Beykoz
Kundura’nın performanstan
belgesel sinemaya, felsefeden antropolojiye, farklı disiplinlerin
izinde tartışma ve üretim olanakları yaratmayı amaçlayan
yeni platformu KunduraLab başlıyor.
İstanbul’un önemli
kültür ve sanat kurumlarından
Beykoz Kundura’yı sanat
odaklı bir düşünce ve üretim
merkezine dönüştürmeyi
amaçlayan programın ilki ise FelsefeLab
olacak. Beykoz Kundura’nın
kürasyonlarından yola çıkarak
felsefi yöntemlerin izinde kavramları anlamaya
ve okumaya davet eden FelsefeLab, 28 Ocak’ta
akademisyen Dr. Umut Eldem’in “İnsan
bir yapay zeka mıdır?”
başlıklı konuşması ile başlayacak
ve 2021 yılı boyunca yapay zekadan
bilimkurgu sinemasına, merak uyandırıcı konular
etrafında şekillenecek programıyla
tartışma ve keşif fırsatları sunacak.
İstanbul’un önde
gelen kültür ve sanat kurumlarından
Beykoz Kundura’yı sanat
odaklı bir düşünce ve sanat
merkezine de dönüştürmeyi
amaçlayan KunduraLab başlıyor.
Performanstan belgesel sinemaya, felsefeden antropolojiye, farklı disiplinlerin
izinde yeni tartışma ve üretim
olanakları sunacak platformun ilki ise FelsefeLab olacak.
Yapay zekanın felsefesi
Kundura Sinema & Sahne’nin
kürasyonlarından yola çıkarak
felsefi yöntemlerin izinde kavramları anlamaya
ve okumaya davet eden FelsefeLab, 2021 yılı boyunca
yapay zekadan bilimkurgu sinemasına, merak uyandırıcı konular
etrafında konuşma ve film programları gerçekleştirecek.
FelsefeLab’in ilk etkinliği
ise akademisyen Dr. Umut Eldem’in “İnsan
bir yapay zeka mıdır?”
başlıklı konuşması olacak. 28 Ocak
Perşembe günü gerçekleşecek
konuşma, Kundura Blog’da çevrimiçi gösterimi süren “Uncanny
Valley / Tekinsiz Vadi” adlı oyundan
yola çıkacak ve Hubert Dreyfus, Jacques Derrida,
Benjamin Libet gibi düşünürlerin
izinden giderek teknoloji felsefesi, davranışçılık,
özgür irade, felsefi
antropoloji gibi kavramları tartışmaya açacak.
FelsefeLab’in
Dr. Umut Eldem ile konuşma serisi 4 Şubat’ta
“Yapay Zeka Hakları”,
18 Şubat’ta da “Geleceğin
Sentetik Dünyası” başlıklı konuşmalarla
devam edecek.
‘Tekinsiz
Vadi’ devam
ediyor
Konuşmanın
odağında yer alan
Rimini Protokoll
oyunu
“Uncanny Valley / Tekinsiz
Vadi”nin çevrimiçi gösterimi ise
kultur.beykozkundura.com'da
devam ediyor.
StefanKaegi’nin yönettiği ve Alman yazar
Thomas Melle’den
referans alınarak kopyalanmış ve üretilmiş bir
insansı robotun başrolünde
olduğu oyun, tiyatroda yapay zeka kullanımını da
yeni bir eşiğe taşıyor.
Umut Eldem’in “İnsan bir yapay zeka mıdır?” başlıklı çevrimiçi konuşması 28 Ocak Perşembe akşamı saat 21:00’den itibaren beykozkundura.com’da yayınlanacak Zoom linkinden ücretsiz izlenebilecek.
KunduraLab: FelsefeLab
Çevrimiçi Konuşma
İnsan bir yapay zeka mıdır? - Dr. Umut Eldem
Tarih: 28
Ocak 2021, Perşembe
Saat: 21:00
Yer: beykozkundura.com
Türkçe, Ücretsiz
“Yapay
zeka çalışmaları sayesinde
aslında insan zekasına
dair de yeni bakış açıları geliştiriyoruz. Davranışçılık,
evrimsel psikoloji, nörobilim, genetik gibi
alanlardaki bulguların ışığında
pek çok düşünür,
insanın da "programlanan" bir şey
olduğunu öne sürmeye
başladı. Bu gelişmelerin
ışığında insana özgü olduğuna
inandığımız pek çok
unsuru yeniden sorgulamamız gerekecek gibi görünüyor:
özgür irade, bellek, aşk,
estetik, dil...Bu konuşmada yapay zeka çalışmalarının
insana dair neler söylediğini
tartışacağız.” -
Dr. Umut Eldem
Dr.
UMUT ELDEM
Boğaziçi Üniversitesi
Felsefe Bölümü’nde yüksek
lisans ve doktorasını tamamladı. İstanbul
Esenyurt Üniversitesi’nde öğretim
üyeliği yaptı.
Kant ve Heidegger hakkındaki
araştırmaları ulusal
ve uluslararası yayınlarda
yayımlandı; Derrida, Hegel ve
Yapay Zeka Etiği üzerine
birçok konferans ve toplantıda
konuşmalar yaptı. Pratik Felsefe ile
Türkiye Kant Topluluğu’nun
yönetim kurullarında yer alan Eldem,
geçen yıl doktor öğretim
üyesi olarak başladığı Doğuş Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü’nde çalışmalarını sürdürmektedir.
Önemli felsefî metinleri
ele aldığı Sesli Düşünce
adlı bir Youtube kanalı vardır.
Kontenjan kapasite
ile sınırlıdır.
KUNDURA SAHNE
Çevrimiçi Oyun
UNCANNY VALLEY / TEKİNSİZ VADİ
Tarih: 15
Ocak-15 Şubat
2021
Türkçe altyazılı, Ücretsiz
2018, 60’
Konsept, Metin &
Yönetmen:
Stefan Kaegi
Metin/Beden/Ses: Thomas Melle
Ekipman: Evi Bauer
Animatronik: Chiscreatures Filmeffects GmbH
Silikon
kafa yapımı ve Sanat Yönetimi / Renklendirme
ve Saç: Tommy Opatz
Dramaturji: Martin Valdés-Stauber
Video Tasarım: Mikko Gaestel
Müzik: Nicolas Neecke
Prodüksiyon Yönetimi: Rimini Protokoll / Turne: Epona Hamdan
Işık Tasarımı / Turne: Robert Läßig, Martin Schwemin, Lisa Eßwein
Ses – Video Tasarımı / Tur: Jaromir
Zezula, Nikolas Neecke
Robotları çoğunlukla iş makineleri, görevleri verimli ve hassas bir şekilde yerine getiren iş bitiriciler olarak görürüz. Asya’daki seks partneri ve hizmet personeli gibi alanlarda çoktandır geliştirilen insansı robotların aksine, Alman endüstrisinde yaratılanlar insana çok daha az benzerler. İnsana olan fiziksel yakınlık makinelerin kabulünü de kolaylaştırır ama yine de bir makine insana ne kadar çok benziyorsa da kendimizi güvensiz hissetmeye başlarız. Oyun da, Japon robotik araştırmacılarının ‘insan nedir’ ve ‘makine nedir’ sorularının birbirine karıştığı bu belirsiz ve tekinsiz alanı tarif ettiği “Tekinsiz Vadi” kavramından yola çıkıyor.
Alman yazar Thomas
Melle, kendisinin animatronik bir kopyasının yapılmasına izin verdi. Bu insansı kopya, yazarın yerine geçiyor ve bazı sorular soruyor: Kopya orijinalin yerini aldığında bu, orijinal için ne anlama gelir? Orijinal olan bu
elektronik dublör vasıtasıyla kendini daha iyi tanıyor olabilir mi? Kopya ve orijinal olan birbiriyle
rekabet ediyor mu, yoksa birbirlerine yardımları mı dokunuyor?
Rimini Protokoll bünyesindeki bu oyun Münchner Kammerspiele tarafından yaratılmış olup, Berliner
Festspiele - Immersion, donaufestival (Krems), Feodor Elutine (Moscow), FOG Triennale Milano Performing Arts (Milano), Temporada Alta - Festival de Tador de Catalunya (Girona), SPRING Utrecht ortak prodüksiyonluğunda gerçekleştirilmiştir.
Performans
hakları: Rowohlt Theater Verlag, Reinbek bei Hamburg
Fransız prodüksiyon ise, Théâtre Vidy-Lausanne, le lieu unique – Centre de Culture
contemporaine de Nantes, Centre culturel suisse à Paris , la Villette, Les 2 Scènes, Scène nationale de Besançon ile Lab e23 çerçevesinde ortaklaşa gerçekleştirilmiştir.