Netflix'in bir süredir Amerika dışındaki ülkelere yatırım yaptığı ve İngilizce haricindeki dillerde de ekrana dizi getirdiği malum. Ocak ayında şöyle bir derleme yazısı bile
yazmıştım mesela ve Çağatay Ulusoy'un başrolünde olduğu ilk Türkçe Netflix dizisi yolda geliyor.
Pek çok kaliteli ve sevilen diziyi yayınlayan platform, 1 Aralık'ta ise ilk Almanca dizisi Dark'la buluşturacak. Ben de hazır sezonu 10 bölüm sürecek dizinin ilk üç bölümünü izleme imkanı bulmuşken hakkında bir şeyler karalayayım dedim.
Bilim kurgu türündeki Dark, günümüze yakın zamanda bir Almanya kasabasında geçen bir aile draması özelliğini taşıyor. Diziyi iki çocuğun kaybolmasıyla açıyoruz ve dört ailenin ikili yaşamları, geçmişlerinde saklı kalanlar ve kopuk ilişkileri ortaya çıkmaya başlıyor. Sanki yer yarılmış da yerin dibine girmiş gibiler ve olaylar aynı kasabada 1986 yılına uzanan doğaüstü bir olaya da uzanıyor.
Bölüm süreleri, en azından benim izlediklerim ortalama Netflix dizilerinden biraz daha kısa; 45 dakika civarında. Dark'ı izlemeye başlamadan önce salt bilim kurgu dizilerine olan genel mesafemle giriş yaptığımı itiraf etmem gerek. Beğeneceğimden pek emin değildim, beklentimin üstünde bir iş buldum. Bunun da elbette kendimce bazı sebepleri var.
Öncelikle dizinin türü bilim kurgu olsa da olduğunu anlaması biraz zaman alıyor. Bölümleri bilim kurguya boğmaktansa yavaş davranmayı seçmişler. İyi de yapmışlar. Ortada bir şeyler döndüğünü anlıyorsunuz ama ne olduğunu pek bilmiyorsunuz; birden fazla gizem perdesi mevcut. İzlediklerim içinde en sevdiğim üçüncü bölüm oldu ki özellikle sonlara doğru "Bilerek üç bölüm göndermişler," tepkisi bile verdirdi söylemesi ayıp.
Normalde ister istemez dilini bilmediğim dizileri kulakla takip edememeye takılan biriyimdir. Bölümler ilerlemeye başlarken o bile daha az dert oldu. Karakterlere özellikle bayıldığımı iddia edemeyeceğim, onda da Almacanın kaba gelmesinin payı olabilir. Netflix Türkiye diziyi yayına aldığında dublaj imkanı da olacaktır diye düşünüyorum, dilerseniz değerlendirebilirsiniz. Oyunculuklar ise genel olarak sıkıntı değil.
Dark'ın sağlam taraflarından biri ise müzikleri. Seçimleri yapan kişilere sevgilerimi göndermek istiyorum. Özellikle jenerikte
Apparat - Goodbye kullanmak güzel fikir olmuş. Dizi, eğer başladığı gibi gidecekse elimizde güzel bir bilim kurgu dizisi olabilir. Aklımdayken belirtmiş de olayım, fragmanlar çıktığından beri ortalıkta dolaşan "Almanya'nın
Stranger Things'i" ve "Netflix'in yeni
Stranger Things'i olmaya aday..." gibi ibareleri ben kabul etmiyorum. Önümüzde öyle bir dizi yok, sapla samanı karıştırmaya da hiç gerek yok. Bu,
Dark'ın kötü olduğu anlamına gelmesin tabii ki, arada kulvar farkı var demek daha doğru olur.
Durum genel olarak böyle yani efenim. Şimdiden iyi seyirler.