Bölüm bitmesin istedim. Hicran sanatını bize
biraz daha anlatsın, Sinan güzel kalbini biraz daha göstersin, Murat hep öyle
güzel baksın istedim.
Hep böyle kalalım mı?
Hicran, beyleri Sait Usta’nın olası gazabından
korudu. Yaramazlık yaparken yakalanmış üç arkadaş gibi birbirlerini idare etme
çabalarını izlemek pek keyifliydi. Murat’ın ise dili tutuldu. Sait Usta’ya vitray
yapması için o küçücük camı göstermek, ona ‘camcı’ demekten sonraki en kötü
ikinci şeydir herhalde. Tabi Murat aşka düştü, ondan bu halleri. ‘’Gözleri
güzeldi ama kocaman kocaman’’ Cebine attığı cam parçası elini kesince anladık
ki bu aşk onu da epey yaralayacak.
Nazif’in Hicran’ı istemeye geleceği akşam Dilber
onu ‘kaçırmaya’ karar vermesi çok tatlıydı. Hicran anne-babasına böyle bir şey
yapmayacağını söyleyip babasıyla konuşmaya gitse de Dilber’in arkadaşı için her
şeye hazır olduğunu gördük. Olmadı Dilber’in şoför aşkı Tahir de katılır ekibe,
hep beraber kaçarlar.
O an hepimiz
sarıldık Sait Usta'ya
Hicran iyi ki Sait’le konuştu, iyi ki evlenmek
istemediğini net olarak söyledi. Hem de ‘senin yanından ayrılmaya hazır
değilim’ diyerek, muhtemelen bütün babaları kalplerinden vuracak bir argümanla.
Sait Usta Nazif’i, kızını uzağa götüreceğini bahane ederek reddedince bir
korktum. Ki sonra Nazif de Hicran’a söyledi İstanbul’dan ev tutarım diye. Tam
işler karışacak mı derken Hicran ‘ben evlenmek istemiyorum’ diye kamyonun
kapısını Nazif’in yüzüne çarpınca derin bir nefes aldım. Net olun canımı yiyin.
Ama bu iş burada biter mi, Nazif Hicran’dan vazgeçer mi? Hiç sanmıyorum. Nadir
Sarıbacak’ı izlemeye doyduk mu? Onu da hiç sanmıyorum.
Sinan’ın kimsesiz çocuklara hassasiyetini net
olarak gördük. Söz konusu onlar olunca Dünya bir yana çocuklar bir yana. Kavga
sahnesi sayesinde Lale’nin Sinan’ı neden sevmediğini, en azından bir nedenini
öğrendik ağzından çıkan ilk cümle ‘yine rezil etti bizi’ olunca. Lale, herkesi
ve her şeyi kontrol etmeye çalışıyor. Başarılı oluyor da. Belki sadece Sinan
konusunda başarısız olmuş, onu sevmediğini de her fırsatta dile getiriyor. Şimdi
de Murat’la ilişkileri parçalanmaya başladı.
Fırtına yakın
Sezgin ailesinin başından bir trajedi geçmiş.
Muhtemelen Murat’ın kız kardeşi olan bebeğin odasını gördük Selvi dua
okuturken. Selvi bir yandan kocasının sadakatinden şüphe duyuyor, bir yandan da
oğlu için endişeleniyor. Hayri’yle beraber Lale ve Murat’a yemeğe gittiklerinde
yüzünde dolaşan o bulutlar silinsin diye sarılmak istedim. Nur Sürer’e
saygılarımla.
Kimse çaydan bir şey anlamadı çünkü çay değil aşk içildi..
Hicran’ın sanatını anlattığı, Murat’ın ise onu
sanatının içinde anlattığı ve ‘‘bu nasıl bir güzellik’’de buluştukları sahne
ise günde birkaç kere açılıp izlenecek, ben öyle yapacağım yani. Murat’ın
vitray yaptırmak istememesinden, vitrayı anlamaya ve anlatmaya geçişi ibretlik
oldu Hicran sağolsun. Ben bu aşkı izlemeye hazırım.