Dizilerin sapır sapır dökülmeye başlayacağı mevsime girerken Gönül İşleri kanalda bahar havası estirdi. Star TV’nin romantik komedisi AB’nin ağzından girip TOTAL’in burnundan çıkacak numaraları iyi kullanıyor.

 

Birol Güven’in yıllardır en plastiğinden kurguladığı sempatik aile formülünübiraz sahiciliğe yaklaştırınca kazanıyorsunuz. İlla anne-baba-çocuk formatında kutsal üçgeni muhafaza etmeye gerek yok. Parçalanmışaileler, annelerin/babaların terkettiği tatlı çocuklar, yalnız, çaresiz anneler, hayatın katılaştırdığı aslında tonton babalar çok daha nefis işliyor. Mesela, İkinci Bahar, Süper Baba, Canım Ailem... Gönül İşleri de daha beşinci dakikada terk eden annenin ardından mini mini kardeşlere kol kanat geren ablanın (Servet-Bennu Yıldırımlar) hikayesini şahane anlattı. İçli bir flashback’le kızları bağrımıza bastık. Günümüze dönüp huysuz ve yalnız babanın acılarına ortak olduk. İşte aile sevgisi, işte rating merdiveninde bir basamak.

 

Sürpriz! Sürpriz! Şok! Şok! Şok! efekti çok da iyi bir numara değil. İnsan bir süre sonra şoklu son arsızıoluyor. Hele de dizinin her 10 dakikasında bir dındıdındın diye müzikle gerdire gerdire yaşanan İNANILMAZ olaylar bir süre sonra birbirine karışarak yok oluyor. Gönül İşleri sürpriz dozunu ilk bölümde çok iyi ayarladı. Asrın’ın (Fırat Çelik) hırsız çıkması Saadet’ten (Selma Ergeç), Servet’in hamileliği Yılmaz’dan (Timuçin Esen), Yılmaz’ın aldatması bizden saklandı. Bu üçlüşaşkınlık oyunu 2 saat 16 dakika için fevkalede kararında. İkinci bölümü beklerken ilkinin merakı damağımızda.

 

Kötü başrol oyuncularıyla iki sezonluk dizi olmaz. Hatta 12 bölüm bile mucize. Bazen sıradan başroller çok iyi yan rollerle sönmüş ateşi harlar gibi zorla desteklenebilir ama o çaba da herkesi tüketir nihayetinde. Gönül İşleri’nin çok çok iyi iki başrolü var: Timuçin Esen ve Bennu Yıldırımlar. Burada Sinem Kobal’ı sadece seksiliğiyle kabul edip, beklentilerimizi düşük tutmamıza yetecek kadar kabiliyet stoğu var. Hem onlar için yazılmış dertli çift hikayesi çok güzel, hem işleri güçleri, hayatları, duruşları, tavırları sonsuz sahici. Hem de akıl almaz iyi oynuyorlar.

 

Gönül İşleri’nin tanıtımlarında yaşadığı‘Ne tür bu şimdi?’karışıklığıilk bölümle birlikte ortadan kalktı. Türk usulü, biraz sulu sepken bir romantik komedi izliyoruz. Karakterlerimizin kim olduğunu, nereden geldiğini, nerelerde yaşadığını, hangi durumda nasıl davranacağını ilk buluşmamızda rahatça öğrendik. Aile bağlarını çözmemiz gereken 78 aşiret üyesi, mafya ilişkilerini kavramamız gereken 23 karanlık adam, içinden çıkamadığımız aşk altıgenleri filan yoktu. Karakterlerin bazıları epey klişe olsa da, senaryo tanıştırma faslında netti. Kızların yaşadığı orta sınıf dünyayı, sosyal sıçrama çabalarını, nesil farkını gayet samimiyetle anlattı. Ne çok uçtuk, ne çok düştük. Gönül İşleri lafı dolanmadan derdini anlattı.

Tüm bu sebeplerle sezonun sırtı yere gelmeyecek nadir işlerinden olacak. Yolları daha uzun. Tüm ekibe kolay gelsin.