Umuda Kelepçe Vurulmaz: Ömür boyu mahkûmiyet

Umuda Kelepçe Vurulmaz: Ömür boyu mahkûmiyet
Bir kere hapse girdiğinde sanki hep orada kalacağını düşünmek, bir kişinin ölümüne sebep olmakla on kişinin ölümüne sebep olmayı aynı hesap saymakla başlıyor belki de ömür boyu mahkûmiyet. Aynı Onur’un kendine baktığı gibi. Ya da Fırat’ın kardeşinin katilini bulup öldürerek hapse gireceği için önceden hangi suçtan olursa olsun mahkûm damgası yemesini önemsememesi gibi.

Aslında bu psikolojiye sebep olan bizleriz. Toplumca ötekileştirmeleri çok seviyoruz. İnci Hoca’nın müdire hanıma dediği kadar kısa aslında özeti: ‘’Öteki beriki ayrımı yapmak.’’ Bunu yendiğimiz an her şey daha güzel olacak. Bazen derste İngilizce konuşamadığı için mahkûm gençleri küçümseyerek, bazen maçta yanlarında olmayarak, taktığı gözlükle dalga geçerek öteliyoruz. Dalga geçildiğinde kimi zaman hepsinden güzel çeviri yapıp kimi zaman maçta öne geçip şaşırtıyor bu gençler onları. Kimi zamansa kavgaya karışarak İnci Hoca’da haklı bir hayal kırıklığı yaratıyorlar.

Kimileri ise yargılama olayını çoktan güzel kalbinde çözmüş durumda. Ceren gibi. Mahkûm bir gence âşık olmaktan çok hepsini anlamaya çalışan, hediyeleri ya da kıyafetlerini yargılamayan gerçekten sevgi dolu büyümüş bir kız.

Kimileri ise sevgiden uzak büyümüş, yaptığı hataları düşünmek yerine annesine suçu atmayı daha kolay bulan Onur gibi. Üstüne hala aynı hataları yapmaya devam ederken annesinin sıkı disiplinine maruz kalan Onur. Maalesef çok eleştirdiğim ama ülkemizde sıkça yaşanan torpil olaylarının bir örneği olarak hapishanede de kendine özel TV ve yatak bulunan bir odaya sahip Onur. Anne kucağı denen hücreye girdi. Arkadaşını yaralamanın cezasının uzun vadede işe yarayacağını sanmam. Sevgi ile çözülmesi gereken sorunları var Onur’un. Onun bu psikolojine çözüm odaklı değil de kural odaklı davranan annesinde de hatalar mevcut tabii. Ama her anne gibi o da çocuğunu düşünüyor diyerek geçelim çünkü kalbinde acısını sakladığını biliyorum. Lakin bu durum, o kişinin her sorunu tehditle çözdüğü gerçeğini değiştirmiyor.

Kimisi ise babası okutmadığı için hapse girmeyi göze alacak kadar ütopik. Bu durum pek karşılaşmayacağımızı düşündüğümüz bir olay olsa da okutulmayan o kadar çok genç kız var ki şu zamanda ülkemizde. Ona çözümünü kendi yokluğunda üreten, geleceği için ışığı bu projede bulup İnci Hoca’ya sarılan öğrenci kadar yardıma muhtaç kimimiz.

Kimisi ise evlat acısını kalbinde hissedip hayatını çoktan yok yasayan Fırat’ın annesinin acılarına yakın. Kimisi ise evladı ile arasındaki uçurumlara üzülen Onur’un annesi gibi. Kimisi ise evladına şefkat göstermemenin acısını, onu kaybettikten sonra yaşayan Fırat’ın babası gibi.

Kimisi ise yeteneği ortaya çıkarılmaya hazır bekleyen Kömür gibi yanlış ve yönlendirilmemiş durumda.

Kimisi ise arkadaşları ve annesinin hayalleri ile kardeşinin intikamı peşinde araya sıkışmış gibi hissetmiyor mu kendini? Tıpkı Fırat gibi. “Adaleti kendim sağlayacağım.” yanılgısı ile kalbi dolmuyor mu?

Kimisi ise Ceren gibi çok büyük bir sır bilip susmak zorunda kalmıyor mu? Yanlış olduğunu bile bile ailesi ve sevdiğinin canı yanmasın diye susup her gün daha fazla vicdan azabı çekiyor.

Kimisi ise nasır tutmuş bir kalbi var sanılırken kuytu köşelerde ağlayacak kadar güzel bir kalbe sahip, gardiyan gibi.

Aslında tüm mesele kalp. Onur gibi yaptığı kötülüklerden ders almayıp sürekli tekrarlayan ve hepsinde kendini haklı bulan hastalıklı kalpler var. Kendinden olmadığı için karşı taraftan nefret eden kötü kalpler. Bir de iyi kalpler var sevgi dolu, yardımsever, vicdan sahibi.

‘’Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru!’’*

Bu sözü son zamanlarda çok benimsedim. Dizimiz için de çok uygun buldum. Hem karanlık hem aydınlık insanlar içerdiği için. Hapishanedeki aydınlık gençleri karanlık gibi gösterip hiç beklenmedik insanlardan kötülük çıkacağı gibi. Bazense iyi kalplilerin hep iyi kalpli kaldığı gibi benimsedim.  Aslında ömür boyu mahkûmiyet kalbimizdeki o şey.  Kötülüğe uzanan kalp bir nevi ömür boyu mahkûmiyet demek.

Hepimize sevgi dolu haftalar…

*Zülfü Livaneli- Serenad
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER