Kiralık Aşk: Buradayım. Ben olmayı bırakmıyorum.

Kiralık Aşk: Buradayım. Ben olmayı bırakmıyorum.
Kiralık Aşk hikayesinin bu en karanlık sahnesi kazındı bu bölüm aklıma, Ömer'e kural koyan Defne'den de çok. Bölümün başı olmasına karşın dalıp gittiğim bir anda uyandırdı beni Ömer'in rüyası. Tüm karanlığa rağmen gülümsemesi ile geceyi aydınlatan, Ömer'i uyandıran Defne... Ömer'i tanıyan, o yapmaz, o çalmaz diyen Defne... Kendinin hiç farkında olmayan Defne... Kendisinin farkında olmamanın yükü ile Ömer'in yanından aşktan değil de acıdan nefesi kesilen Defne...
 
Masallar anlatan, içini ailesinden, dostlarından hatta kendinden bile saklayan Defne'nin rüyalarına da misafir olsak... Özgür olsa rüyalarında Defne. Kendini görse, kendini tanısa, ne kıymetli olduğunu, ne çok sevildiğini anlasa. İlk sezon bize anlattığı masala kendisi inansa... "Ya eşsizsek? Ya bu koca evren hepimizi eşit derecede seviyorsa? Ya hiçbirimizin hayatı aslında diğerinden daha önemli değilse? Ya biz bir yıldız oluyorsak?"
 
Kiralık Aşk hikayesinde öyle çok 'gitmek' gördük ki belki de bu yüzden böyle etkiledi beni Ömer'in "Buradayım. Ben olmayı bırakmıyorum." demesi. Kalamadığı için açıklama yapmadan giden Defne, Defne'ye güvenemediği için giden Ömer... Ne gitmeler, ne geri dönüşler gördük. Ve bir gitmek var ki görmediğimiz... “Her şey bir oyunla başladı.” ile başlayan itiraf sonrası giden Ömer... İkinci sezon başladığında en çok merak ettiklerimdendi: ‘Ömer gitti ama nasıl gitti?’ İlk bölümleri izlerken bir 'Sadece gitmiş olmalı.' bir 'Yakıp yıkıp dökerek gitmiş olmalı.' dedim. Defne'nin, ailesinin, İso'nun tepkilerinde Ömer'in nasıl gitmiş olabileceğinin izini sürdüm. Tam buldum derken hep kafam karıştı. Giden Ömer'in farklı zamanlarda dönmesine dair olasılıklar geçti aklımdan. Defne henüz ayağa kalkamamışken döndüğünü hayal ettim örneğin, böyle bir dönüş Defne'ye daha zor mu gelirdi acaba? Ömer'in nasıl gittiği kadar Türkan Hanım ve Hulusi Dede olanları ne kadar ve nasıl öğrendiğini merak ettim. Hikaye bilmediklerimizi öğrenerek mi devam edecek onu da bilmiyorum. Bir Pamir var ki hikayemize bir üçgen köşesi olarak girmeye niyetli, bu bölüm gördüğümüz duruşu, bakışı, konuşmaları ve planlarıyla Neriman’a –maalesef- daha da çok benzettiğim… 
 
Önce kendi iç açılarımı mı çözsem acaba? 
 
Bildiğim bir şey varsa, çok kez giden çok kez dönen Ömer ve Defne için en güzel gitmek bu bölüm yaşandı. “Sevgilimsin.” diyen Ömer'e 'Ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum.' diyen Defne... Ömer'in sakin sesi ile "Hiçbir yere gitmiyorum. Kaçmıyorum. Buradayım!" diye bağıran gidişi... Ben bu gidişi çok sevdim. Bölümü öncesi ve sonrası diye bölen sahne oldu benim için. İsterdim ki sonrasında 'haki gömlek' peşinde koşan Defne değil de ikinci şans isteyen Ömer'in söylediklerine yaptıklarına dalıp giden, korkusuyla duy(a)madıklarını hatırlayan Defne izleseydik. [Fragmana bakılacak olursa dalıp giden Defne bu haftaya kalmış gibi.]

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER