37. İstanbul Film Festivali kapsamında NTV’nin 12. kez sponsorluğunu
üstlendiği “NTV Belgesel Kuşağı”nda göçmenlikten toplumsal ve ekonomik
krizlere, sinemadan siyasete, müzikten ve sanattan cinselliğe, teknolojiden
savaşlara, modadan yemek kültürüne farklı konularda dünyanın dört bir yanından
13 belgesel, izleyicilerle buluşacak.
Vedasız / Sans Adieu / Christophe Agou
Teknolojinin ve durmak bilmeyen
makineleşmenin belki de o kadar iyi bir şey olmadığına dair bir film olan Sans
Adieu, değişmekte olan modern dünyaya karşı gelen, Fransa’nın Forez Dağları’ndaki
çiftliğinde yaşayan 75 yaşında Claudette ile köydeki komşularının günlük
yaşamını konu alıyor. Yönetmen Agou’nun kendi memleketinde çektiği film, bu dağ
köylülerini gözlemlerken bir yandan kaybolmakta olan bu kültüre ve yaşam
tarzına bir ağıt yakıyor bir yandan da hafıza, zamanın geçişi ve yalnızlığa
dair bir zihin egzersizi sunuyor.
Fotoğrafçı ve yönetmen Christophe Agou,
geçtiğimiz Eylül ayında henüz Sans Adieu post prodüksiyon aşamasındayken
hayatını kaybetti. Sans Adieu ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nin
bağımsız sinema bölümü ACID’de yaptı.
Savaş Tiyatrosu / Teatro de Guerra / Lola
Arias
Eski düşmanlar aynı mekanda aylarca
kalırsa ne olur? Savaş Tiyatrosu, Falkland / Malvinas Savaşı’nda birbirlerine
karşı savaşmış Britanyalı ve Arjantinli askerleri bir araya getiriyor, aylarca
birbirleriyle zaman geçiren eski düşmanlar, çatışmalardan 35 yıl sonra olan
biteni tartışıyor ve yeniden canlandırıyorlar. Arjantin ile İngiltere 1982’de
Falkland / Malvinas Savaşı’nda karşı karşıya gelmiş, İngiltere’nin askeri
zaferiyle sonuçlanan vuruşmalarda her iki taraftan bin kişi hayatını
kaybetmişti. Aradan yıllar geçti; savaşa neden olan adamların hakimiyeti halen
tartışmalı. Gerçekle kurmaca arasında, rol ile duygular arasında gidip gelen;
askerle oyuncu, savaş ahtıraları ile hikaye arasındaki farkı bulanıklaştıran
Savaş Tiyatrosu ilk gösterimini Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde yaptı.
My Generation / David Batty
İki Oscar’lı efsane İngiliz oyuncu
Michael Caine’in gençlik yılları üzerinden 1960’larda İngiltere’de müzik ve
sanat aracılığıyla gerçekleşen kültürel devrimi inceleyen bu keyifli belgesel,
The Beatles, The Kinks ve Rolling Stones parçalarıyla dolu bir şölen; Paul
McCartney, Marianne Faithfull, Twiggy ile yapılan röportajlar sayesinde de
benzersiz bir dönem portresi. David Batty’nin yönettiği My Generation, filmin
anlatıcısı ve kahramanı Michael Caine’e 2017 Venedik Film Festivali’nde
Fondazione Mimmo Rotella Ödülü’nü kazandırdı.
Bayan Fang / Mrs. Fang / Wang Bing
Çin’in güneyinde bir balıkçı kasabasında
hayatının son günlerini geçiren Alzheimer hastası, halktan bir kadın Bayan
Fang’ın günlük hayatını ve ölmeden önceki son on gününü anlatıyor. Mrs Fang,
yaşlılara davranışları üzerinden Çin toplumunun dönüşümüne dair de bir fikir
veriyor. Ödüllü belgeselci Wang Bing’in Ta’ang (2016) belgeseli 36. İstanbul
Film Festivali’nde 15. İstanbul Bienali’yle “İyi bir komşu” bölümünde
gösterilmişti. Mrs Fang ise ilk gösterimini büyük ödül Altın Leopar’ı kazandığı
Locarno Film Festivali’nde yaptı.
Greenaway Alfabesi / The Greenaway Alphabet / Saskia Boddeke
The Greenaway Alphabet, festivale birkaç
kez konuk gelen, Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı, Sayılarda Boğulmak ve Gece
Bekçisi gibi yapıtlarının çoğunu izlediğimiz, yenilikçi yönetmen Peter
Greenaway’in sinemasına, sanat görüşüne, ilişkilerine ve aile yaşamına samimi
bir bakış atıyor. Greenaway’in eşi, multimedya sanatçısı Saskia Boddeke’nin
yönettiği bu ilk belgesel, alfabede olduğu gibi A harfinden başlayarak bir
yandan sanatçının 16 yaşındaki kızı Zoë ile çeşitli konular üzerine spontane muhabbetlerini
takip ederken, bir yandan da dünya görüşünü ve sanatını etkileyen öğeleri
kapsıyor. Peter Greenaway, 1997 yılında İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur
Ödülü’nü aldı.
Parsel 35 / Carré 35 / Eric Caravaca
Eric
Caravaca, 70’ten fazla yapımda yer alan, birçok filmini festival
izleyicilerinin tanıdığı ödüllü bir oyuncu. Caravaca’nın Le Passager/Yolcu adlı
kurmaca filmini de festivalde 2006’da izlemiştik. Carré 35 ise Eric
Caravaca’nın son derece kişisel bir projesi: Ünlü oyuncu, kendisi doğmadan
önce, henüz üç yaşındayken ölen kız kardeşinin ölümünün ardındaki gizemi
çözmeye çalışıyor. Carré 35, dünya prömiyerini Cannes’da yaptı.
Antonio Lopez 1970: Seks Moda ve Disko / Antonio Lopez 1970: Sex
Fashion & Disco / James Crump
1970’lerin New York ve Paris moda
sahnesinin en etkili isimlerinden, vizyoner moda illüstratörü Antonio Lopez’in
1969-1973 yılları arasındaki görkemli yaşamını, parlak çevresini ve kışkırtıcı
sanatını konu alan bu film, bizi cinsel devrimin, modanın ve disko müziğin tam
kalbine götürmeye niyetli bir zaman kapsülü. Antonio Lopez 1970: Sex Fashion
& Disco 2017 DOC NYC Film Festivalinde Jüri Büyük Ödülü’nü kazandı.
Makala / Emmanuel Gras
Çıkardığı kömürleri üç günlük yürüme
mesafesindeki köyüne taşıyan Kongolu bir kömür işçisinin insanüstü çabasını
konu alan Makala, Cannes’da Eleştirmenler Haftası bölümünde büyük ödülü almakla
kalmadı, Cannes’da yalnızca belgesel filmlere verilen Altın Göz dalında da
mansiyona layık görüldü. Fransız belgeselci Emmanuel Gras’nın son filmi Makala,
adını Svahili dilindeki “Odun kömürü” kelimesinden alıyor.
Baba / Abu / Arshad Khan
Pakistan asıllı Kanadalı yönetmen Arshad
Khan, ergenlikten yetişkinliğe kendi kimliğini bulma hikayesine ve ailesiyle
olan ilişkisine eğiliyor. Oldukça kişisel belgeselde, ailesinin el kamerasıyla
çekilmiş görüntüleri, klasik Bollywood filmlerinden sahneler ve animasyon
karışımı bir dil kullanarak cinsellik, muhafazakârlık, din ve göçmenlik gibi
konular ele alınıyor. Festivalin konuğu olarak İstanbul’a gelecek olan Arshad
Khan, Abu filmi ile Vancouver Uluslararası Güney Asya Film Festivali’nde En İyi
Film Ödülü, TWIST Seattle Film Festivali ve Austin LGBTIQ Film Festivali’nde
Jüri Ödülü kazandı.
Sonsuz Futbol / Fotbal Infinit / Corneliu Porumboiu
Çağdaş Romen
sinemasının en yetkin yönetmenlerinden Corneliu Porumboiu, bu kez şaşırtıcı
toplumsal dramlarından uzaklaşarak tüm dünyanın
ortak ilgisini toplayan ender
etkinliklerden futbola odaklanıyor, ama elbette kendi tarzında. Filmde
Porumboiu, 80’lerde futbol oynarken bacağını kıran eski futbolcu yeni bürokrat
arkadaşı Laurentiu Ginghina ile sohbet ediyor çünkü Ginghina kendince bir
“Futbol devrimcisi”, amacı da bu sporu “Sonsuz futbol” adını verdiği bir
versiyona yükseltmek. Devrimci fikirleri arasında korner köşelerini kırparak
sahayı sekizgene dönüştürmek de var. Futboldan Avrupa Birliği’ne bin bir konuya
değinen Sonsuz Futbol; umut, değişim, yaşam ve elbette futbol hakkında
eğlenceli bir belgesel.
Ramen Üstatları / Ramen Heads / Koki Shigeno
Japonya’nın yıllar süren eğitim ve
çıraklıkla ancak ustalığına erişilen eriştesi “Ramen”in bu ülkedeki yerini
araştıran Ramen Heads, Ramen ustası Osamu Tomita’yı izliyor. Tomita Usta’nın
kusursuz erişte için malzeme bulma, hazırlama ve pişirme sürecindeki takıntılı
yaklaşımını gözlemleyen Ramen Heads, bir yemek etrafında kültürün nasıl
oluştuğunu gözler önüne seriyor. Dünya prömiyerlerini IDFA Amsterdam ve San
Sebastian Film Festivallerinde yapan Ramen Heads, Japonya’da en çok izlenen
televizyon belgeseli yönetmenlerinden Koki Shigeno’nun ilk uzun metrajlı
belgeseli.
Coby / Christian Sonderegger
ABD’nin hoşgörüsü sınırlı ortabatı
bölgelerinde, bir kasabada cinsiyet geçiş operasyonuyla erkek olan 23 yaşındaki
Coby’nin ve ailesinin zorlu geçiş sürecini yakından izlerken değişimin
kendisini de sorgulayan çarpıcı bir belgesel. Coby, ilk gösterimini Cannes Film
Festivali’nin bağımsız sinema bölümü ACID’de yaptı.
İyi Kışlar / Buon Inverno / Giovanni Totaro
Buon Inverno, ekonomik krizle çalkalanan
İtalya’nın meşhur adası Sicilya’daki yazlıkçıların hayatına sıcak, renkli ve
son derece alışılmadık bir bakış atıyor. İtalyan yönetmen Giovanni Totaro’nun
ilk uzun metrajlı belgeseli Buon Inverno, dünya prömiyerini IDFA Amsterdam
Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde gerçekleştirdi.