Pazar Gezmesi’nin bu haftaki konuğu ünlü oyuncu Canan Ergüder oldu!
21 Kasım 2015
Kanal D’nin sevilen sohbet programı Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi’nin bu haftaki konuğu ünlü oyuncu Canan Ergüder.
“Günlük hayatımda Gülfem gibi değilim”
Canan Ergüder, Güllerin Savaşı’nda canlandırdığı Gülfem karakterine hangi açılardan benzemediğini şu sözlerle anlatıyor: “Ben Gülfem gibi değilim, çok daha rahat takılmayı seviyorum. Devamlı süslü gezen birisi değilim. Gülfem için saçımı yaptırmak, bakımlı olmak çok zor geliyor, çok sıkılıyorum. Günlük hayatımda hiç makyaj yapmıyorum.”
Canan Ergüder Pazar Gezmesi için patatesli ve kaşar peynirli garnitür hazırladı
Yemek yapmayı çok sevdiğini anlatan Canan Ergüder, Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi için patatesli ve kaşar peynirli garnitür hazırladı. Elinin yemek yapmaya çok yatkın olduğunu söyleyen ünlü oyuncu, ancak yemek yapmaya çalışmaktan pek vakti olmadığını da sözlerine ekledi.
“Sete kendi yaptığım yemekleri götürüyorum”
Ünlü oyuncu, sete genellikle kendi yaptığı yemekleri götürdüğünü söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Sete çok çabuk bozulacak şeyler değil, salata, zeytinyağlı yemekler götürüyorum. Zeytinyağlıları kendim yapıyorum, kolay o. Alaturka yemekler konusunda çok iddialı değilim ama öğrenmeye çalışıyorum.”
“İleride bir lokanta açmayı çok isterim”
Gurme tarafı olduğunu Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi’ne anlatan Canan Ergüder, ileride bir lokanta açmak istediğini ise şu sözlerle anlatıyor: “İleride bir lokanta açmayı çok isterim. Fakat o benim daha ileride yapacağım bir şey olacak. Böyle bir hayalim var ama şu an değil. Çok zaman ve emek isteyen bir şey. Çünkü Amerika’da okurken restoranlarda garsonluk yaptım.”
“Küçükken balerin olmak istiyordum”
12 sene boyunca bale eğitimi alan Canan Ergüder, şunları söylüyor: “Ben 12 sene boyunca bale yaptım. Okula gitmedim, özel ders aldım. Ailem baleyi sadece hobi olarak görüyordu. O zamanlar balerin olmak istiyordum. Sonra dans hayatıma üniversitede tekrar girdi, Flamenko yaptım. Şansıma dünyaca ünlü bir hocam vardı.”
“Sahneye ilk kez 15-16 yaşlarında çıktım”
Lisede okurken, tiyatro da yapan Canan Ergüder, ilk sahneye çıktığı zamanı şu sözlerle anlatıyor: “Lisede bir öğretmenim vardı. O Don Kişot müzikalini yönetiyordu. Bana mülakatlara katıl dedi. Ben de katıldım. Hem oyuna girdim, hem de sahneye çıktığımda kendime ‘Ben bunu yapmalıyım’ dedim.”
“Bir dizi için Amerika’dan Türkiye’ye geldim ve geri dönemedim”
Canan Ergüder, Amerika’dan Türkiye’ye hiç dönmeyi düşünmediğini ama kararının nasıl değiştiğini şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmüyordum ve kimse de benim döneceğimi tahmin etmiyordu. Çünkü o sırada evliydim ama büyük konuşmamak gerekiyormuş. Bıçak Sırtı’nda rol almak üzere Türkiye’ye döndüm. Sonra Erol Avcı beni Bıçak Sırtı’ndan sonra, Binbir Gece’ye geçirmek istedi. Ben de hayır diyemedim. Çünkü, ‘Ben ne yapacağım, Amerika’ya dönüp bir daha garsonluk mu yapacağım’ dedim. Hayatımı garsonluk yaparak geçirmek istemiyordum. Eşimle de bazı kırgınlıklar oldu ama ben mesleğime çok aşığım. Mesleğimi yapmadan bir ilişki içinde barınamam. Kaldı ki araya çok büyük mesafeler girdi ve ben onun vaktini harcamak istemedim. Tüm bunları bir kenara bırakalım, içimden Türkiye’de yaşama isteği çıktı. Buraya gelince dünyam, görüşüm açıldı ve tek taraflı bakmamaya başladım. Vatanımı özlediğimi ne anne-babama, ne de kocama söyleyebiliyordum, utanıyordum. Ama Binbir Gece’de oynamayı kabul etmem kocamla aramdaki her şeyin altını çizdi.”
“Eğitimli oyuncunun farkı görülüyor”
Canan Ergüder, alaylı ve eğitimli oyuncular arasındaki farkı şu sözlerle anlatıyor: “İlla okullu olmaya gerek yok ama eğitimli oyuncunun farkı görülüyor. Diğer oyuncu ile karşılaştırdığında zaten bunu görmeye başlıyorsun. O yüzden yetenek şart. O yeteneği nasıl şekillendirdiğin önemli bence. Televizyonda güzellik üzerine bir karakter tamamen işleyebilir. Mesela manken bir sürü oyuncu var şu an. O görsel bir şeye hizmet ediyordur ve bir de biraz yeteneği varsa biz onu kullanabiliyoruz. Televizyonda, montajla her şey halledilebilir ama film başka bir dünya.”
“Russell Crowe’un filminde laflarım kesildi, çok üzüldüm”
Ünlü aktör Russell Crowe’un bir bölümünü Türkiye’de çektiği ‘Son Umut’ta rol alan Canan Ergüder şunları söylüyor: “Son Umut’ta çok küçük bir rolüm vardı. 30 saniyelik bir roldü. Zaten ben filmin mülakatına girdiğimde gayet farkındaydım, sahnenin kesilme ihtimali olduğunun. Şansıma tamamen kesilmedim. Bir hemşireyi oynuyordum, laflarım kesildi. Çok üzüldüm ama yapacak bir şey yok.”
Canan Ergüder ve Nazlı Ilıcak Güllerin Savaşı dizisinden bir sahneyi canlandırdı
Canan Ergüder, Nazlı Ilıcak’a sürpriz yaptı ve ikili Güllerin Savaşı’ndan bir sahneyi canlandırdı. Sahneye kendini kaptıran ve başarılı bir performans sergileyen Nazlı Ilıcak, Canan Ergüder’i şaşırttı.
Nazlı Ilıcak’la Pazar Gezmesi, yarın saat 10.45’de Kanal D’de!