişinden dolayı bu İtalyan detaylar çok hoşuma gidiyor söylemeden
geçemeyeceğim.
Peki mutlu aile tablomuz? Bulut
Nazlı ve Ferit’i en başından beri destekleyen minik canavarımız. Herkesin
beklediği gibi ben de ikilinin anlaşmalı evlenip sonra aşk sahnelerini izlemek
istiyorum. Bakar mısınız tabloya! Resmen bizi evlendirin diyor. Masal yoluyla
onları anlatması ve sorusunu direkt Nazlı’ya yöneltmesi mükemmel bir sahne ve
detaydı. Beklemedeyiz arkadaşlar. Özellikle şu fotoğraf olayına bir çözüm gelse
bence dizi çok daha güzel bir yola girecek. Yukarıda belirttiğim gibi fotoğraf
olayı açığa çıkarsa kovalamaca yer değiştirecektir. Ferit kendini geri çekip
Nazlı adım atacaktır. Bu sahneleri dört gözle bekliyorum diyebilirim. Son
cümlelerime gelirsek 9 bölümü geride bırakmış durumdayız ve 10.bölümün
fragmanıyla hayatımıza devam etmekteyiz. Fragmanın iç açıcı olduğunu
söyleyemem.

İstifa zaten bu kadar kolay
olmamalıydı. Didişmelerini izlemek de pek keyifli olacak gibi. Deniz’in tazminatı
ödemeyi teklif etmesi Ferit’e karşı atılmış ‘’Abi ben buradayım. O kız benim.
Çekil aradan.’’ adımı olup pek hoş değildir. Nazlı’nın bunu kabul edip gidip
Deniz’in yerinde çalışmaya başladığını düşünemiyorum. Tekrar söylüyorum
D-Ü-Ş-Ü-N-E-M-İ-Y-O-R-U-M. 2. fragmanı beklemeye koyulalım derim. İnşallah
güzel bir fragman ve güzel bir bölüm bizi bekler. En kısa sürede bu fotoğraf
olayının çözülmesi ve artık tek sorunun inatları ve gururları olması dileğimle.
Sizi seviyorum.