Kiralık Aşk, kalperimizde hep saklı, hep de yarım kalacak!
Özlemle tükenecek aylar mevsimler
Bir aşkı hep anlatacak eski resimler, eski bölümler 
Bir masal vardı adı Defne,
Bir masal vardı adı Ömer denilecek, 
Çok şeyler anımsayacak sevenleri
Bir şarkı gibi ritmi hep dilimize takılacak 
Bir kitap gibi replikleri tekrar tekrar hatırlanacak
Güzel bir tatlı gibi tatları hep damağımızda kalacak
Sevmeyi bilenler hiç unutmayacak onları,
Şimdi gidiyorlarmış, bitirmişler... 
Bu ayın altında parlayan en güzel çift olmayacaklarmış,
Gel de üzülme,
Gel de kızma,
Gel de gözyaşlarını tut,
Karşılıksızca sevenleri bırakmak bu kadar kolaymış işte...
Biz sevmekten,
Biz gülümsemekten,
Biz hayal etmekten asla vazgeçmeyeceğiz!
"Kiralık Aşk" kalplerimizde hep saklı, hep de yarım kalacak.
 
 
Dönüyor kameralar tam da Manu'nun önünde. Çok seven adam, çok sevdiği kadına aşklarının sonsuz yıldızını sunuyor. Defne'nin gözleri buğulu, Ömer'in gözleri buğulu, bizlerin gözleri buğulu... Defne'm Ömer'ine hiç ayrılmamak üzere kavuşuyor. Bu sefer Defne'nin sırtında taşıdığı yükleri yok, sakladıkları yok. Sadece aşk "Var!" Sadece sevgi "Var!" Sadece uyum "Var!" Rahatlıkla söylenen "Evet!" var. 
 
Kurdukları hayaller bir bir gerçekleşecek. Bahçesinde sebzeler ve çiçekler olan sıcacık bir evleri, birbirinden tatlı yavruları olacak. Tekneleriyle gezecekler. İtalya'ya gidecekler. Yarım kalmayacaklar, hep mutlu-mesut yaşayacaklar! Ömer Defne'sine çok güzel günler yaşatacak. Elbette bizler bu sahnelerin hepsini maalesef göremeyeceğiz. Ama nasıl olsa alıştık rüyalarda bu sahnelere kavuşmaya... 
 
Jet hızıyla geçiştirilen sahneleri, hiç sevemedim! Daha doğrusu hüzünlendim. Yenilen tatlıları, gidilemeyen kavak ormanını, kutlayamayacakları 15 Mart'ları, pişirilemeyecek olan Uşak tarhanalarını düşündükçe ne çok yaşanacaklar vardı, ama yine 'eksik bırakıldık' diye düşündüm.
 
Dizimiz bizi tam yapamadan, kırık-dökük bırakarak gidiyor. Bu işi de sanki bizi kandırırcasına yapmaları çok üzüyor beni. Bir pastanede Defne, o şahane adamın annesini birkaç dakika içinde tanıyıveriyor. Yine aynı pastanede Defne'm Ömer'in hanımı ünvanını alıveriyor. Bu kadar kısa ve net. Çabucacık! Hâlbuki bizler her sahneyi içimize sindire sindire izlemeyi, pekiştirmeyi, her sahneye gerekli özenin verilmesini ne çok istedik. Ama olmadı. 
 
Şahane bir yıldız ellerimizin arasından bir daha hiç parlamamak üzere kayıyor. Kırgınız... Çok sevdik ve Cuma akşamlarımızı kiraladığımız Defne ve Ömer'in eşsiz aşkı bitiyor. Hazır mıyız? Elbette değiliz! Ama ne yapalım alışmak zorundayız.
 
Defne'nin hamilelik çırpınışları, Sinan'ın baba olma isteği, Seda'nın korkuları, Ömer'in herkesi anlayacak kadar hassas olması, Koray'ın maç kazanmaları, Defne'nin ağabeyinden gelen ilk adım, İso ve Ayşegül'ün birlikte olma umudu, Nero'nun üstün deneyimleri ile dolu olan bölümü izlemek heyecan vericiydi. Nefes nefese bir bölüm izledik. 
 
En çok da hamile olduğunu öğrenince ne yapacağını şaşıran ürkek Defne'mi görünce gözlerim doldu. Ne kadar masum, ne kadar şaşırmıştı. Peki, Nero'nun tepkisi nasıldı? Tam bir anne tepkisiydi, hem de çok seven bir anne.
 
Birbirlerini sevmelere doyamayan çiftimiz şimdi hamile. Ömer'in tepkisini çok merak ediyorum. Defne'nin aş ermelerini, Ömer'in her yeri altüst ederek bulma çabalarını izlemek istiyorum. Bir değil, iki değil, üç hatta dört bebekli hallerini görmek ne güzel olurdu. Her gün hiç bıkmadan birbirlerini yeniden daha çok sevmelerine tanıklık etmek istiyorum!
 
Aslında dizimiz bitmesin diye görmek istediğim o kadar çok şey var ki. Ama en azından final dedikleri bölümle, tarih de hiç unutulmamak üzere yerlerini alacak bir sona imza atmaları en büyük arzum. Tüm Kiralık Aşk ekibi, özellikle de Elçin Sangu ve Barış Arduç çok özleneceksiniz. 
 
Son bulmaz büyük aşklar,
Alıştıysan bir kere kokusuna, ararsın
Alıştıysan gülüşüne, özlersin
Alıştıysan yüzüne, görmek istersin
Alıştıysan sesine, duymak istersin
Aşk işte, sen daha fark edemeden onun olursun
Bitti dendiği anda yeniden başlar o büyük aşklar
Sevmek, bir kadının kalbine demir atmaktır, 
Sevmek, bir adamın kalbine sıcacık yuva kurmaktır.
Hep sevin... Hep sevilin... Hep umut edin...
 
Kısa Notlar 
*Ömer'in travması diyor ve susuyorum.
*Çarşamba cadısı diyor ve yine susuyorum.
*Tüm mantık hatalarına rağmen dizimizi çok çok sevdik. 
*Bu dizi sayesinde birbirinden güzel insanlarla tanışma şansını yakaladım. Her birinizi tanımaktan dolayı çok mutluyum ve şanslıyım!

Gülen ve güldüren yüzleriniz hiç solmasın! 
 
Sevgiyle, sağlıkla ve mutlulukla kalın. Kiralık Aşk perileri ve severleri!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER