Hilal-Leon aşkı hiç şüphe yok ki son zamanların en dikkat çeken üzerine en çok konuşulan aşklarından biri oldu. Oyuncuların aralarındaki muazzam kimya, birbirleriyle olan uyumları, Kafka’lı Sadi’li repliklerle süslendi, dönemin koşulları ve imkânsızlıklar silsilesiyle seyircinin büyülenmesi ve akabinde vazgeçilmezi haline gelmesi de kaçınılmaz oldu.
Leon hem yaşı hem yaşam tarzı vs… sebebiyle aşk konusunda Hilal'le aynı düzlemde değil. İlk bölümleri hatırlayalım Yıldız'la flörtleşmelerindeki Kazanova halleri bu işlerden anladığının en net kanıtı. Leon 'u ince ince gergef işler gibi işledi senaristler. Yunan bayrağı önünde elinde kadehle Smrnya fethi kutlayan çapkın adam, en yakın arkadaşının idamına vur emrini istemese de veren adama evrildi. Aynı adam Andreas'ın kaçmasına yardım etti. Size de şu kısım garip gelmiyor mu? İşin içine Hilal girene kadar Leon'un merhametle ilgili hassasiyetleri o kadar derinlere inemiyor. Leon özünde hassas ve merhametli bir adam olsa da bu özelliğinin ortaya çıkmasını sağlayan etken kesinlikle Hilal.
Leon asker kimliğinin Hilal işin içinde olmadığında hakkını gayet güzel veriyor. Mesela Ölmez Hasan'a işkence edilirken Leon bundan rahatsız olmadı. Yaptıkları işgali haklı buluğunu daha mağlup olmadan az evvel ‘’Zulme davet çıkaran sizsiniz.’’ diyerek belirtti. As Good As İt Gets filmini hatırlayanlar bilir. Jack Nicholson, Helen Hunt'a yüzyılın en güzel iltifatını yapmıştı : "You make me wanna be a better man." Ben aynı durumu Leon’da görüyorum. Hilal Leon 'un hayatında, inandığı değerlerde ve dahi hatta karakteri üzerinde devrim niteliğinde değişimlere sebep oluyor ve bunu gariptir ki sadece kendi kalarak başarıyor.
Leon ve Hilal'in ruhu aynı maddeden yapılmış. Leon Hilal'e hayran, hem de her bir zerresine.
Hilal'in evvelinde aşka dair tek şey vatan aşkı başka türlüsünü bilmiyor yaşamamış ki! Aşkta sınır nereye kadar gidebilir? Bir insan kendinden ne vermeli ne kadar verebilir en ufak fikri dahi yok. bunların tamamını Leon 'dan öğreniyor. Her öğrenci gibi ödevlerini kimi zaman eksik yapıyor dersi dinlemiyor ama dikkatinizi çekerim sınıftan da çıkamıyor, hocasına fazlasıyla aşık. İnsanlar Leon 'un muazzam aşkının büyüklüğünden o denli etkileniyor ki Hilal'i anlayama gayret edemiyorlar. Hilal Albay Cevdet'in kızı. Hani şu vatanı için annesinin, karısının çocuklarının geleceğini tehlikeye atabilen, nefret edilmeyi, dışlanmayı, ölümü göze alabilen Albay Cevdet. Hilal'in zindan zamanlarını hatırlayın aynı şey onda da vardı. Azize yalvardı, Leon yalvardı, ablası herkes... ama geri adım atmadı vatanı için herkesi her şeyi silebilen bir karakter o. Leon 'un vatan sevgisinde tek bir sınır var o da Hilal. Hİlal'in vatan sevgisinde sınırı yok.
Hilal, Leon'un yanına gelirken gülümsüyor, sanıyor ki Leon saf değiştirdi, vicdanına yenildi çünkü bir aşk uğruna vatanına ihanet edebilmek onun için olası bile değil. Dikkat edin Leon senin için yaptım dediğinde çok şaşırdı. O anda düştü bütün gardı o zaman dedi götür beni gittiğin yere diye, o an atladı Leon 'un boynuna. Hilal Leon için ölür gözüne gelmez hiçbir şey. Hilal Leon'la yaşamayı bilmiyor, onun büyük aşkıyla ne yapacağını şaşırıyor. Ne denli acı bir şey bu! Uğruna öleceğin adama teslim olamamak...
İkisinin hikâyesinin anlatımı çok güzel ancak sadece yüzeydeki düz metinle okunursa asıl büyüsünü yakalamak imkânsız. Ben her daim alt metnin esas metinden daha çok bilgi verdiğine inanırım, bu sadece sanatsal şeylerde değil gerçek hayatta da böyledir. Hileon sahnelerinin alt metnini okuyabilen seyirci çok daha fazla keyif alıyor o sahnelerden.
Hilal de Leon da sadece Hilal ve Leon'la ilişki yaşamıyorlar. Leon Hilal ve Halit İkbal'le yaşıyor ilişkiyi. Hilal'in içindeki Halit İkbaldir bir işgal askerine, Hasan Basri'nin katiline sizinle dans etmektense ölmeyi yeğlerim dedirten, gerçek hilal ise arkasına dönüp bakmak, bir kere daha kehribar gözlerde kaybolmak istiyordu, Halit İkbal o anda devreye girdi ''Bakmayacaksın Hilal bakmayacaksın.'' dedi. Hilal mağlup oldukları efsane sahnede Halit İkbal'i Leon'a adeta ihbar etti. Buradaki alt metne kimse odaklanmadı çok garip. Hem Hilal hem Halit İkbal olmak ne denli gurur duyduğu bir şey olsa da hayli güç geliyordu Hilal'e. Bir an için olsun sadece Hilal kalabilmek istedi Leon'un karşısında. Halit İkbal aradan çekildiğinde Leon'un öpücüğüne gayet güzel iştirak eden bir Hilal vardı hepimiz gördük. O noktada Hilal'in basit bir kadın gibi Leon'un kendisine olan zaafından faydalandığını düşünmek karakteri zerre kadar okuyamamaktan kaynaklanıyor. Hilal'in en büyük sırrını, kendini ipe götürecek bilgiyi Teğmen’e vermesinin bir diğer nedeni de aralarındaki dostluk, onu bu dünya bir tek Leon anlar bir tek Leon hak verir ona, bunu bildiği içindi zerre şüphe etmeden söyledi Halit İkbal olduğunu. Leon o an zaten bildiği ama emin olamadığı aşktan emin oldu. O an öptü daha önce de yalnız oldukları pek çok ortam olmasına rağmen. Leon Hilal'i çok iyi çözüyor, her şeyin sebebini görüyor ve anlıyor. Reelde Leon, hiç bilmediği bir ülkede bilmediği bir lisanı öğrenmeye çalışırken, Hilal de hiç bilmediği bir diyarda, aşk diyarında hiç bilmediği bir lisanı, gönül lisanını öğrenmeye çalışıyor.
Hilal için ilişkide Teğmen ve Leon olarak iki adam var. 24. bölümde hala sizli bizli konuşması Teğmen-Leon diyalektiğinin Hilal'in içinde hala devam ettiğinin kanıtıydı. Teğmen’in asker kimliğine babası Cevdet de asker olduğundan belki, saygı da duyuyor. Hilal Teğmen'e kızsa da onu Leon'dan daha kolay anlıyor aslında. Çünkü Hilal'in amazon bir ruhu var, savaşmayı, cesur olmayı vs.. biliyor. Hilal Teğmen’e nasıl davranacağını gayet iyi biliyorken Leon'la nasıl başa çıkabileceği konusunda en ufak fikri dahi yok. Leon ona ezberlemediği yerden soruyor.