NTV'de bayram ekranı!

NTV'de bayram ekranı!

Bayram Ekranı Nostalji Kuşağı

17-18-19 Temmuz 2015 10.00

Müziğin yıldızları en güzel şarkılarıyla Bayram Ekranı Nostalji kuşağında olacak. Erol Evgin'den Aşkın Nur Yengi'ye, Ümit Besen'den Zara'ya, Gripin'den Bengü'ye, Coşkun Sabah'tan Gülden Karaböcek'e, Aşkın Nur Yengi'den Demet Sağıroğlu'na, Ziynet Sali, Yonca Lodi Serkan Çağrı, Eda & Metin Özülkü, Öykü Gürman, Enbe Orkestrası, Ali ve Aysun Kocatepe ve Kargalar Kafeste grubu unutulmaz şarkılarla NTV'de buluşuyor.

Erol Evgin, Coşkun Sabah, Gülden Karaböcek, Ümit Besen gibi yılların eskitemediği büyük efsaneler, Ali-Aysun Kocatepe, Eda-Metin Özülkü, Serkan Çağrı- Öykü Gürman- Ziynet Sali gibi Türkçe müziğin en renkli çiftleri, Aşkın Nur Yengi, Demet Sağıroğlu, Bengü gibi Türk pop müziğin en güçlü kadın yorumcuları, Gökhan Abur'un öncülüğünü yaptığı "Kargalar Kafeste" grubuyla Enbe Orkestrası ile Zara bu bayramda NTV'de.

Ata Demirer - Alaturka |KONSER
17 Temmuz 2015 - 15:00 / 21:00


İlk müzik albümü Alaturka ile büyük beğeni kazanan Ata Demirer bayramda NTV izleyicileriyle buluşacak.

Filmlerinde de sık sık rol gereği şarkı söyleyen ve seslendirdiği parçalarla büyük beğeni toplayan ünlü sanatçı en sevdiği parçalardan derlediği Alaturka albümünde yer alan şarkıları ile müzik şöleni yaşatacak.

Konserde Ata Demirer'e, albümünde olduğu gibi birbirinden ünlü isimlerden oluşan bir orkestra eşlik edecek.

Başarılı oyuncu, Yaşamak Yalan Belki, Bir Bahar Akşamı, Enginde Yavaş Yavaş, Değmen Benim, Fıldır Fıldır Hayriye, Bu Gece Barda, Nihavent Peşrev, Aşk Nedir Nasıldır Bilen Var Mı? Gibi Türk sanat müsikisinin beğenilen şarkılarını seslendirecek.

Söz Müzik | Assolistler / Özel
17-18-19 Temmuz 2015 16:00


Müzeyyen Senar'dan Zeki Müren'e, Safiye Ayla'dan Hamiyet Yüceses'e, Emel Sayın'dan Neşe Karaböcek'e, Gönül Yazar'dan Bülent Ersoy'a Muazzez Abacı'dan Hülya Koçyiğit'e Plaklı-gazinolu günlerin, efsane assolistlerin öyküleri...
 
Tepebaşı Gazinosu, Belvü Bahçesi, Kristal, Maksim, Cumhuriyet Gazinosu, Kazablanka, Aşiyan, Bebek Belediye, Taşlık, Bebek Maksim, Çakıl, Yenikapı Gar Gazinosu, Lunapark, Küçük Çiftlik Parkı…


30'lu yıllardan '90'lı yıllara İstanbul'un yedi tepesinden, sazlı bahçelerden, birahanelerden, gece kulüplerinden, gazinolardan yükseldi onların sesleri. Işıltılı kostümleri, billur gibi sesleri, renkli ışıklar altında göz kamaştıran suretleriyle yer ettiler hafızalarımıza… Onlar, assolistler!

Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Perihan Altındağ Sözeri, Behiye Aksoy, Gönül Yazar, Emel Sayın, Neşe Karaböcek, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy, Seçil Heper ve daha niceleri NTV'de buluşuyor. O efsane assolistler, gazino yıllarının tanıkları, müzisyenler, müzik yazarları ve gazeteciler o yılları, o şarkıları NTV'de anlatıyor.  

Unutulmaz şarkılar, arşivlerden çıkan özel görüntüler ve kayıtlar NTV'nin bu özel belgeselinde yeniden bir araya geliyor. Danışmanlığını Hakan Eren ve Yavuz Hakan Tok'un yaptığı, Handan Özsoy ve Suat Kavukluoğlu'nun hazırladığı "Söz ve Müzik: Assolistler" belgeseli Nevzat Saraycıklı'nın kurgusuyla bayramda NTV'de olacak.

Söz Müzik Assolistler / Zeki Müren
17 Temmuz 2015 - 22.00

Bayramın 1. Günü “Söz ve Müzik: Assolistler” belgeseli 18.00’de Türkiye’nin en büyük assolistlerinin resmi geçit yapacağı özel bir bölümle başlıyor. Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Behiye Aksoy ve Hamiyet Yüceses’in anlatıldığı bu özel bölümde sanatçıların hikayelerini dinlerken bir yandan da unutulmaz şarkıları bir kez daha hatırlayacağız... Aynı gece 22.00’deyse Türkiye’nin “Sanat Güneşi” Zeki Müren’in başarılarla dolu çarpıcı hayat hikayesi NTV’de olacak...

Zeki Müren belgeselinden satırbaşları:
Müzeyyen Senar'ın ilham verdiği sayısız şarkıcıdan biri de Zeki Müren'dir. İlk kez Bursa'da verdiği bir konser sonrasında Senar'ın yanına çekinerek gelen genç, çok değil, birkaç yıl sonra bir yılbaşı gecesi İstanbul Radyosu’nda okuduğu şarkılarla Türk müziğinin yeni yıldızı olacağını müjdeleyecektir.

Müzeyyen Senar: “Zeki Müren’i ben 1948te Bursa’da Çelik Palas’ta tanıdım, 17 yaşındaydı. İlk benim karşıma geldi Zeki Müren. Bir beste okudu. Nihavend bir beste okudu sonra bir maya okudu. ‘Nereden öğrendin evladım sen bunu?’ dedim. ‘Efendim, ben sizin plaklarınızla yoğruldum’, dedi bana. ‘Sen gel bana’ dedim. bir sene bana yalıya geldi. Benim yalım vardı bir zamanlar Rumeli Hisarı’nda. Ona Şerif Bey'len ders yaptık.

Zeki Müren: (arşivlerdeki röportajlardan) “1955 yılının 26 Mayıs gecesi, bir bayrama rastlıyordu. Küçükçiftlik Parkı’nda konserlerime başladım. Herkes 4 sene böyunca beni merak etmişti radyodan, kimdir, nedir, o zaman şimdiki gibi basın organları da yok sanatçıları tanıtacak veya çok az miktarda ve büyük bir rağbetle konserlerimi sürdürdüm. Sahnede giydiğim ilk beyaz frak, ilk bordo smokin, papyonuma işlettiğim küçük bir inci birçok söylentilere yol açtı. Fakat bugün birçok sanatçı bunun tatbikini yaptığına göre, öncülüğünü yaptığım için memnun olmam gerekiyor.”

"İlkokula girdiğim ilk yıl defter kapaklarını yuvarlak keserdim. Plak gibi. Ortasına etiket yapıştırırdım ve büyük harflerle "Okuyan: Zeki Müren" yazardım. Bu plakları gramafona yerleştirirdim. Sanki benim plağım çalıyormuş gibi elime aldığım karton bir borudan gramafonun içine şarkılar söylerdim. Tanrıya şükürler olsun bu karton plaklar bir gün gerçek plaklara dönüştü, ve sonunda altın plaklar oldu. "

(Sahnede giydiği kostümlerle ilgili)

"Smokinden yakaları işlenmiş bir kostüme geçtim. Sonra daha fazla renkli, işlemeli, modern desenli kostümler giymeye başladım. Bunlar pelerinlere, hatta mini şortlara kadar gitti. Halkımız hoş karşılamasaydı bunları giymezdim. Müstehzi bir bakış sezseydim hemen keserdim bu işi ve smokinle konserlerime devam ederdim. Sanatçı kendini eskimeden yenilemelidir.

Seyyal Taner: “Zeki Bey bir okul, keşke herkes onun tedrisatından geçmiş olsaydı.  İnanılmaz bir disiplini olan bir ustaydı Zeki Müren.

Gönül Yazar: “Benim hayatımda en önemli Müzeyyen Senar’la Zeki Müren'dir.  Elbiseleri, el mikrofonuyla okuması, değişe değişe elbiseleri, son derece saygılı konuşması, bir hürmet, bir saygı, nasıl diyeyim, her şeyiyle başkaydı”

Hülya Koçyiğit: “O büyük hayranlık duyduğum ve benim için gerçek anlamda, ona yakıştırılan lakab ‘Sanat Güneşimiz’, hakikaten güneş gibiydi. Çünkü sesiyle, tavrıyla, Türkçesiyle, sahneye getirdiği yeniliklerle, kurallarla, kaidelerle, işini çok ciddiye alması, o işe bir saygınlık kazandırması... Zeki Bey her yönüyle muhteşem bir sanatçıydı.”

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER