Aşk Laftan Anlamaz: Aşk her şeyi affeder mi?

Aşk Laftan Anlamaz: Aşk her şeyi affeder mi?
‘’Hiç acıdan geberip, yine de birini deli gibi sevdin mi?’’ 
 
Aşk laftan anlamıyor işte be Murat Sarsılmaz. Deli gibi sevdiğin kadına dair çok büyük bir yalan öğrendin, evet tamam haklısın kızmakta ama bu bölüm izlediğim Murat’tan hiç haz etmedim ben. 17 bölüm boyunca izlediğimiz en hareketli ve de en dengesiz bölümdü resmen. Ancak yine de milat gibi bir bölüm olmuştu, yeni senaryo ekibine başarılar, oynayana da çekene de helal olsun.
 
Sevdiği kadının şehri terk etmesini engelleyecek kadar seven bir Murat var elimizde dedik önce. Sonra her Hayat’ı düşündüğünde, aynaya baktığında kahrolan bir Murat gördük. Başta acısı taze haklıdır kızmakta dediysem de bölümün sonuna kadar sinir krizi geçirmemek için zor durdum resmen. O kadar sinirliysen kıza biraz rahat bırak, ayrı dur değil mi ama? Çok seviyorum, onsuz yapamam ama onu nasıl affedeceğimi bilmiyorum, o yüzden gideyim kaçırıp evleneyim. Aşk her şeyi affeder mi, affetmez mi Murat Bey? Ben ilişkilerde bu dengesizliklere gelemiyorum o yüzden bu anlamda bölümün sonunu zor getirdim. Sevgili Murat Sarsılmaz’a bu konudaki sitemimi açıkça belli ettiğime göre geri kalan düşüncelerime keyifle geçiş yapabilirim.
 
Metin Akpınar’ın diziye katılması muhteşem bir dönüm noktası oldu. Benim de kendisine hayranlığımı anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Bu bölüm Murat ve Haşmet Dede sahneleri aşırı eğlenceliydi. Ayrıca ilerleyen zamanlar için yepyeni bir konu akışı yaratılması da son zamanlarda düşüşe geçen reytingleri iyileştirmek için yapılmış mantıklı bir çözüm oldu. Azime Babaanne ve Haşmet Dede'nin hikayesini sabırsızlıkla bekliyoruz.
 
Azime Babaanne'nin yalanlardan mahvolan torunu için tutup da o meşhur mektubu evinin dışındaki, içerisinde her şeyin gel beni al diye bağırdığı çöpe atmasını ne yapacağız peki? Pis üvey Sarsılmaz kaçırır mı bu fırsatı? Hiç sevmiyorum Derya seni hiç. Nejat, nihayet karısının asıl yüzünü görüp ona haddini bildirmeyi akıl ettiğinde içimin yağları eridi. Hatta o kadar kaptırdım ki ‘Yürü be!’ diye bağırmışım nasıl gaza geldiysem.
 
Bu yalan hikayede kim vurduya gitmiş olanlar sizce de İpek ve Kerem olmadı mı? Çok üzülüyorum bu hallerine. Bir anlam da veremiyorum üstelik. O aşkından deli divane olan bıyıklı nerede ya? Bu kadar kolay mıymış sevdiğini bırakmak onun için? Neyse ki Aslı- Doruk kankalar bozuşmadı…
 
Neyse etraf sakinleşti, yemek- söz yapılacak, kafamız kadar tek taşımız hazır, en yenisinden alındı. Çünkü yadigar bir yüzüğü yok ya Murat’ımızın, hani deli gibi sevdiği ama affedemediği Hayat’a takmayı gururuna yediremediği. Hadi yüzük olayına da tamam diyorum sakin kalmaya çalışarak. Ama bende sinir kayışı Murat’ın söz geceleri için sanki artık fakirlikten ölüyorlarmış gibi bir gözle baktığı Hayat ve annesine her şeyi kendisinin karşılayacağını demesiyle koptu. Hayat’a söylencek laf mı bu be. Ya da hayır, Murat’ın söyleyeceği bir laf mı bu hiç? Murat çok bozdu arkadaşlar.
 
Meşhur söz gecemiz gelip çattığında, Derya düzgün durur mu? Koydu laflarını tabii. Tam bir üvey anne ya! Gergin ortamı bozar dediğimiz Azime Babaannemiz geldi ama Karadeniz fırtınası koptu adeta. Henüz bize bir şey denmedi, biz de Azime- Haşmet aşkını anlamamış gibi yapıp kız kaçırma olayına dönelim o zaman direkt. Murat bayağı bayağı kaçırdı Hayat’ı iyi mi!
 
Kötü anne Derya’nın başının altından çıkan meşhur mektubumuz arabada oradan oraya fırlatılırken, herhalde Murat şimdi öğrenmeyecek diye düşünmedim değil. Ama ters köşe yaşadım, öğrendi ve Murat Sarsılmaz’ı bu sefer gerçekten kaybettik. Bunu söylemek istemiyordum ama görünen köy kılavuz istemez, Murat fazlaca sarsıldı. Geri nasıl kazanırız hiç bilmiyorum. Hayatında en çok sevdiği 3 kadın hakkında hayal kırıklığından da büyük bir olay yaşadı. Tamam çok ağır bir durum ama babaannesi de sonuçta annesi yüzünden ona yalan söylemiş. Kızamıyorum ben Azime Babaanne'ye. Şu an Hayat’a en çok ihtiyacı olduğu bir döneme giriyor Murat. Hayat’ı nikah masasında bırakıp gitti diye çok kızmıştım yine ona ama babaannesinin suratına, ne seni ne annemi ne de Hayat’ı asla affetmeyeceğim dedikten sonra nikah için otele gelmesine daha çok kızdım. Hayat, hayatını mahvedecek senin bu Sarsılmaz, yazık farkında değil saf kızcağız. Zaten o gelinlik, saç baş neydi öyle resmen gel evlenme diyordu hiç yakıştıramadım. Murat’ın anne meselesini nasıl düzeltiriz bilmiyorum da Hayat’ın gerçekten değerini anlaması için onu biraz kaybetmesi şart. Bu bölümden itibaren bambaşka bir dönem başlayacak. Merakla bekliyorum, reytingi bol olur da devam hikayesini keyifle izleyebiliriz umarım.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER