Survivor Ünlüler Gönüllüler'de, Nihal’in elenmesinden sonra saflar daha da sıklaştı, gruplar daha da keskin ayrıldı Gönüllüler cephesinde. Semih ve Gizem Kerimoğlu, ekibin kalanın uzak durmakta haklı olduklarına olan inançlarını arttırırken, ekibin kalanı da Nihal’in de kendilerine ihanet ettiğini düşünüp, kendi gruplarının artık daha da sıkı ve kuvvetli olması gerektiğine karar verdiler.
Onlara laflar hazırladım
Semih’i çok seven bir kimse değilim, ama Nihal’in gruba ihanet ettiğini iddia eden Serkay ve arkadaşlarını anlamakta da zorlanıyorum. Oyunu anlamadılar mı acaba? Sen gitmesi için birinin ismini yazdığında, onu gözden çıkartmış oluyorsun. Yani diyorsun ki, ‘Nihal artık bizimle oynamasın, biz onsuz daha iyi oluruz.’, ve ismini papirüs kâğıtlara hışırdatıyorsun. Ondan sonra Nihal haklı olarak ‘Bu nereden çıktı?’ deyince, vay, ihanet! E sen Nihal’i yazdın? Sonunda bir sürü para alacağımız bir yarışa değil de, milli maça mı geldik sandılar acaba?
Nihal son derece haklı olarak, ‘Bu arkadaşlar Semih’ten korktuğu için beni yazdılar.’ cümlesini havaya bıraktı, çok geç bile kalmıştı. Özellikle Damla için yaptığı, ‘4 şehzade anası gibi dolanıyor.’ tespiti ile bunca zamandır zekâsını hafife aldığımı fark edip kendisinden burada özür dilemek isterim. Tespit sadece Damla’ya değil, bir ortamda ‘Tatlım ben erkeklerle daha iyi anlaşıyorum.’ deyip, ne kadar saf ve dobra bir insan olduğuna inanmamızı isteyen, ama aslında gidişatı domine etmekten başka derdi olmayan tüm kadınlara gitsin. Damla böyle yapıyor demiyorum, benzetme beni buralara kadar götürdü, çok da güzel oldu. Nihal’in ayaklı bir emoji olmasının beni çok yorduğunu düşünüyordum bir de, kardeşi Bahar’ı görene kadar. Bu cümleyi bağlayamayacağım, bağlamak isteyen bir miktar İşte Benim Stilim seyretsin.
Ç ile
Ünlüler takımında geçen haftaların en belirleyici olayı, Nagihan’ın ‘zayıf’ takım arkadaşlarını, yine Gönüllüler’de olduğu gibi ‘takımın iyiliği için’ inceden itmeye başlaması oldu. Yunus Günçe ise zayıf bulundukça, Nagihan’ın artık beğenmediği Tuğba-Yılmaz ikilisine yazılmaya başladı. Adada beni en çok üzen insan açık ara Yunus Günçe. Her an delirip ormanda kaybolacak gibi geziyor, birileri ona göz kulak olsun istiyorum. Oyunlarda çok becerikli değil evet, ama mesela Mehmet de hiç becerikli değil (onca atletik görüntüsüne rağmen), ama neşeli bir insan ve güçlüler tarafından hiç ayrılmama yöntemi ile adadaki yerini şimdilik garantilemiş görünüyor. Yunus Günçe ise tam anlayamadığım bir şekilde sonsuz bir anlayış bekliyor herkesten ve mesela Yılmaz Morgül gibi evini barkını ayırıp ortamdan da soyutlamıyor kendini. Hem kötü oynayalım, hem somurtkan olalım, hem herkes bizi korusun gibi Survivor’dan ziyade Ütopya’ya yakışan bir takım beklentileri bırakırsak bence hepimiz daha mutlu oluruz.

Yılmaz Morgül demişken, ayırdığı barakası beklentilerin üzerinde ayakta kaldığı ve çılgın yağan yağmura rağmen oradan çıkıp ortak barakaya dönmediği için takdir ediyorum kendisini. Takımla aynı barakada yatmasa da, mantı kazandıkları oyunda takımı en yeni şarkısını söyleyerek neşelendirmeyi ihmal etmedi, güçlü halka diye buna derim. Herkese iyi seyirler ve afiyetler olsun.