Ted Sarandos: Netflix gelecek değil, şimdi!

Ted Sarandos: Netflix gelecek değil, şimdi!
Kevin Spacey'in başrolünü oynadığı House of Cards yayına girdiğinde haberdar olduğumuz Netflix, o zamanlar televizyon dünyası için eğlenceli bir fantazi gibi görünüyordu. Netflix her yeni dizi ile birlikte başarılı adımlarla ilerleyip, ilgi görmeye başlayınca hayal ettikleri eğlence dünyasına sektörün geleceği gözüyle bakılmaya başlandı. Günümüzde ise bu bir fantaziden öteye geçti: Artık asıl gerçek bu.

Television Critics Association (TCA) tarafından California'da düzenlenen Kış Sezonu Basın Toplantısı kapsamında düzenlenen konferanslar devam ediyor. Televizyon Eleştirmenleri Birliği’nin yılda iki kez düzenlediği, yaklaşık iki hafta süren panellerde HBO’dan Netflix’e, Discovery’den CBS’e kadar sektöre yön veren pek çok kanal en önemli içerikleriyle eleştirmenlerin karşısında oluyor. Eleştirmenlerle sektör arasında bir kısayol oluşturmayı hedefleyen panellerde kanalların en önemli içeriklerinin yıldızları ve kamera arkası ekibi ile geniş çaplı soru-cevap seansları yapılıyor, daha önce duyulmamış pek çok haber açıklanıyor.

Panele, 7 Ocak 2015'te Netflix İçerik Direktörü Ted Sarandos da katıldı. Sarandos konuşmasına Netflix içerikleriyle ilgili bir takım tarih ve yenileme haberiyle başladı. Sarandos'un söylediğine göre orijinal dizi Marco Polo ikinci sezon onayını aldı. Tina Fey ve Robert Carlock’un dizisi Unbreakable Kimmy Schmidt 6 Mart’ta; prestijli drama dizisi Bloodline 20 Mart’ta; Netflix’in Marvel dizilerinden ilki olan Daredevil 10 Nisan’da; Friends’in yaratıcısı Marta Kauffman’ın başrollerinde Jane Fonda ve Lily Tomlin’in olduğu yeni komedi dizisi Grace and Frankie 8 Mayıs’ta yayınlanacak.

Bu açıklamaya göre şu anda yayınını duyurduğu dizi sayısı Netflix’in orijinal içerik yayınlamaya başladığı 2012 yılında yayınlandığı tüm yeni dizilerin sayısına erişti ki daha yılın ilk dört aylık diliminde yayına gireceğini açıkladıkları dizilerle... Netflix’in start verdiği ilk günden beri daima alışılmışın dışına çıktı. Netflix’i özel yapan şey artık yeni ya da haber değeri taşıyan bir şey değil ama ilk kez Netflix ile muhatap olanlar için tekrar edelim. Netflix'in iş yapma mottosu: güçlü yaratıcıları işe al veya iyi bir seyirci kitlesi olan güçlü dizileri satın al. Ve elbette asıl sıra dışı olan Netflix orijinal dizilerinin sezonlarını aynı anda piyasaya sürüyor. Yani dizi 10 bölüm ise tamamına aynı gün erişebiliyorsunuz.

Gillian Anderson da bu toplantılara katılan yıldızlardan biri

İşte asıl haber değeri taşıyan, bu taktiği tekrar ederek tam da seyircinin izleme alışkanlıklarının değiştiği ve bu değişimin tartışıldığı bir zamanda Netflix'in televizyon sektörünün en önemli markalarından biri haline gelmiş olması. Netflix ile önceki işleri kıyaslaması istendiğinde The Fall’un yıldızı Gillian Anderson’ın dediği gibi: “The X-Files belli bir saatte heyecanla televizyonun başında olma zorunluluğun ­başlangıcıydı– ve şimdi bunun sonuna geldik.”

TCA panelinde konuşulanlar geleneksel yayın modelinin yani haftalık bölümler halinde ve yayın anında dizi izleme alışkanlıklarının iyice bozulduğunu destekler nitelikteydi. Kimmy Schmidt panelinde Tina Fey konvansiyonel yayın ve Netflix ya da diğer VOD servisleri arasındaki fark sorulduğunda “Yayında biraz daha uslu olmalısınız. Ama insanlar size gelmeyi kendileri tercih ettiğinde daha karanlık ve cesur olabilirsiniz.” dedi ve zamanının çoğunu dizisini anlatmaktan çok sektörün biçimsel değişikliğini yorumlamakla geçirdi.

Konvansiyonel yayında hala iyi işleyen bir şey söylemesi istendiğine Fey’in aklına gelen tek şey topluca izlemeyi teşvik eden canlı yayınlar oldu. Ama karşılaştırdığında bunun Netflix’in “tüm bölümler tek seferde” taktiği çerçevesinde yarattığı heyecana da benzediğini ekledi. Kimmy Schmidt’e konuk olabilecek önemli isimler sorulduğunda Fey, bilgi vermedi ve Netflix basın bülteninde yer alan bir cevapla soruyu geçiştirdi: “6 Mart. Hepsini o gece görün.”

Ted Sarandos her zaman karşılaştığı Netflix’in neden izleyici sayılarını açıklamadığı sorusuna ise yine net cevap vermedi. Netflix iş modeli reklam odaklı olmadığı için bu soruya cevap vermek zorunda da değil. "Rakamları açıklamaktan mümkün olduğunca uzak duracağız." diyen Sarandos'un eleştirmenlere takip etmelerini önerdiği istatistik “başarının çok dürüst bir ölçümü” olarak nitelendirdiği net üye artışı oldu. Gün itibariyle 53 milyon üye..

Orijinal içerik üretimine geçtiğinden beri Netflix’in çok iyi yaptığı bir şey var: planına sadık kalmak. Sarandos, Netflix CEO’su Reed Hastings’in şirketin konseptiyle ilgili ilk konuşmalarda şu anki durumdan bahsettiğini, DVD kiralama servisiyle üye metrikleri oluşturup bunları iyi bir pazarlama yapabilmek için kullanma stratejisini kurduğunu söyledi. O zaman yıl 1999’du. Şimdi Netflix bu metrikleri kullanarak hangi içeriklere onay vereceğine karar veriyor. Sarandos konuşmasını, “Bence televizyon sektörüne, bırakın iki buçuk yıl önce başladığımız orijinal içerik sunumunu,  çevrimiçi yayına ilk başladığımızda olabileceğini düşündüğümden çok daha fazla etki ettik.”diyerek bitirdi.

Ted Sarandos’a göre işin sırrı “küresellik”te bitiyor. Orange is the New Black Çin’de çok popüler. Şirket bu sene Avustralya’ya açılıyor. Marco Polo eleştirileri çok iyi gelmese de çok sayıda Asyalı seyircisi olan az sayıda diziden biri. Özetle Netflix'in global yayılımı katlanarak devam edeceğe benziyor. Bakalım bizim kapımızı ne zaman çalacaklar? Henüz Apple Store Türkiye bile Sinekli Bakkal'dan halliceyken ve telif yasası düzenlenmedikçe Türk seyirci bu tür içeriklere ulaşmak için çok bekleyeceğe benziyor..

 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER