Bu Şehir Arkandan Gelecek’i beklerken

Bu Şehir Arkandan Gelecek’i beklerken
Kerem Sayer ile hayatımıza girmiş, Yiğit Kılıç ile hem gönlümüzdeki hem de sektördeki yerini sağlamlaştırmış olan Kerem Bürsin yepyeni bir karakterle neredeyse iki yıldır ara verdiği televizyon ekranlarına geri dönüyor.

Bugüne kadar onu sadece iki rolde izlemiş olsak bile Şeref Meselesi'ndeki karakteri ile Güneşi Beklerken'deki karakteri arasında dağlar kadar fark vardı, bu inkar edilemez bir gerçek. Bu farklılık hem fiziksel görünüşüne, hem de oyunculuğuna yansımıştı. Ama ben bu sefer sadece farklılıklardan değil, benzerliklerden de söz etmek istiyorum aslında biraz. Kerem Bürsin hangi dizide ne rolünde oynarsa oynasın, işi konusunda her zaman çok titiz. Türkiye'deki ilk projesi Güneşi Beklerken'in ardından verdiği çok kısa bir arayla hemen sıvı diyetine başlamış, yeni rolü için görmezden gelinmeyecek derecede kilo vermişti. Bu Şehir Arkandan Gelecek'in tanıtımlarından izlediğim kadarıyla Kerem hala aynı Kerem: Büyük bir tutkuyla işine bağlı, imaj değişikliği konusunda korkusuz, motivasyonu tam.

Partner konusunda her ne kadar uzunca bir süre belirsizlik yaşansa da sonuca baktığımızda "oh be, iyi ki" demekten alıkoyamadım kendimi. Leyla Lydia Tuğutlu tam bir prenses olmuş! Enerjilerinin tutacağı setten basına dağıtılan ilk fotoğraflarda zaten apaçık ortadaydı ama tanıtımlarla da tescillemiş oldu. Zaten Leyla Lydia Tuğutlu da Kerem Bürsin de o kadar ışık dolu oyuncular ki yanlarında kim olursa olsun parlamaya müsaitler. Yan yana gelmeleri seyirci için görsel bir şölen olmuş.

Üstelik sadece başrol oyuncularının kimyaları ile de kalmıyor tanıtım, sahne çekimleri için bütün ekibi bir odaya toplayıp tek tek tebrik etmek gerek. Herkesin olağan üstü bir çabayla çalıştığı bir dakikalık tanıtımın her saniyesinden belli. Replikler şimdiden kulaklarımda çınlıyorken, Galata Kulesi önündeki Kerem Bürsin sahnesiyle Leyla Lydia Tuğutlu'nun dans sahnesi bir türlü aklımdan çıkmıyor. Bu Şehir Arkandan Gelecek izleyiciyi sadece ekrana kilitlemekle kalmayıp aynı zamanda uzunca bir süre etkisi altında esir edecek gibi görünüyor.

Bir seyirci gözüyle tanıtıma baktığımda işlerinin ne kadar zor olduğunu anlayıp bir kez daha tebrik etmek istiyorum ekibi. Uzun yıllardır sektörle ilgilenenler çok daha iyi bilirler, dizide duyguyu izleyiciye geçirmek kadar verdiğin duygunun sınırı da önemlidir. Aslında bir bakıma dizi çekmek, yemek yapmak gibi bir şey olsa gerek. Tuzunu da şekerini de fazla atmaman lazım, tadı kaçıyor sonra. Tanıtımlarda şahane düzeyde bir gizem, aksiyon ve biraz da dram var. İzlerken hiçbir şekilde boğmuyor sizi, tam aksine eliniz baştan izleme tuşuna kayıyor ve dakikalar sonra bilmem kaçıncı kez tanıtımı izlerken buluyorsunuz kendinizi.

Cümlelerimi toparlamam gerekirse, Bu Şehir Arkandan Gelecek'i 2017'de çok konuşacağız gibi görünüyor. Şimdiden tüm ekibi tebrik eder, emeklerinin reytinglere yansıyacağı bir sezon dilerim.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER