Kiralık Aşk: Rüzgârım ol, es yine..

Kiralık Aşk: Rüzgârım ol, es yine..
Koca bir KA ailesi olarak dolu dolu 61 bölümü arkamızda bıraktık. Tesadüfen bugün internette denk geldim ve 1. bölümü izledim. Dizinin başında her yerde koşuşturan en masum haliyle Defne’yi, şimdi izlediğimizden bin kat daha dik olan Ömer’i, son sahnede ‘Biz sizinle daha önce tanıştık, acaba siz beni hatırladınız mı?’ sorusundan sonra ah dili olsada konuşsa dediğim kırmızı kapılı güzelim ev ile Ömüş’ün arasında sıkışıp kalan Defne’yi hatırladım. Film şeridi gibi geçti gözümün önünden onca yaşananlar. Ne mutluluklar ne ayrılıklar gördük. Hani dizinin başında Defne demiş ya ‘Mesela hayat bizi alıp bir kuyunun dibine atıyor, sonra birden bulutların üzerine çıkarıyor. Bu yüzden mucizelere inanmak lazım.’ Bunu mucizeleri gerçekten yaşayan biri olarak söylemişti bize en başında. İşte tam da 61 bölümün özeti bu aslında.
 
Geçen sezon sonlarında, eh ama uzattılar artık dediğim zamanlarda oldu, of bu bölüm yine aşmışlar dediğim zamanlarda. 2. sezonuna başladığımızdan beri büyük bir keyifle izliyorum diziyi. Sırların, yalanların ortadan kalkmasıyla benim içim bile rahatladı, o yüzden ayrı bir tat alıyorum her yeni bölüme başlarken. Sadece nerdeyse ilk bölümden beri değişmeyen, tek şikayetçi olduğum konuyu söyleyip kurtulmak istiyorum. Bazı sahnelerin aşırı gereksiz uzunluklarından nefret ediyorum resmen. Bana da katılacak olan çok kişi görüyorum bu konuda. O uzun sahnelerden keyif alanlar varsa da ne açıdan keyif aldıklarını merakla dinlemek isterim. Çünkü ben de bu işin eğitimi alan biri olarak gerçekten o tarz sahneleri izlerken koltukta yerimde kıvranıyorum resmen. Bu bölüm başında Sinan’ın rüya olduğunu anlamakta zorlanmadığımız meşhur rüzgar çanları sahnesi başta saçma gelmişti taa ki anlamını öğrenene kadar. Sahneye lafım yok, sonradan taşlar oturdu haliyle ama abicim dizinin yarısını rüya yapmıyormuşsunuz nerdeyse bitmedi de bitmedi resmen! Şikayetimle içimi döktüğüme göre bu minnoş bölümle ilgili diğer düşüncelerime geçebilirim gönül rahatlığıyla.
 
Pamir’in akıbetinin ne olacağını kestirebilen varsa beni aydınlatsın rica ediyorum. İlk bölümden beri diziye kattığı renge bayılıyorum. Renk derken hikayesel anlamda yani yoksa o gözlerinin yeri apayrı bir konu. İyi hoş ama oluru hiç olmayan duygular içerisinde sürüklene sürüklene ne yapıcak diye düşünüyorum ama uygun bir yol bulamıyorum kendisine.Türkan teyzeye de umarım Ömer’i ispiyonlamak için gitmemiştir. Eğer öyleyse bir kaos seziyorum önümüzdeki bölümde. Gerçi o kaos kaçınılmaz olacak ama bunu yaratanın Pamir olması ayrı bir dert. Kiralık aşk oyununu da söyleyeceğini düşünmezdim ama baya pat pat anlattı Defne’ye. Helal dedim valla. Defne’nin de öğrenince sinirlenmesi haklı bir tepkiydi ama dinlemeden gitmesi tanıdık bir masalı hatırlattı bize.
 
Bölümde en keyif aldığım kısım Defne’nin Neriman’ın kapısına gidip hak ettiklerini çatır çatır söylemesiydi. 60 bölümdür Neriman’a bunu yapmasını bekliyordum, sonunda o da kurtuldu ben de. Ardından tüm kiralık aşk olayının başladığı yerde Defne ve Ömer’in konuşmalarını izlemek o kadar keyifliydi ki, çünkü bunca bölüm içinde böyle sakin, kavgaya bağlanmayan, yalansız, doğal konuştukları sahne sayısı saysak bir elin parmaklarını geçmez. İşte sahnelerde görmek istediğimiz DefÖm bu artık. Kavuşamazsan aşk olur tamam da fazla da şey etmemek lazım.

Geçtiğimiz günlerde aldıkları en iyi komedi dizisi ödülünün üzerine isteseler bu kadar denk getiremezlerdi dediğim, malum oda karışıklığı sahnesinde gözünden yaş gelmeyen bizden değildir. Sinan zaten manyak, Pamir de az sinsi değil yani ama Defne’yi ne yapacağımızı hiç bilmiyorum!
 
Bugüne kadar çok rüzgar esti, yel aldı, fırtına koptu ama bugün farklı bir havaya şahit olduk. Daha en başından duyduk çanın sesini, vuslat geliyorum dedi resmen. Sezona başlarken delicesine ön yargılı olduğum Seda’ya her geçen bölüm daha da ısınarak yaklaşıyorum. Pamir- Seda ikilisini çok seviyorum, çok samimi bir arkadaşlık yarattılar benim gözümde. Seda- Sinan ikilisine de gittikçe hayran kalıyorum, ileride güzel bir ilişki izleyeceğimizden şüphem yok. Sonuç olarak vuslatına eren erdi, oyunlar bitti. Aşkı kiralamaya çalışan bir Neriman olacağını da düşünmüyorum bu saatten sonra, bu bölüm ilk defa izlediğim Neriman’a içim ısındı. Tekrar kendini bozar mı, güvenemiyorum tabiki. Bu saatten sonra nasıl bir hikaye izleyeceğimizi merakla bekliyorum. Artık kiralık olmayan aşkın rüzgarı kapıya geldi bile yeniden çarpılmamak dileğiyle.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER