Bir Kiralık Aşk izleyicisi olmak öyle kolay değil, sefası varsa bir o kadar da cefası var. Neyse ki biz Kiralık Aşk severler çok vefalıyız. Yayına çıktığı ilk günden beri tek bölümünü bile kaçırmamaya özen gösterdiğim tek dizi; hatırları öyle büyük ki bölümü izlerken çok bunalsam bile televizyonu kapatmaya gönlüm el vermiyor. Dedim ya, hatırları da sevgileri de çok büyük! O zaman haydi maddelerimizi inceleyelim bakalım bana hak verecek misiniz?

1. Her bölümü heyecanla bekleriz. Fragmanlar, basın  özetleri, fotoğraflar herşeyin yayınlanma vaktini ezbere bilir, olur da vaktinde gelmezse ufak bir etkileşimle istediğimizi almak için her yolu deneriz. 

2. Yayınlanacak her bölüm için beklentimiz yüksektir. Fragmanları 100'lerce kez izleniriz, yorumlarız, ihtimalleri tartışırız. Binlerce kişi olmamıza ve herkesin ayrı fikri olmasına rağmen her bölüm canım Meriç Acemi bizi şaşırtır ve hep bir ağızdan "Meriç Acemi farkı" yazarız. Beklentimiz her bölüm için yüksek demiştim ya, eğer o bölüm beklentimizi karşılamazsa hayal kırıklığına uğrarız. Hafif hafif serzenişlerde bulunuruz ama fragman çıktığı an hepsi unutur, eski analizci yapımıza hemen geri döneriz.

3. Hepimizin içinde dedektif ruhu mevcuttur. Setten veya oyuncuların bulunduğu ortamdan fotoğraf mı paylaşıldı? Hemen fotoğrafın çekildiği yeri bilen varsa yardımcı olur ve konum tespit ederiz. Olay yeri analiz edilir, ihtimaller tartışılır. Fotoğrafı paylaşan kişi çoktan bulunup dm'den soru yağmuruna tutulmuştur. Tüm bilgilere ulaştıktan sonra herkes huzura kavuşur. 

4. Vee geldik en önemli maddemize: bir fotoğrafta başrol oyuncularımızın yanında, ortasında, yakınında bir başkası mı var? Gözünün yaşına bakılmaz, anında fotoğraftan silinir. Hatta öyle ustalıkla yok edilir ki fotoğrafın orjinali zannedilir. Çünkü neden olmasın? Ne demişler inanmak başarmanın yarısıdır.

5. Final, oyuncuların hasta olduğu veya bunun gibi olumsuz bir söylenti mi çıktı? İlk önce yapımcıdır, kanaldır, yönetmendir soru yağmuruna tutulur. ( Tabii dozunu ayarlamak gerek kimsenin özel hayatına müdahale etmeden ve kimsenin özgürlüğünü kısıtlamamak şartı ile) Malum, sayı olarak biraz kalabalık bir fandomuz, birlikte hareket edince azcık eziyet edebiliyoruz. Cevabı duyarız elbet, ama illa isteriz ki basın açıklaması yapılsın. Basın açıklamasına ulaştıktan sonra sanki demin kederden ölen insanlar değilmişiz gibi hayatımıza devam ederiz. 

6. Twitter'da bolca bulunan Kiralık Aşk severler gününü duygu değişimi yaşamadan tamamlayamaz. Güne mutlu mu başladınız? Öğlen bir miktar hüzünlenebilirsiniz, ardından ufak bir sinir harbi, akşam hafif bir keyiflenme yaşanır ve geceyi "ya ne güzel bir dizi çok seviyorum. iyi ki, iyi ki..." diye kapatabilirsiniz.  Bunları yaşarsanız telaşlanmayın. Elinizdeki telefonu yavaşça yerine bırakıp uykuya dalabilirsiniz. Ve bilin ki siz de çoktan bu güzel dizinin kemik izleyicisi olmuşsunuz.

7. Dizimiz romantik komedi olarak çıktığı yolda hiçbir koşulda türünü değiştirmedi. Ve aldığı reytinglerle rekorlara imza attı. Bu yolda bize hep umut verdiler. Dostluğun ufak bir hata da harcanılmayacak, kaybedilmeyecek kadar değerli olduğunu anlattılar. Aşkın yalanlar karşısında bile ne kadar yoğun olabileceğini, yalanları önünde sonunda aşabildiklerini ve ne kadar ayrılık olursa olsun kalplerinin birbirlerini bulabildiğini öğretti. En önemlisi bizi mucizelere, masallara inandırdı. Şu yoğun gündemde bile her şeyin düzelebileceğine inandırdı. Masalları tekrar yaşattı, çocukken zevkle dinlediğimiz masalları tekrar hayatımızın merkezine bıraktı.. Yeniden inandık ki iyiler daima kazanır. 

8. Dizimizin öyle bir izleyici kitlesi var ki her yaştan izleyici bulmanız mümkün. Anneleriyle, ablalarıyla izleyen ve jenerik müziğini ezberleyen minikler mi dersiniz, yoksa altın günlerinde "bu kara oğlanla beyaz kız da pek yakışıyor" diyen teyzelerimiz mi dersiniz. Bir de, "Sadece belgesel izlerim" diyen ama dizinin müptelası olan kitlemiz var. Hepimiz iyi ki varız, iyi ki biziz ve hep birlikteyiz. Yani demem o ki diziyi hiç düşünmeden çevrenize önerebilirsiniz beğenmeme olasılığı olmayacaktır. Tabii hala diziyi duymayan, izlemeyen kaldıysa. 

9. Bir sahneyi çok mu beğendiniz? Alıp içinize sokasınız mı geldi? Hemen o sahnenin repliklerini ezberliyorsunuz, youtube kanalından 100 kez o sahneyi izliyorsunuz. Kesmedi mi? Sahneleri kaydedip, gif haline getiriyorsunuz. Yaşadığınız her olaya cevap niteliğinde kullanabilirsiniz. Birine gıcık oldunuz laf mı söylemek istediniz? Koriş'i gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Koriş replikleri kalp biz!

10. Vee gelelim son maddemize. Bir dizi düşünün size kitap okumayı sevdiriyor, düşündürüyor, şiir repliklerini ezberttiriyor. Dizide görünen kitap hemen haftasına "en çok satılanlar" listesine giriyor. Şarkılar öyle özenle seçiliyor ki çaldığı an 1000 kez dinlemeden bırakamıyorsunuz. Mesela "Muhtemel Aşk" ve "Mey" mi duydunuz, aklınıza anında Kiralık Aşk sahnesi gelir. Öyle de hafızalarda yer eder.

Sonuç olarak biz bu diziyi çok benimsedik, sevdik hayatımızın merkezine aldık. Ömer dağ evinde terk edilirken onunla birlikte ağladık. Defne'ye kızdık, diğer yandan da Defne'nin çaresizliğine ağladık. Elimizden hiç bir şey gelmemesine rağmen paraladık kendimizi. Hatta bi ara düşünmedik değil parayı aramızda toplayıp şu 200 bin lirayı ödeyelim istedik. Nihan'ın hamilelik gazına katlandık, biz nelere göğüs gerdik.

Hepimiz birlikte güzeliz, çiçeğiz. İyi ki varız! En önemlisi bizi mucizelere inandırdığın için Meriç Acemi; oyunculuklarıyla bizi bu masala tereddüt etmeden inandıran tüm oyuncular, iyi ki siz varsınız!