Adı Efsane: Bir kuşun iki yaralı kanadı

Adı Efsane: Bir kuşun iki yaralı kanadı
Bir kuşun, iki yaralı kanadı olabilir mi? Sürekli kanayan, can acıtan içten bir yara...

Sibel ile Fikret işte böyleler. Birbirlerinin acısını hissetseler de, kollarını dolayamazlar birbirlerine. Aşk çoğu zaman acıtarak sevmektir. Siz hiç tamamen mutlu bir çift gördünüz mü?

Yüreği parçalanan ama birbirine varamayan iki insan... Onları, onlardan başka anlayan kimse olmaz... Onlar aşkın en acı hâli, onlar ruhlarının karmaşasını birbirine karıştıran iki aşık...

Sibel pişman bir genç kız... Yaptıklarından pişman, sevdiğini kaybetmekten pişman, Fiko'yu bu kadar perişan etmesinden dolayı pişman... Sibel içindeki acıyla, perişanlıkla debelenecek kadar pişman. On yıldır onu sevdiğini söyleyen adamı, sevmediğini düşündüğü için pişman. Sibel, yaralı bir genç kız. Hepimizin hata yaptığı olmuştur. Refah hayatı, zenginliği aşk ve mutluluk sanmışlığımız olmuştur. Sadece empati yapmanızı istesem çokta bir şey isteyeceğimi düşünmüyorum.

Birbirlerinin acılarına tutunarak yaşadılar şu zamana kadar Fikret ve Sibel. Birbirlerinin yaralarını sarmaya ise şimdi başlayacaklar. Birbirlerinin omzunda ağlayacaklar , birbirlerinin saçlarını okşayıp, yüzlerini ellerinin arasına alacaklar. Göz yaşlarını teker teker parmak uçlarıyla silecekler. Bileklerindeki şah damarından başlayarak parmak uçlarına kadar öpecekler. Birbirlerine en derin şarkıları söyleyip, huzuru arşa çıkaracaklar.

Şiirler okuyacaklar birbirlerine. Sabahattin Ali'den Cemal, Süreya'ya kadar. Onları anlatan tüm şiirleri okuyacaklar. Duvarlara sprey ile yazılar yazacaklar. Ruhları asla doymayacak birbirine. Yeter ki birlikte olsunlar.

Fikret, çocukluğundan gelen sevdasını öyle kolayca atamaz zaten. Sibel atmasına da izin vermeden kendisinin açtığı açmadığı tüm yaraları saracaktır. Fikret ise Sibel'in bu pişman ve perişan halini görünce, anlayacaktır onun kadar acı çektiğini. Zaten kesilen çatı sahnemizde büyük ihtimal bu olacaktı.

Fikret ve Sibel birbiri için yanan ve birbiri için yakanlar. Ateşle dans edip , ruhu birbirinde devinenler. Yürekleri birbirine sürgün, iki yaralı aşık.

Afrodit ile Ares gibi diyebiliriz. Aşkları acı doluydu onlarında. Ama birbirlerinden asla vazgeçmediler. Afrodit, ruhu parçalanıncaya kadar asla vazgeçmedi Ares'ten.

Onun için ölür,onun için öldürürdü. Ares ise farksız değildi. Fikret ile Sibel , Ares ile Afrodit gibiler. Birbirlerine muhtaçlar ama acı içerisindeler...

Velhasıl-ı kelam , böyle bir aşkı harcamayın. Birbirine bu kadar benzeyen iki insanın aşkı, acısı ve naifliği harcanmayacak türden çünkü...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER