Masum, 7 Yüz ve Sifir
Bir-Bir Zamanlar Adana’da gibi, çok özel projelerle en sevilen dijital
televizyon platformu haline gelen BluTV, yepyeni
bir belgesel serisinin müjdesini verdi!
Hayatına güven ve hareket katan,
kalıpları değiştirerek kendine farklı yollar çizen, özel hikayeleri mercek
altına alan, yepyeni bir belgesel serisine destek veren Elidor, başka hayatlara dokunmayı
hedefleyen bir farkındalık serüvenini BluTV’de
sunuyor.
Elidor’ un desteği ile
birlikte hayata geçecek olan
“Bu Kızın Öyküsü” belgeseli, dokuz
farklı genç kadının başarı hikayesini belgesel niteliğinde
BluTV’de
yayınlanacak. Her hafta farklı bir hikayenin anlatıldığı belgesel
serisi toplamda dokuz hafta sürecek. Belgeseller kendi hikayesini
gerçekleştirmiş, kendi yolunu çizmiş her bir genç kadının yaşadığı serüvene
değinecek.
“Kendini Keşfet”
BluTV
ve Elidor,
kadınların kendileri için oluşturdukları özel hikayelere inanıyor ve
kendilerini keşfetme yolculuklarında onların yanında olmak istiyor. Bu yüzden
hayat dolu bir adım atarak içlerindeki gücü keşfetmek isteyen kadınlara destek
yolu açarak toplumsal farkındalık sağlamayı amaçlıyor.
“Bu Kızın Öyküsü”, kendi dünyasıyla bağlarını
sağlamlaştırmak isteyen milyonlara rehberlik edecek nitelikte bir seri
belgesel.
9 KAHRAMAN, 9 BAŞARI!
BluTV’ de
hayata geçecek “
Bu Kızın
Öyküsü” belgeseline destek
veren Elidor, kadınların kendilerine yeni ve farklı bir yol çizmelerini
destekleyerek içlerindeki gücü keşfetmelerine olanak sağlıyor. Kadının
toplumdaki yerinin önemini bilen BluTV ve Elidor, zaman zaman güçlü
eleştirilerle karşı karşıya kalan genç kadınların hayallerini başarmak için
ihtiyaçları olan güveni onlara veriyor.
Sezen Aksu’nun bilinen 10
farklı şarkısının coverlarını da duyacağımız belgeselin o
dokuz kahramanı ve onların başarı hikayeleri ise şöyle;
Emel Ernalbant Bulgu: 2014 yılında,
hızla yükselen fotoğrafçılık kariyerini ve İstanbul’u terk ederek daha sade,
daha yavaş ve daha zengin bir yaşam için Mardin’e taşındı. Şimdi Mardin’ini
İstasyon Mahallesi’nde kurduğu karanlık odada savaş yüzünden bu topraklara göçmüş çocuklara
fotoğraf dersleri veriyor.
Mizgin Ay: Beypazarı’ndan doğan bir başarı hikayesi. Dünyanın
kendi yaş kategorisinde en hızlı koşan kızı şimdide gözünü olimpiyatlara dikti.
Begüm Cana Öztürk:Anadolu’da dokuma
geleneğinin ölmek üzere olduğu köylere gidip, evlere giriyor, dokumacılara
sipariş veriyor; dokumacı kadınlardan oluşan bir ağ kuruyor. Sipariş götürdüğü
köylerde, kadınlara hem ekonomik hem de manevi bir güç veriyor. Yarattığı
istihdam ağı sayesinde önce kadınlar kalkınıyor; ardından evler köyler değişime
uğruyor.
Karsu Dönmez: Hatay’dan Hollanda’ya göç etmiş bir ailenin
kızı olan Karsu, 16 yaşında babasının Amsterdam’daki restoranında garsonluk
yaparken piyano çalmaya başlıyor. Karsu,
aktif bir toplum gönüllüsü: Amsterdam’da merkez tren istasyonunda
Ortadoğu ve Afrika’dan gelen mültecilere yardım ediyor; Atina’da, mültecilerle
çalışan Happy Caravan adlı örgütün de elçisi. Hollanda'daki Türklerin
entegrasyonunda semboller arasında gösterilen bu genç kadın, azmin, tutkunun ve
başarının ta kendisi.
Öykü Baştaş:Kendi ülkesine döndüğünde sosyal medya üzerinden
eleştiriye, hatta hakarete uğradı. Paris,
Londra ve
Milano moda haftalarında dünyanın en büyük modaevlerinin defileleri için
podyuma çıktı ve modellikte gelinebilecek en yüksek noktaya geldi. “Güzellik
herkese göre değişir, önemli olan eşitlik nezaket ve insanlık” diyerek çizgiyi
çekmesi tüm genç kadınlara ilham oluyor.
Sürayya Karagöz: Küçüklüğünden beri kuşlar
gibi özgür olmak ve uçmak isteyen Süreyya, hayallerini gerçekleştirmiş. O bugün
Kapadokya’nın en çok sevilen balon pilotlarından biri. Çevresindeki erkeklerin,
özellikle meslektaşlarının eleştirilerine rağmen, çok da başarılı bir pilot!
Gözde Mimiko Türkkan: Kick Boks ve
Muay Thai antrenörü Gözde, kendi dönüşümünü tamamladıktan sonra, çevresini
dönüştürmeye başlayanlardan. BoMoVu çatısı altında farklı bedensel ihtiyaçları
olan gruplara yönelik projeler geliştiriyor; kadınlara kendilerini daha rahat
hissettikleri bir ortam yaratıp, kendilerini ifade etmelerini, içlerindeki gücü
keşfetmelerini sağlıyor.
Tuğçe Akgün: 2011 senesinde İzmir’ de
geçirdiği trafik kazası sonucunda hayatına omurilik felçlisi olarak devam
ediyor. Ancak o, başına çaresi olmayan bir şey gelmesine rağmen, hayata sıkı
sıkıya tutunmayı seçenlerden. Hayatına tekerlekli sandalye girdikten sonra,
kendine “Ben kazadan önce neyi yapamadım, neyi başaramadım?” diye soruyor ve
kendini spora veriyor. 27 yaşındaki paralimpik atlet, geçtiğimiz sene milli
oluyor ve Londra Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi temsil ediyor.
Hülya Doğan: İzmir İtfaiyesi’nde
itfaiye erliği yapan Hülya Doğan, kadınların duygusal olmaları yüzünden bazı
mesleklere uygun olmadıkları tezini ters köşeye yatırıyor: “Yanan bir eve
girip, birini kurtarmak bilek gücünden ziyade yürek istiyor” diyor.